Kızlar aranızda röpörtaj falan yapan varsa yazsın bana konuşalım. Muhabbet edelim, sıkılıyorum valla.
ÇAĞDAŞ'TAN
''Ya oğlum, sen tıp okumuyor musun? Bak işte şu kıza nesi var?''
''Abi ben daha öğrenciyim, doktor değilim ki. Ayriyetten kızı kaçırmışsınız bu bir suç! Ben buna alet olamam.''
''Çağdaş, beni deli etme abicim. Yardım etmezsen kız ölecek lan!'' Yutkunarak önümdeki sandalyede kendinden geçmiş kıza baktım. Çok... güzel ve masum bir yüzü vardı. Sezgin abilerin neden böyle birşey yaptığını anlayamamıştım. Ama kendisine can borcum olduğundan dolayı, bu isteğinide geri çevirememiştim.
''Kızı bir yatağa yatıralım bari, sandalyeye bağlamışsınız bir de yazık be abi.'' dedim. Sezgin abi onaylarken ellerini ve ayaklarını çözdü. Bende ağzındaki bezi çıkarırken vücudu yığılıyordu. Kızı kucağıma alıp hemen odalardan birine getirdim. Her yeri damla damla ter olmuştu, ve titriyordu. Yanakları ve dudakları kıpkırmızı olmuştu.
''Abi odayı boşaltır mısınız?'' dedim Sezgin abiye yanındaki adamı da göstererek.
''Bana bak, kıza dikkat et, başına bir iş gelirse senden bilirim.'' Gözlerimi devirdim. Kızın birbirine sıkıca kenetlenmiş parmaklarını gevşeterek açtım.
''Pekala,'' dudaklarımı yaladım. Ardından derin bir nefes alıp verdim. Tamam, tıp okuyor olabilirdim ama daha ikinci sınıftım ve başıma böyle bir şey gelmemişti. Hayatımda tıp okumamın tek faydasını, mahalledeki Fatoş ablanın tansiyonunu ve kolestorolünü ölçerken görmüştüm.
''Adını bilmiyorum ama sana yardımcı olacağım.'' dedim. Duyamazdı ama söylemiştim işte. Önce üzerindeki tişörtü çıkardım. Ardından üzerine ince bir çarşaf örterken altından pantalonunu çıkardım. Üzerinde çarşaf olduğu için, bu işlemi bakmadan yapıyordum. Nedense kendimi çocuk doğurtur gibi hissetmiştim.
''Kuzey..'' diye mırıldadığında kaşlarımı çattım.
''Kuzey yok hanımefendi, Çağdaş verelim?'' Odadan ılık su dolu leğeni ve bezi alıp yatağın başına oturdum.Bezi suya daldırıp saç diplerinden başlayarak yüzünü sildim. Ardından boynunu, omuzlarını, kollarının altına kadar silmiştim. Ateşi düşmesede bu onu rahatlatırdı. Bu işlemi bitirdikten sonra, yine kızı kucağıma alıp duşa götürdüm. Küvetin içine bırakırken yakamı bırakmamıştı:
''Kuzey gitme nolur.'' Gözleri kapalı olduğu halde kenarlarından yaşlar süzülüyordu. Pekala, beni bırakmaya niyeti olmadığından bir müddet Kuzey'cilik oynamam gerekecekti. Ellerini tuttum ve gevşetmeye çalıştım.
''Geçti canım, geçti.'' diyerek fısıldadım. Elleri yumuşarken bıraktım, ve soğuk suyu açtım. Nefes alıp verişi hızlanırken tepki vermemişti. Bir müddet soğuk suyun altında bıraktım. Ardından sudan çıkarıp havluya sardım. Duştan çıkarıp tekrar yatağına götürürken içimden ''Kuzey bizi bu halde görse önce beni sonra seni vururdu'' diye geçirmeden edemedim. Yatağına bırakırken odadaki poşette bırakılan eşyaları gördüm. İyiydi, yeni kıyafetleri akıl edebilmişlerdi. Sezgin abi içerden:
''Durumlar nasıl Çağdaş?'' diye sorduğunda:
''Bir ilerleme yok şimdilik abi, ateşini düşürmeye çalışıyorum.'' diye cevap vermiştim. Yeni kıyafetlerini kıza giydirdikten sonra alnına ıslak bez koydum, ve eczaneden alınan serumları kıza taktım.
---
''Kuzey.. Kuzey..'' mırıldanmalara uyanırken koltukta uyuduğumu yeni anlamıştım. Bütün gece kızın ateşini düşürmeye çalışmıştım ve sonunda dayanamamış uyumuştum.
![](https://img.wattpad.com/cover/37402679-288-k106965.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
RENK Serisi 3- Saflığın Rengi Beyaz
Любовные романыRenk Serisi'nin 3. kitabıdır. Bu kitabı okumadan önce, Renk Serisi 1-Aşkın Rengi Mavi, Renk Serisi 2-Nefretin Rengi Siyah'ı okuyunuz. Kapak Tasarımı: @rotices