22

449 57 14
                                    

Tanrısal bakış açısıyla,

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Tanrısal bakış açısıyla,

Eğer dünyaya yeniden gelebilme, bir şeyleri değiştirebilme şansım olsaydı, yine yaşayacağım hayatı seçer miydin?

Ama tüm yaşananlar arasında, sana tek bir gülümsemesiyle her kötü anı unutturabilecek o kişi, bu defa hayatında olmayacak.

Yine de ister miydin?

Tanrım, bana o şansı ver çünkü bir şeyleri değiştirebilirsem ona ihtiyacım olmayacak, diyebilir miydin?

Sarılı eli örtünün üzerinde ve yıpranmış saçları yastığa dağılmış bir halde uyuyan Lalisa'yı izlerken Jungkook bu sorunun cevabını düşünüyordu.

Ve cevap belliydi.

Lalisa'yı tanımayacağı bir hayatı yaşamak istemezdi.

Onun gülümsediğini, dans ettiğini, şakalar yaptığını, uykulu gözlerini kitapların arkasına sakladığını görmeden yaşamak istemezdi.

Üniversitenin ilk yılıydı. Aslında iki olmalıydı ama önceki yıl, kayıt yaptırmamıştı Jungkook. Okuldan önce gelen sorumluluklar binmişti sırtına. Ama okula başladığı gün geldiğinde, kaybettiği bir yıla üzülmemişti bile. Kampüsün içinde arkadaşlarını ararken kaybolmuş, sessiz küfürler savurarak etrafta dolaşmaya başlamıştı. Öğrencilerin sosyalleşmesi adına kurulan kulüplere kayıtlar da o gün başlamıştı ve etraf bu yüzden daha da kalabalıktı. Herkes standları geziyor, büyük sınıflardan öğrencilerle konuşuyordu.

Durup çalan telefonuna bakmıştı, Jungkook. Kimin aradığını hatırlamıyordu şimdi ama önemli bir arama olmadığını hatırlıyordu. Telefonu yanıtlarken bakışlarını etrafta gezdirmiş ve onu görmüştü. Birkaç dansçının müzik eşliğinde hazırladığı koreografiyi izliyor, ayağıyla belli belirsiz bir ritim tutuyordu. Yüzü solgun duruyordu ama tebessümü bu solgunluğun üzerini örtüyordu. Kâkülleri hafif esen rüzgarda uçuşuyor, o da söylenerek düzeltiyordu.

Sonra yanına birkaç arkadaşı gelmişti. Neşeyle onlara sarılmıştı. Ve emindi Jungkook. O an bir kez göz göze gelmişlerdi.

Gördüğü en güzel kız olduğunu düşünmüştü.

Lalisa'yı gördüğü ilk anda bile, onun bir masaldan çıkıp gelen bie prenses olduğunu düşünmüştü.

Bir insan başka türlü nasıl böyle bir güzelliği üzerinde taşıyabilirdi ki?

O gün derse giremeden okuldan ayrılmak zorunda kalmıştı ama daha sonraki günlerde, Lalisa her gün okula gelişinin sebebi haline gelmişti.

Onu izlerken kim olduğunu unutmuştu Jungkook. Geldiği aileyi, geçmişini, sevilmeye değer bir insan olup olmadığını... Tüm bunlar önemsiz görünmüştü gözüne. Lalisa'yı izlemek, onu gördüğü an huzurlu hissetmekti mühim olan.

broken smile | liskook Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin