Bölüm 5- Kız Arkadaşım

312 24 4
                                    

SELAAM YİNE BEN GELDİİMM.
|||

Eve geldiğimde anahtarımı çıkarıp deliğe soktuğum anahtarı çevirerek kapıyı açtım. Ayakkabılarımı çıkarıp içeri girer girmez arkadaşım eda koşarak üzerime zıplamıştı. Onun sevinçli haline baktığımda üzülmüştüm. Her ne kadar o uyuz komisere katlanmaya çalışsamda yapamamıştım. Becerememiştim denemiştim ama olmamıştı. Kapıyı kapatıp salona doğru geçtiğimde yorgunluktan kendimi koltuklardan birine attığımda eda anlamış olmalıydı. Aynı anda birbirimize bakarak sana birşey söylicem demiştik.

Çisem: İlk sen söyle benim ki biraz kötü

Eda: Enesle tanıştım.

Arkadaşım bi anda bağırarak heyecanla konuşunca anlamamıştım. Enes kimdi? Acaba başkasıyla mı konuşmaya başlamıştı.

Çisem: Enes kim?

Eda: Sana anlattığım çocuk varya işte senin komiserin yanında ki çocuk işte bugün karşılaştık. Bu fırsatı kaçıramazdım. Ee sen ne söyliyecektin?

Edanın adına çok sevinmiştim. Akşam daha detaylı konuşurken anlatıcaktım olanları ve onu şikayet ediceğimden de bahsedicektim. O komiser elimden kurtulamıycaktı. Eceli olucaktım onun benimle alay etmek ne demekmiş görücekti.

Bugün dersim olmadığından fakülteye gitmemiştim ve kendime dinlenme günü olarak seçtiğim gün komiser tarafından mahvedilmişti. Hala erken olduğundan odama geçip biraz dinlenebilirdim. Edaya odam da biraz dinlenicem diyerek içeri girmiştim.

Bugün hem bakım günü hem de bu kadar gerginlik üzerine rahatlamam için güzel bir gündü. Odamdaki banyoya ilerleyip küveti doldurmak için suyun ısı derecesini ayarladım. İçeri geçip kıyafet dolabımdan üzerimde rahat ediceğim bir parça seçtim. Banyoda ki dolabın üstüne kıyafetlerimi bırakıp, makyaj masamın çekmecesinden birkaç tane maske alıp geri banyoya geçmiştim.
Küvete dolmuş olan suyu kapatıp içerisine birkaç tane renkli toplardan attım. Toplar köpürürken kenarlardaki mumları yakıp kendime loş bir ortam oluşturmaya çalışıyordum. Üzerimi çıkarıp yavaşca ayağımı küvetin içerisine atıp oturdum. Yanımda duran ses mekanizmasına telefonumu bağlayıp
" Lord Huron- The night we met" adlı şarkıyı açıp telefonumu kenara bıraktım.

Suyun içinde rahatlıyordum. Sanki bütün sıkıntılarım gidiyordu. Ruhumu saran bütün sıkıntılar havaya doğru süzülüyor ve rahatladığımı hissediyordum. Dinlenmek için kafamı küvetin kıvrımlı kısmına yaslayıp gözlerimi kapadım. Ruhen ve bedenen kendimi tam olarak rahatlamış olduğumu anlamıştım. Biraz daha gözlerim kapalı bekledikten sonra bornozumu üzerime geçirip aynanın karşısına geçip yüzüme kil maskesi uyguladım.
Kurumasını beklerken dolabımdaki dağılan duş jellerimi ve şampuanlarımı sırasıyla dizdim. Kil maskem kuruyana kadar ufak dağınıklıkları düzenleyip ortada bıraktığım eşyaları kaldırmaya devam ediyordum.

Yüzümdeki maskenin kuruduğunu anladığımda avucumun içine su alarak yavaş yavaş yüzümü temizledim. Havlu yardımıyla yüzümü kurulayıp cildimi nemlendirmek için yaban mersinli kremimden bir parça alıp yüzümün emmesini sağlayarak parmaklarımla yavaş hareketlerle masaj yapmıştım. Bugünün yorgunluğu anca böyle atılırdı.

Dolabın üzerine bıraktığım kıyafetlerimi alarak üzerime giydim ve içeri geçerek yatağıma uzanıp Çınar komisere dediklerimi düşünmeye başladım. Adama seni şikayet edicem demiştim ama nasıl şikayet edeceğime dair hiçbir fikrim yoktu. Birde adamın yüzüne yüzüne diklenmiştim aklıma gelen şeyle google'a komiser nasıl şikayet edilir yazmak gelince hemen klavye üzerinde parmaklarımı gezdirdim.

Komiserim Noluyor?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin