SRB-7

739 62 15
                                    

Kuzey'le o günden sonra hiç konuşmamıştık. Çiçekçi ablanın lafından sonra utanmış olsa gerek, 'Gidelim mi artık, geç oldu?' diye sormuştu. Yol da şarkıyı açmış, benimle birkaç kelime dışında konuşmamıştı. Her ne olursa olsun, o gün hayatımın en güzel günüydü. Akşama kadar Kuzey'leydim. Bu konuyu Beste'ye anlattığımda, çığlıkları yüzünden telefonu kendimden epeyce uzak tutmam gerekmişti. 

''Ya daha kaç kere anlatacağım Beste?'' diye sordum. 

''Okula gidene kadar.'' dedi Beste, yılmadığını belirterek.

''Aa! Tesadüfe bak, okula geldik!'' diye şakıdım okulun önüne geldiğimizde.

''Hayır daha sınıra gelmedik.'' dedi.

''Beste, lütfen ya. Hem daha şu amigo sırasına bakacaktık. '' dedim. Tekrar hatırlamak kalbimi hızlandırmaya yetmişti. Beste sonunda onaylamıştı. Birlikte basketbol sahasının oradaki panoya doğru yürüdük. Bu sefer önü kalabalık değildi. İlk önce Beste panoya yaklaştı ve bana döndü. Yüzünde bir mimik bile oynamıyordu. Bu Beste'nin en büyük yeteneğinden biriydi. Duygularını saklabiliyordu. 

''Alt tarafı bir takım.'' dedim kendi kendime. Yalandı. O takıma girmeyi çok istiyordum. Bu sayede Kuzey'e daha yakın olabilirdim. Yavaşça yaklaştıktan sonra gözlerimi panoya çevirdim. Listede gözlerimi gezdirirken 'Mira Kaya' ismini gördüğümde çığlık atıp Beste'ye sarıldım. Beste de aynı coşkuyla bana sarıldıktan sonra tekrar panoya döndüm:

''Ama sen?'' diye sordum Beste'ye.

''Mira ben takıma girmek için çabalamadım. Benim değil senin girmen önemliydi.'' dedi. Gülümsedim. Fakat listede yazan iki isim, gözlerimi devirmeme neden oldu.

Zeynep Turhan, Cansu Kılıç.

''Sakın kendini yalnız hissetme. Sen onalrdan daha güçlüsün. Kendinş ezdirme Mira.'' dedi Beste bana. Başımla onayladım. 

''Tebrik ederim.'' dedi bir ses. Arkamı döndüğümde Melih'i gördüm. Gülümsedim.

''Teşekkür ederim.''

''Bir gelebilir misin Mira?'' diye sordu Melih. Beste'ye baktığımda onayladı. Bende Melih'in yanına ilerledim. Beraber koridorda yürümeye başladık. 

''Geçen gün sana bir soru sormuştum ama cevabını alamadım.'' dedi Melih.

''Melih bak..'' Eliyle ağzımı kapadı. Ardından yavaşça beni duvara doğru ilerletti. Sırtım duvara değdiğinde ellerimle elini itmeye çalıştım.

''Mira yalvarırım bana bir şans ver. Seni seviyorum kızım! Çok seviyorum ya.. Nolur sadece bir şans.'' Ellerimle engellemeyi bıraktığımda o da elini ağzımdan çekti. Önüme düşen saçı kulağıma itti. 

''Melih ben başkasını seviyorum. Üzgünüm.'' dedim, ve hızla koridoru yürüyüp merdivenlere yöneldim. 

Dersin ortasında nöbetçi öğretmenin gelmesiyle öğretmen sustu.

''Basketbol takımı ve amigo takımını Ercan Hoca çağırıyor.'' dedi. Herkes yavaş yavaş yerinden kalkıp kapıya doğru yürürken Beste'nin olmayışı tekrar canımı sıkmıştı. Basketbol sahasına inerken koridorda Zeynep ve Cansu ikilisiyle karşılaşmam, moralimi ekstra bozmuştu. Salona girerken Zeynep'in kulağıma:

''Canım dikkat et,tek kalmışsın, harcamasınlar seni burda.'' diye fısıldamıştı. Arkasından öylece bakarken sıraya girmişti. Derin bi nefes verdim. Tam içeri girerken kolumun tutulmasıyla arkamı döndüm. Kuzey yanımdan geçerken:

''Burada tek değilsin, kimseyi takma.'' diyip yanımdan geçti. Üzülsem mi sevinsem mi bilememiştim. Yüzünde hiç bir gülümseme yoktu. Sıraya girdiğimizde Ercan Hoca yanında bir bayanlar girdi.

''Merhaba kızlar, ve bizim çocuklar. Öncelikle bu yeni beden eğitimi öğretmenimiz Ebru Hoca, kızlara amigo takımında kareografi öğretecek. Biz yine aynı tempoda antremanlarımıza devam edeceğiz. Yaklaşık bir ay sonra liseler arası turnuvalar olacak. Ona hazırlanıyoruz. Size güveniyoruz çocuklar. Bugünden itibaren Pazartesi, Çarşamba ve Cuma çalışmalar olacak.'' derken arkadan bir çocuğun sesi hepimizin kıkırdamasına neden oldu:

''O ne ya çöp günleri gibi.'' Ercan Hoca aldırmadan devam etti.

''Pazartesi günleri bu saatte çağrılacaksınız, Çarşamba ve Cuma ise okuldan sonra 1.5 saat çalışma var. Haydi kolay gelsin!'' dedi. Ebru Hoca: 'Kızlar beni takip etsin.' diyip bizi yönlendirirken Kuzey'ler sahaya geçiyordu. Gözlerim onları takip ederken ayağım takıldığında yere kapaklanmıştım. Kafamı kaldırdığımda Zeynep'i gördüm, gülüp önüne dönerken bileğimi tuttum. Melih'i gördüğümde yanıma eğilip:

''İyi misin? Bir şeyin var mı?'' diye sordu. O böyle davrandıkça kendimi kötü hissediyordum. 

''Bir şeyim yok, takıldım düştüm.'' dedim. Ayağa kalkarken biraz ağrı girmişti ama, Zeynep'inde tam olarak istediği bu olduğu için umursamadım. Aklınca beni derslerden geri bırakacaktı.

''Peki.'' diyip gülümsedi. Ardından Kuzey'lerin yanına geri döndü. Kuzey'e baktığımda sadece uzaktan bize baktığını gördüm. Ters giden bir şey vardı. Bu geçen gün Galata'nın tepesinde birbirimize bakıp güldüğümüz Kuzey değildi. Aldırış etmedim. İlla ki neden olduğu ortaya çıkardı. Çalışmaların geri kalanı, Ebru Hoca'nın bize gösterdiği hareketleri tekrar etmeye çalışmamızla geçti.

Dans konusunda bilgili olduğum için, Ebru Hoca beni başarılı bulup ön plana almıştı ve bu tabiki Zeynep'i deli etmişti. Bütün çalışma boyunca ters ters bakıp beni süzüp durmuştu. Çalışmalar bittiğinde hızla Kuzey'in yanına ilerledim.

''Kuzey?'' 

''Efendim Mira?'' 

''Konuşabilir miyiz?''

''Gördüğün gibi terliyim ve üzerimi değiştirmem lazım.''

''Çok kısa.'' dedim ısrar ederek. Nefesini üfledikten sonra bana döndü.

''Hızlı ol.'' 

''Bana neden böyle davranıyorsun?''

''Nasıl davranıyorum?'' diye sordu gözümün içine baka baka.

''Böyle davranıyorsun işte Kuzey. Soğuksun. Neden?'' diye sordum. Sonuna doğru sesim incelmişti. 

''Benim bir şey yaptığım yok Mira. Sana öyle gelmiş.'' Arkasına dönüp giderken seslendim:

''Hemen duşa gir terin soğumadan!'' Hızla arkasına dönüp yanıma geldi.

''Neden? Neyimsin sen benim? Annem falan mı?'' diyerek sesini yükeltti gözlerimin içine bakarak.

''Kuzey bana neden böyle davranıyorsun?''

''Bıktım Mira! Sürekli etrafımdasın annem gibi her şeyime karışıp yorum yapıyorsun, kiminle takılıyorsam eleştiriyorsun. Rahat bırak. Sen benim hiç bir şeyim değilsin!'' dedi, ve arkasını dönüp gitti. 

Bense orada, basketbol sahasının tam kenarında ayakta kalakaldım.

RENK Serisi 3- Saflığın Rengi BeyazHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin