SRB-10

686 59 26
                                    

Bu bölüme güzel yorumlar gelirse bir sonraki bölüm süpriz olacaak :)))

''Mira, uyan geldik.''

''Ihh-5 dakika daha.'' Ah hayır! Bunu sesli söylemiş olamam değil mi? Hemen kafamı kaldırıp bana bön bön bakan Kuzey'e döndüm:

''Ay kalktım kalktım.'' dedim toparlanarak. Bir süre baktıktan sonra gülümsedi.

''Ne gülüyosun ya?'' diye sordum.

''Saçın başın dağılmış, yanaklarında kızarmış.'' dedi Kuzey. Hemen ellerimi yüzüme siper ederek yanından kalkmaya çalıştım ama izin vermemişti.

''Ya dur, çok tatlı görünüyorsun kapamaya çalışma.'' dedi. Ellerim yavaş yavaş inerken ciddi mi diye baktım. Gayet ciddi duruyordu.

''Mira!'' Babamı duyunca hemen seslendim. Koca uçakta bir biz kalmıştık.

''Geldim baba!''

***

''3 odamız kaldı.''

''1 oda daha yok mu?''

''Hayır efendim, dediğim gibi 3 odamız kaldı.'' dedi görevli, babama.

''Tamam biz kızlar bir odada kalırız, sizde erkekler bir odada kalın.'' dedi Ece abla.

''Ya canım karıcığım kaç aydır ilk defa tatile çıkıyoruz, beni bu, beni bu odunlarla nasıl aynı odada yatırırsın? Gönlün el verecek mi ha? Hem Ekin bu ne yapacağı belli olmaz.'' dedi Anıl abi.

''Diyene bak.'' dedi babam. Onlar atışırken Kuzey'le birbirimize bakıp gülümsedik.

''Tamam, o zaman Kuzey'le Mira bir odada kalsın, bizde eşlerimizle kalalım?'' dedi annem.

''Ben kızımı bunun oğluyla aynı oda da uyutmam.'' dedi babam. Gözlerim kocaman açılmış bir şekilde bir babama bir Anıl abiye bakıyordum.

''Ayıp oluyor Ekin abi.'' dedi Kuzey.

''Ay ay ay, yesinler senin kızını!'' dedi Anıl abi.

''Aşk olsun Anıl abi.'' dedim suratımı asıp.

''Noluyor ya? Tribe girdiniz iyice? Hem onlar kardeş gibi büyüdü, bir şey olmaz.'' dedi Ece abla.

Sensin kardeş. Kötü kaynana.

Kuzey bana baktığında zoraki gülümsedim. Babam bir süre düşündükten sonra hak verip anahtarlarımızı aldı. Akşamüstüne kadar odalarımıza yerleştik. Sonunda bavulu bir kenara atıp kendimi yatağa attığımda Kuzey gülümsedi.

''Yorucu bir gün oldu.'' dedi.

''Öyle oldu.'' dedim.

''Eee,akşam napıyoruz?'' diye sordu.

''Bişey yapamıyoruz, duymadın mı babam beni şurdan şuraya götüremezsiniz diye isyan ediyordu.''

''Babanlara söylemeden kaçarız evden.''

''Haber vermeden mi?'' diye bağırdım şaşırarak.

''Biraz daha bağır Mira, İstanbul duymamış.'' dedi Kuzey dalga geçerek.

''Pardon ya. Ama nereye gidicez ki, burda hiç bi yer bilmiyoruz.'' dedim.

''Bilmem, belki bir gece kulübü, belki başka bir şey.''

''Gece kulübü mü?''

''Mira sen bir şeyi bir kerede anlamıyor musun?'' Tamam, sevdiğim bey tarafından rencide edilmiştim. Duymamazlıktan geldim.

RENK Serisi 3- Saflığın Rengi BeyazHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin