Kemal abinin uzattığı zarfları aldım. Artık bu rutin haline gelmişti. Sabah, Çiğdem'le mektupları okuyorduk. Çiğdem görünmesi gereken işleri yaparken, bende içteki işleri hallediyordum. Buna alışmıştım, bütün bu işlere... Yapabileceğim her türlü ağır işi üstlenmeye çalışıyordum.
Kemal abi, Pirmin'in yanına gitti ve orada dururken, ilk mektubu açtım. Ardından gözlerim büyüdü. Mektubu hızla tararken, öne doğru doğruldum.
"Ne oldu?" dedi Çiğdem endişe ile.
"Alanzo evleniyormuş!" dedim.
Çiğdem üzgün bir şekilde kafasını salladı. Logos krallığı denge stratejisini iyi yürütürken, çocuklarını sırf bunun için doğurmuş gibilerdi. Her çocuklarını itina ile bu işe adıyorlardı. Hatta bunun için fazlaca çocuk yapmışlardı sanki."Nasıl evlenir?!" dedim sinirle.
Çiğdem kaşını kaldırdı,
"Abla, neden bu kadar sinirlendin?" Sesinde hafif bir merak oluşmuştu.
Sinirle dudaklarımı birbirine bastırdım. Çiğdem, "Abla sen... Birkaç gündür de bana sürekli Logos krallığı ile işimiz var mı diye soruyordu. Abla sen..."
Bir sessizlik olurken, Kemal abi ve Çiğdem'in bakıştığını düşündüm. Kafamda düşünceler uçuşuyordu. Hızla bağlantılar kuruyor ve senaryolar üretiyordum.Kemal abi "Ezgi eminim onlarla konuşabiliriz. Alanzo'nun evleneceği kişiyi sevdiğini sanmıyorum. Bir prensesle evlenmesini ailesi de daha çok isteyeceğine eminim." dedi tuhaf bir sesle.
Kaşlarımı çatmış boşluğa bakarken, olanlara odaklanamıyor ve beynimde karşılıklarını bulamıyordum.Onları duymuyordum. Çiğdem, geçen gün bana Sol'un Alanzoyu sevdiğini söylemişti. Alanzo, onu çağırınca yanlışlıkla, geliyorum kocam demiş. yüzü kıpkırmızı bir hal alırken, Çiğdem'e birkaç şey gevelemiş.
Sorun, Sol'ün Simon'un bakıcısı olmasıydı. O kızın sağı solu belli değildi ki... Kız baştan savmaydı. Ya Simon'a bir şey yaparsa! Alanzo nasıl bu kadar sorumsuz davranabiliyordu gerçekten? Kolumu sıkan bir el hissedince irkildim. Çiğdem üzgün bir şekilde kolumu sıkıyordu. Ne olduğunu anlamamış bir şekilde ona bakarken afalladım. Çiğdem konuşmaya başladı,
"Abla onu bu kadar sevdiğini hiç bilmiyordum. Eminim-"Kaşlarımı çattım "Ne? Kimi? Simon'u mu?"
Çiğdem gözlerini kırptı "Abla Simon ne alaka? Alanzo dan bahsediyorum. Alanzo'yu sevi-"Ayağa hararetle fırladım "Ne!? Ne sevmesi? Alanzoyu sevmiyorum. Alanzoyu seven Sol! Sen de dedin?"
Çiğdem ayağa kalkarken, yüzünü buruşturdu "Bütün bu tantana Sol için miydi?" Onu boşuna endişelendirmişim gibi davranıyordu. Tamamen sinirlenmişti.
Kemal abi homurdanınca, ona baktım. Bir nedenden ondada boşuna uğraşmanın verdiği soğuk bir ifade vardı. Çiğdem devam etti"Abla Alanzo Sol'ü sevmiyor olabili-" Sözünü kestim, soğuk bir sesle konuştum,
"Alanzo'nun kimi sevip sevmediği, kimin umurunda! Sol'ün kimi sevdiği önemli. Sol, Simon'un bakıcısı! O kız deli. Sağı solu belli değil. Küçük prense zarar vermesini istemiyorum. Eminim Alanzo sevmiyorsa da zorla sevmeye alışır." dedim elimi öylesine sallarken, otoriter ve zalim bir halim vardı.Çiğdem güldü. Kemal abide gülünce içeriye Pirmin girdi. Tek kaşımı kaldırdım. O ne ara çıkmıştı ki odadan? Yüzü beyazlamış ve sinirli bir ifade vardı. Ne olduğunu merak ettim. Soracakken Kemal abi konuştu,
"Ezgi ne ara prense bu kadar bağlandın?" dedi gülerek, olayı yanlış anlamanın verdiği anlayışla. Ablalık duygularımın her yerde ağır bastığını biliyordu.
Çiğdem de gülerken konuştu "Viera da bütün geceyi birlikte geçirmişler ya... Birde prens kucağında uyuya kalmış -"Çiğdem'in sözünü kestim. Sesim hala soğuktu "Ne önemi var gerçekten anlayamıyorum. Ayrıca, Harry onu üstüme salmadan önce düşünecekti. Kabahat arıyorsan tuvaletin önündeki olayı hatırla!" deyince,
Çiğdem, Kemal abiye bakarak ağzına fermuar çekti. Kemal abi gülerek kafasını iki yana salladı. Ablalığın neresi kötüydü? Birinin kardeşlerimi-yani küçük olanları düşünmesi gerekiyordu. O zeki bir çocuktu. Akıllıydı. Onu seviyordum, zarar gelsin istemiyordum, hepsi bu. Çiğdem devam etti,
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yeni Katil İçin Sinyal:2 (Tamamlandı)
FantasyKaplidio efsanesinin devam kitabıdır... Prenses ailesini asıl öldürenin kim olduğunu anladı. Fakat şimdi bir insanın savaşması gereken en zor kişiyle savaş veriyor... kendisiyle. Geçmişin her zaman size anlatılan değildir. Görmek ve öğrenmek baze...