Komiserim Noluyor?

Bölüm 9 - Tanışma

Bölümleri artık düzenli bir şekilde atmayı planlıyorum. Bölüm sonu oy vermeyi unutmayın canlarım ❤️‍🩹

Yol yorgunu olduğumuzdan dolayı Gül abla biz gelmeden önce akşam yemeğini hazırlamıştı. Üstümü değiştirmek için çınarın odasına gidip, çantamdan rahat bir şeyler bulduktan sonra fazla vakit kaybetmeden aşağı inmiştim.

Çınarın babasının geldiğini görmemle yanına gidip hemen tanışmıştım. Ailecek çok tatlı ve samimiydiler. Rıza abiyle sohbete dalmışken Gül ablanın seslenmesiyle, hep birlikte yemek masasına geçmiştik. Çınarın yanına oturduğumda yemeğe başlamıştık.

Bir yandan yemek yiyordum bir yandan da Çınar ve Gül ablaya laf yetiştirmeye çalışıyordum. Sürekli tabağıma koyulan şeyleri yemek için çaba gösteriyordum. En sonunda tıka basa doyduğumda pes edip arkama yaslanmıştım.

Rıza abide bu durumuma gülüp Gül ablaya beni rahat bırakmasını söylemişti. Sohbet eşliğinde devam eden yemekten sonra Çınar ve Rıza abi televizyonun karşısına geçmişlerdi. Bende Gül ablaya masayı toplamak için yardım ediyordum. Arada çınarın bana bakışlarını yakalıyordum ve ona ne bakıyorsun dercesine bakıyordum.

Yerinden kalkan çınar bize yardım etmek için birkaç parça tabak çatalı alıp mutfağa götürmüştü. Ardından mutfağa girdiğimde eşyaları tezgaha bıraktım.

Çisem: Sürekli ne bakıyorsun ya, Gözlerinle bi yemediğin kaldı.

Elimle göğsüne bir tane geçirmemle kolumu tutmuştu.

Çınar: Sanane kızım ister bakarım ister bakmam. Göz benim değil mi ?

Küstahça cevap verdikten sonra kafasını sallayarak salona geri dönmüştü. Benimde İçeri girmem ile Gül abla bize bakmıştı. Allah bilir bu öküz yüzünden kadın ne anlamıştı.

Sinirli sinirli çınara baktıktan sonra işime devam edip masayı toplamıştık.
Gül ablanın ben bulaşıkları makineye yerleştiririm ricasını kırmamak için salona geçip oturmuştum. Tabi Çınar öküzüne de kötü bakışlarımı atmayı unutmuyordum. Gül ablanın çayları getirmesiyle sohbete başlamıştık.

"Ee anlatın bakalım kızım nasıl tanıştınız sen anlatmazsan bizim oğlan hiç anlatmaz"

Çınara doğru baktığımda konuşmaya başlamıştım.

"Ben çınardan şikayetçi olucaktım. Sonra kendisi onu şikayet etmemem için baya bir direndi. Birkaç zaman sonrada bana aşık olduğunu itiraf etti. Pek yüz vermemiştim başta ama, baktım beni bırakmıyor. Deneyelim o zaman dedik. O zamandan beri de sevgiliyiz. "

" Ay kızım ben seninle tanışmak istemesem bizim oğlan tanıştırma gereksiniminde bile bulunmazdı. Baksana biz ona birini bul artık derken bile hayatında biri varmışta haber bile vermemiş"

"Anne abartmasan mı? Ne yapsaydım yani sürekli birini bulup evlenmemi istiyordun. Sana haber verseydim, kendi kendine gelin güvey olup düğün hazırlıklarına başlardın.  "

"Sus anneye cevap verilmez."

Onların bu haline Rıza abi ile gülerken Rıza abi, gül ablaya gençeleri fazla bunaltma demişti. Rıza abi ayağa kalkıp herkese iyi geceler diyip yanımızdan ayrılmıştı. 
Gül abla da çaydanlıkları ve bardakları mutfağa götürüp yanımıza geri gelmişti.

"Gel kızım bizde seninle çınarın eşyalarını verelim."

Odaya gittiğimizde çınar için yastık ve yorgan ayarlamıştık. Son olarakta gül abla dolaptan geceliklerini verdiğinde salona götürmüştüm.

"Hadi yine iyisin yatağımı kaptın"

Onun bu serzenişine gülüp omuz silkmiştim. Gül abla yanıma gelerek iyi geceler canım demişti ve çınarın homurdanmasıyla ona dönmüştü.

"Anne ben neden burda yatıyorum ya hem ben niye yatağımda yatamıyorum."

"Çisem kızım yatıcakta ondan hadi sen de çok fazla oyalanmadan yat uyu"

Gül ablayla gülerek odalarımıza ayrılmıştık. Çınarın kanepe başlarında yatmasından zevk alarak kendimi yumuşak yatağa atıp gözlerimi derin bir uyku için yummuştum.

🍃

Gözlerimi zoraki bir şekilde açtığımda boğazımdaki kurulukla yutkunmuştum. Komodinin üzerindeki telefonumu alarak saate baktığımda gözümü kamaştıran ışığa saydırırken saatin gece yarısı 3:05 geçtiğini görmüştüm.

Üstümde ki pikeyi sol tarafıma atarak yatakta oturur pozisyona geçmiştim. Ayağa kalktığımda yavaşça odadan çıkmıştım. Sessiz adımlarla merdivenleri inip mutfağa ulaştığımda dolaptan bardak alıp, arıtmadan su doldurup içmeye başlamıştım.

Çınardan

Mutfağa gittiğimde su içen Çisem'i gördüğümde aklıma gelenle bir anda belinden tutarak korkmasını sağladım. Arkasını döndüğünde sinirli bir şekilde baktığında güldüm.

"Napıyorsun ya korktum aptal mısın"

Çisemin yüksek çıkan sesine karşılık elimle ağzını kapatmıştım.

"Sessiz ol uyandırcaksın herkesi"

"Niye ayaktasın sen uyumadın mı"

"Kızım annemle bir olup koltuğa attınız ya beni nasıl uyumamı bekliyorsun"

Çisemin gülmesiyle ona kaşlarımı çatmıştım.

"Ordan bakılınca çok mu komik duruyor. Kolaysa gel sen yat dicemde ufacık bişeysin sen oraya sığarsın ben sığmıyorum ki"

Küfür etmemle biraz daha gülen Çisem'in gülümsemesine karşılık verdim. Bu kız gittikçe tatlılaşıyor muydu yoksa bana mı öyle geliyordu.

"Çisem az yanında uyusam sabaha az kaldı zaten yarında sana dışarıyı gezdiririm olmaz mı?"

Ben üzüntülü bakışlarla Çisem'e bakarken, o ise bu fikri düşünüyordu.

"Tamam ama bana temas etmiyceksin"

"Tamam tamam yeter ki o küçücük kanepede yatmayayımda her şeye kabulüm." 

"Al yastığını gel ama sessiz ol"

Çisemden

Peşimden yastığıyla beni takip eden çınara baktığımda sessiz olması için işaret yapmıştım. Kafasını sallamasıyla devam etmiştim. Odaya geldiğimde yatağın sol köşesini ona vermiştim ve yatağa girip yatmıştım. Sol tarafımın çökmesiyle çınarın da yattığını anlamıştım.

"İyi uykular Çisem"

"Sanada"