39.Bölüm

52 1 0
                                        



39. BÖLÜM

1 Hafta sonra...

''Yasemin beynini peynir ekmekle yemişsin laflarını tartarak o koca ağzından çıkartır mısın lütfen!'' Dedim. Söylediği şeyle gözlerim yerinden çıkacaktı.

''Beni duydun korundun mu diye sordum sana?'' Kaşlarını çatmış gözlerimin içine bakıyordu.

İnsanlar ne zamandan beri bu kadar özel şeyleri ulu orta sorabiliyordu. Benim bile yüzüm kızarırken sevgili arkadaşımın yüzü duvar gibi desek yeridir. Sanki devlet meselesiydi. Ama doğru bir konuya da parmak basmıyor değildi.

Korunmadığım bir gerçekti kendimi her ne kadar gerizekalı gibi hissetsem de bunu Yasemin'ne yansıtarak durumu vahimleştirmek gibi bir niyetim yoktu. İçime kurt düşmüştü şimdi. Öyle bir ihtimal varsa eğer yandığımın resmidir.

Tamam Gökhan'ı seviyordum onunda beni sevdiği aşikar bir durumdu ama daha çok yeniydik. Ailemin böyle bir şeyi kaldırabileceğini sanmıyorum. Sonuçta ecnebi değildik normal karşılasınlar. Allahım babam beni kıtır kıtır doğrayacak ve ücüncü sayfa haberlerine konu olacaktım. Hayatım filim şeridi gibi gözlerimin önünden geçti.

Ve Gökhan'ın belki benimle evlenmek gibi bir plan yapmıyordu onu kendime mecbur bırakmak istemiyordum.

Beni daldığım düşüncelerden Yasemin çıkardı.

''Bak hiç cevap veriyor mu?'' diyerek kollarımı çimdiklediğinde yerimden sıçramıştım elide ağardı maşşallah!

'' Off Yasemin morarttın kolumu o nasıl el öyle ne yiyip ne içiyorsun!! " dedim. Ona ters ters bakarken koluma ovalıyordum.

"Kızım sessiz kalıyorsun korkuyorum lan kalbime inecek şimdi cevap ver artık!" Sesi yükselmeye başlamıştı. Şimdi beni dövecek(!) Böyle devam ederse Selim'in içerden koşarak gelmesi an meselesiydi. "Yasemin abartma sadece geceyi bende geçirdi o kadar, hemen konuyu nerelere getirdin iki dakikada çoluk çocuk sahibi ettin bizi. Hayal gücüne sağlık canım."

Evet sonuna kadar İnkar!!! Yasemin'in Kasılan yüzü hafif hafif normale dönerken beni incelemeye devam etti. Kendi kendine ekşın yaratıyordu kız.

Bu kadar kıyameti koparmasının sebebi Gökhan'ın bende kaldığını söylememdi. Leb demeden leblebiyi anlayan arkadaşım hemen anlamıştı kabul etmeyecektim tabi ki ama Yasemin'in gözü hala üzerimdeydi sanki eksik

Ya da farklı bir şey arar gibi yüzüm ve üzerimde geziniyordu. "Eminsin Yani bir şey olmadığına ya da bana anlatmak istediğin bir şey yok öylemi?" Dedi. Usanmış bir ifadeyle Yasemin'e bakarken iç geçirdim. "Evet Yasemin eminim ve son kararım yarışmacı arkadaşlara başarılar diliyorum." Dedim. Soğumaya yüz tutmuş kahvemden bir yudum aldım olağan ve doğal davranmaya çalışıyordum. Az önceki soğuk esprimin üzerine Yasemin " Ha ha çok komik, cık cık cık terbiyesiz" dedi. Beni tersleyerek. Ona gülümseyerek baktım. Ama karşılık olarak arkadaşımı nedense ikna edememiştim. "Gül sen gül bir şey saklıyorsun benden anlarım kaç yıllık arkadaşımsın var sende gariplik" dedi. Sanki benden çok kedi kendine konuşur gibi. Ona cevap vermek istedim ama o sırada içeri Selim girdi.

"Hoş geldin Serra" dedi Selim bana doğu gelirken. Oturduğum yerden kalkıp kucaklaştık. Selim'i severdim birlikte büyümüştük. Birbirimizi iyi bilirdik.

"Hoş buldum Taze damat" dedim. Ayrıldığımızda gülen gözlerinin içine bakarken. Mutlu olduğu her halinden belliydi Selim'in.Her ne kadar Yasemin'in çenesine katlanmak ne kadar zor olsa da bir birlerini seviyorlardı. Yasemin bana daha fazla öfkelenmemek için yanımdan kalkmış karşımdaki kanepeye ilişmişti. Selim'de karısının yanına otururken "Nasılsın?" diye sordu.

Eski Defter Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin