Eski Defter

30.BÖLÜM-Utandıran Sohbet

Merhaba Arkadaşlar...

Yine pazartesi ve yine ben :))

Beğenmeniz dileğiyle keyifli okumalar...

Seviliyorsunuz :))

Kapı çaldığında mutfakta Yasemin'e ikram etmek için hazırladığım kekleri servis tabağına dizmekle meşguldüm. Elimdekileri bırakıp hızlı adımlarla kapıya gittim. Kapıyı açtığımda her zaman bakımlı görmeye alıştığım Yasemin bu seferki hali tam manasıyla fiyaskoydu saçlarını bile taramadığına emindim.

-Hoş geldin canım, dedim sarılırken aynı içtenlikle arkadaşım bana sarıldı ve "hoş buldum canım" dedi. Yasemin'i içeri buyur ettim, kanepeye yerleşirken "nasılsın?" dedi.

-İyim Yasemin bildiğin gibi sen? Dedim.

-İdare ederim biraz sersem gibiyim ama iyiyim, dedi. Kulağa yorgun gelen sesi pek öyle olmadığını gösteriyordu.

-Ben kahve yapıp geleceğim sen keyfine bak, dedim yerimden kalkarken.

-Tamam canım, dedi Yasemin başını geriye doğru yatırırken. Mutfakta işimi bitirip tepsiye kahveleri ve kekleri yerleştirip salona geri döndüm Yasemin bıraktığım gibiydi.

-İyi misin kız ne bu hal? Dedim güldüğümü saklamadan. Tepsiyi sehpaya bırakıp fincanı Yasemin'in önüne bıraktım.

-Ayy bilmiyorum Serra kafamı biri tutup geri çekiyor sanki üzerine biri oturmuş, dedi yasladığı başını kaldırdı ve fincanı eline alıp içmeye başladı.

-Kahveni iç belki biraz kendine gelirsin, dedim. Yasemin karşılık olarak "hiç sanmıyorum" der gibi bana baktı. Gülerek başımı salladım. Bir süre sessizce kahvelerimizi içmeye devam ettik bu sessizlik biraz sinirimi bozmaya başladı. Yasemin'in de öyle hissetmiş olacak ki sessizliğini bozdu.

-Dün gece ne oldu Serra? Dedi kaşları merakla yukarı kalkarken.

-Ne olmuş dün gece? Dedim.

-Üff Serra anlamazlıktan gelme işte Kaya geldikten sonra halin tavrın değişti daha ne olsun! Dedi. Boş ver dercesine elimi havada savurdum ama meraklı arkadaşım peşimi bırakmadı.

-Anlatsana Serra işte ne kıvrandırıyorsun beni! Dedi ısrarla. Yasemin'in bu sık boğazlığı sebebiyle gözlerimi devirdim. Elimdeki fincanı bıraktım ve olanları bir çırpıda anlattım. Ben olanları anlatırken Yasemin'in gözleri büyüdükçe büyüdü, ağızı açıldıkça açıldı. Cümlenin sonuna geldiğimde dayanamayıp,

-Yasemin ağzını kapat artık istersen birazdan felç geçirmeye başladığını düşüneceğim, dedim. Az önce şaşkınlıkla bakan yüz şimdi kaşları çatılmış bana bakıyordu.

-Birde alay ediyorsun benimle Serra ne kadar rahtsın kızım sen, Kaya seni resmen tehdit etmiş. Bu adiliği nasıl yapa bilmiş onu da anlamadım? Dedi. Alını ovalarken.

-Ben sanki çok anladım Yasemin, görmeliydin gözü dönmüştü sanki! Dedim. Dün gece ki yaşadığım olay ve Kaya'nın yüz ifadesi zihnimde belirirken istemsizce titredim.

-Ne yapacaksın peki? Dedi ilgiyle.

-Bilmiyorum, dün gece nasıl içtiysem artık Gökhan beni eve getirirken ağzımdan bir şeyler kaçırmışım galiba sen gelmeden önce her şeyi ona anlattım, dedim.