BÖLÜM 5

2.6K 67 9
                                    

Cevap bekler bir şekilde gözlerime bakıyordu. Heyecandan tırnaklarımı avucumun içine batırıyordum.
"Evet, seni dinliyorum." Yutkunup, sakin gözükmeye çalışarak cevap verdim.

" Şey bir şey sordu da. Ben de bilmiyorum dedim." Gözlerini kısıp emin olmaya çalışır gibi gözlerime baktı. " Odama gel." Hızla arkasından onu takip edip, odasına girdim.
" Ben sana demedim mi kimseyle konuşma diye."

"Ben de kimle konuşacağımı sana soracak değilim dedim. Alt tarafı sorusuna cevap verdim"

"Vermiyeceksin. Yoluna bakacaksın. Ne sordu, söyle." Gözlerimi kaçırıp " Birinin adını sordu. Burda çalışıyorum zannetmiş.

" İnşallah beni kızdıracak bir şey yapmıyorsundur Eylül. Yoksa gerçekten çok kötü olur."

"Ne bu her seferinde tehdit ediyorsun beni. Ne olur ya bir söylesene sen bi'onu?"

" O sesini alçalt Eylül. Şirketteyiz."
Sinirle karşına dikilip, işaret parmağımla göğsüne dokundun.

"Sen dedin ya üç ay içinde bana bir şey hissetmezsen gidersin diye. Senden bana hiçbir şey olmaz. Bu tehditlerinle bir yol kat edemezsin sen. Bozuyorum anlaşmayı, yok üç ay falan."

Hızla arkamı dönüp kapıdan dışarı çıkıp, asansörü beklemeden merdivenlerden koşar adım aşağıya indim. Arkadan bağırma sesleri geliyordu, gittikçe de yaklaşıyordu. Arkama bakmadan kapıdan dışarı çıkmıştım ki kolumdan tutulmasıyla hızla arkama geri çevrildim.
"Nereye gittiğini sanıyorsun sen? Bin şu arabaya. Evde konuşacaz bu konuyu." Kolumu ondan kurtarmaya çalışırken, ne zaman geldiğini anlamadığım arabaya atılmam bir an da oldu." Aç şu kapıyı! Gidicem ben."
Kapıyı açmak için kolu zorluyordum ama kilitlemişti şerefsiz. Hiçbir eey demeden önümden geçip yan koltuğa oturup arabayı çalıştırdı.

"Dur dur şu arabayı!"

"Kes sesini. Eve gidiyoruz."

"Yok anlaşma falan diyorum sana. İstemiyorum seni. Gelmicem seninle. Dur hemen!"

" Boş cümleler bunlar. İstiyeceksin!"

"Zorla mı? Sen istedin diye her şeye tamam mı diyecem ben? Manyaksın sen." Ani bir frenle arabayı durdurdu. Kendimi tutmasam ön cama kafamı vuracaktım. Kolumu tutup kendine döndürdü. O kadar sıkıyordu ki büyük ihtimal sinirden gözü görmüyordu.

" Zorla! Sana ne kadar kötü davranmamaya çalışsamda zorlama beni. Bir yere kadar bu tavrını gözardı ederim. Anladın mı beni?

"Bırak kolumu. Canım acıyor."

"Acısın! Bu dilden anlıyorsun demek ki. Bundan sonra hareketlerine dikkat edeceksin. Bir şey derken bin defa düşüneceksin."
Acıdan gözlerim dolmuştu. Ağlamamak için kendimi zor tutuyordum. Onun karşısında güçsüz görünmek en son isteyeceğim şeydi.

"Bir fırsatını bulduğum an kaçıcam."

"Dene bakalım. Seni yakalandığım da bu tavrımı mumla ararsın. Bundan sonra seni gözümün önünden bir saniye bile ayırırsam namerdim."

Bu zamana kadar tuttuğum gözyaşım en sonunda kendini bırakmıştı. Kolumu sıkması canımı da yakıyordu. Büyük ihtimal kolum çoktan kızarmıştı.Hem psikolojik hem de fiziksel acıya dayanamıyordum.

Kolumu bırakıp tekrar arabayı çalıştırıp yola devam etmişti. Ben de yandan sessizce ağlamaya çalışıyordum. Ağır geliyordu artık. Bir şekilde bu adamdan kurtulmam gerekiyordu. Hızla geçen yolun ardından sonunda eve gelmiştik. Arabayı park ettiği gibi arabadan indi. Ben de arkasından inip hızla eve yürümeye başlamıştım ki duyduğum cümlelerle olduğum yerde durdum. Göktuğ bahçede korumalara bağırarak emir yağdırıyordu.

" Gözünüzü bundan sonra dört açacaksınız, burdan benden habersiz bir kuş bile uçmayacak. Kimse benden habersiz bu eve girip, çıkmayacak. Özellikle de Eylül. Anladınız mı beni? Bu kız burdan giderse hepinizi mahvederim. Duydunuz mu?"

Son cümlelerini gözümün içine bakarak söylemişti. Gözdağı veriyordu aklı sıra. Arkamı dönüp hızla içeri girip yukarı odaya çıktım. Kapıyı kilitleyip, yatağa yattım. Yüzünü görmek, sesini duymak istemiyordum. Biraz uyumak iyi gelicekti. Gözlerimi kapatıp uykuya teslim oldum.

■■■

Gözümü açtığımda aşağıdan bağırma sesleri geliyordu. Hızla aşağıya indim. Göktuğ telefonda ki kişiye bağırarak bir şeyler diyordu. Gözleri beni bulduğunda telefonu kapatıp, koltuğun üstüne attı. Sinirle gülüp bir adım bana doğru attı. Dediği cümleyle bir yere tutunma ihtiyacı hissettim.

" Gel bakalım Eylül Hanım. Bugün kaçma planı yaptığın adam hakkında konuşalım biraz."

Herkese merhaba. Yeni bölümle burdayım. Yorumlarınızı ve oylarınız bekliyorum. Görüşmek üzere.

MAFYA: TUTSAK +18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin