Hayat sürprizlerle dolu derlerdi ama sürprizlerden de hep iyi bir şeymiş gibi bahsederlerdi insanlar.
Bazı sürprizlerin can yaktığını söylemezlerdi hiç. Bazılarının öldürdüğünü, bazılarının her şeyi değiştirdiğini.
Kötü olanı dillendirmezdik.
İçimizde bir huzursuzluk hissiyatı meydana getiren şeyleri konuşmaz, onların üzerini örterdik. Bize dokunmayan yangını görmemek için başımızı çevirirdik. Kolay olan buydu çünkü.
Bazen insanlar susardı.
Bazıları kolay olan bu olduğu için susardı, bazıları tehlikeye düşmemek için susardı ve bazıları, kendi yangınlarından diğerlerini korumak için susardı.
Abimi öldürmek, planlanmış bir şey değildi. Kendimi korumak istediğim anda olan bir kazaydı. Eğer gerçekten ölmüş olsaydı.
Yaşıyor olması ihtimali, hayatın karşıma çıkarttığı ve her şeyi değiştirebilecek olan sürprizimdi.
Katil olmam korkutucu bir şeydi, olmamam ise daha korkutucuydu. Kendi hikayemin kötülüğünü dillendiremiyordum, korumak istediklerim vardı. Susuyordum çünkü hayatımda kalmasını istediğim arkadaşlarım vardı.
"Senin için ne kadar endişelendiğimizi tahmin bile edemezsin," dedi Jennie,Chae ve Jisoo ile beraber bana sarılırken. "Hadi bayılıp kaldın, uyandığında niye aramadın bizi?" diye sordu Jisoo huysuz bir sesle. Kızlar benden ayrılırken bakışlarım birkaç adım gerimizden bizi izleyen Jungkook'a kaydı. Yutkunarak bakışlarımı kaçırdım.
Taehyung okulda Jennie'yi görmüş, endişeli haline üzülerek ona beni evimin önünde baygın bulduklarını ve Jungkook'un evine getirdiklerini anlatmıştı. Akşama doğru ise kızlar soluğu burada almışlardı. Onların gelişine hazırlıklı olmak için Taehyung'tan evimden makyaj çantamı getirmesini rica etmiş, berbat görüntümü bir nebze de olsa kamufle etmeye çabalamıştım.
"Kendimi hasta hissettim," diye açıklamaya giriştim. "Yataktan kalkacak enerjiyi bulamadım bile. Sizi endişelendirdiğim için özür dilerim, niyetim bu değildi."
"Saçmalama," dedi Chae. "Özür dilemene gerek yok, sadece bizi bir daha bu kadar meraklandırma, bebek."
Jennie'nin bakışları, Jungook ve benim üzerimde gezindi, dudaklarını konuşmak için araladığı anda ise Taehyung hepimizin oturduğu salona girerek ellerindeki pizza kutularını orta sehpaya bıraktı. "Afiyet olsun gençler," dedi bakışları Jennie'ye çevrilirken. "Ve minik Jennie."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
broken smile | liskook
Fanfiction"Ruhumun içindeki küçük kız, yaşamayı çok fazla istiyor." ••• Lalisa Manoban'ın bir katile dönüştüğü karanlık gecenin içinde, yardım için koştuğu kapı, sıradan bir öğrenci olmadığını bildiği Jeon Jungkook'un kapısıydı. ••• "Kısa bir şiir; seni sevi...