33.Bölüm

1.5K 124 70
                                    

Selam!

Uzun zaman oldu burada olmayalı. Hamilelik ve deprem derken psikolojik olarak çökmüş durumdaydım ama nihayet toparlandım.

Sizleri çok özledim. '')

Lafı çok uzatmak istemiyorum sadece sevdiklerinize her daim sımsıkı sarılın. 🙏

Keyifli okumalar...

33.Bölüm

"Böyle şansızlık olmaz ama Roya! Hayat benim üzerime oynuyor artık çok eminim ben," diyerek yakınan Dilberay eline aldığı bıçakla çayın yanına indirecekleri böreği dilimliyordu.

"Sakin ol önce Dilberay. Hem sadece tanışma bak altını çiziyorum sadece bir tanışma," tabii bunu demesi kolaydı Roya için; şayet adam elinde çikolata ve güllerle âdeta istemeye gelmiş gibi bir hazırlık yapmıştı.

Gül deyince aklına biraz önce gelenler geldiğinde istemeden irkildi. Az kalsın Cihangir adamın boğazına yapışacaktı.


Yarım saat önce


Roya bir elindeki güllere, bir de adama bakarken böyle bir yanlış anlaşılmadan nasıl sıyrılacağını düşünüyordu ki imdadına Cihangir yetişti. Kolları arasına bırakılmış gülleri sertçe alıp aynı sertlikle adamın göğüsüne çarparak dayadığın da Dilberay'ın babası Mahmut bey, karısına tedirgince baktı.

Bir kavga çıkması en son isteyeceği şeydi.

Cihangir, yanında sevdiği kadına gülü uzatıp bir de üstüne yetmezmiş gibi onun güzel olduğunu dile getiren adamın boğazına geçirmek istediği ellerine zar zor hâkim oluyordu. Sertçe göğüsüne vurduğu güllerle beraber ona doğru yaklaştığında Roya'nın titreyen parmaklarını kolunda hisseti.

"N'oluyor?" diyen kişi Çağan'ın annesi, Hasibe hanımdı. Bir oğluna bir de karşısında durmuş adama bakıyordu.

"Bir şey olduğu yok." dedi Cihangir oldukça gür sesiyle. "Oğlunuz gülleri yanlış kişiye verdi." Ellerini güllerden çektiğinde düşecek olan buketi son anda tutan Çağan kaşları çatık bir şekilde arkada endişeli gözlerle onlara bakan Roya'ya çevirdi.

Cihangir, Roya'nın önüne geçip Çağan'ın görüşünü kapatırken sakin olmaya çalıştı. "Yanlış diyorum, yanlış!" Hâlâ bakmaya çalışmıyor mu varya... Dövesi vardı şimdi de işte ortam pek müsait değildi.

Çağan, Cihangir'e baktığında onu bir yerlerden tanıdığına emindi ancak emin olamıyor, hatırlayamıyordu. Boğazını temizledi. "Kusura bakmayın ben onu öyle görünce..."

"Sen görmediğin bir kızı nasıl istemeye geliyorsun?" diyen Cihangir, onun sözünü tamamlamasına izin vermedi.

"İstemeye gelmedim," ailesinin yanında kendisine böylece küçük düşüren adama sinirlenmek istemiyordu ancak karşısındaki adam bunu zorluyordu. "Tanışmaya geldim. Hem siz, kim oluyorsunuz?"

Mahmut bey açıklama yapmak için araya girecekti ki Cihangir engel oldu buna. "Çiçek uzattığın kadının sözlüsüyüm. Tanışmaya geldiğin kızın da ağabeyi sayılırım."

Nefesini tutan Roya, Cihangir'in dudaklarından düşen kelimeyle içi bir hoş oldu. Dudakları şaşkınlıkla aralansa da kalbi güzel bir ritime tâbi tutulmuştu.

ROYAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin