Eski Defter

7.BÖLÜM-Sınır İhlali

Akşam Yasemin ile mesajlaştık Kaya'nın benimle görüşmek istediğini söyledim karşılık olarak şapşal arkadaşımın "oooooooo" mesajı geldi. Böyle yaparsa bir daha ona bir şey anlatmayacağımı söylediğimde sıkıştırmayı bıraktı. Sonrasında vedalaşıp yattık. Hafta sonu olduğu için erkenden kalkmadım öğlen onikiye kadar uyudum annem bu süre içerisinde sürekli bana seslenmiş bende her seslenişte sadece sağdan sola- soldan sağa yön değiştirdim. Annem iyice kızmış olacak ki odaya girip "ne bağırtıyorsun beni" diyerek yorganı üzerimden çekip aldı. Çocuk gibi yatakta debelendim;

-Anne azıcık daha lütfeeeennn okul yok bir şey yok ne diye kalkıyorum erkenden yaa! Hem Nazo kalktı mı? Önce onu kaldır, dedim.

-Oooo Nazo kalkalı aylar oldu kahvaltı için ekmek almaya yolladım çocuğu.

-Çocuk mu? Ufalsın da cebime girsin bir yaş küçük o benden böyle deyip tepenize çıkartıyorsunuz onu zaten.

-Hadi kalk kalk uykunda açıldı senin ben çayı demledim sende bir melemen yap bakalım.

-Tamam ya kalkıyorum! Dedim annem bunun üzerine odadan çıktı. Bende pijamalarımı üzerime çıkarıp eşofman-tişort giyip lavaboya ilerledim elimi yüzümü yıkadıktan sonra mutfaktaki işime başladım.Melemen bana kaldıysa tüm masa bana kalmış demektir.Salona baktığımda aynen de öyle olduğunu gördüm sadece masa üzerine örtü örtülmüştü "ehh anne yaa" dedim el mahkum kahvaltılıkları masaya yerleştirdim,mutfağa gidip melemeni yaptım,bizim gezenti Nazo hala gelmemişti.Seda ile gittiyse zor gelir adımlarını sayıyorlar sanki,eve gelene kadar insan bu kadar mı ağar olur ya!En sonunda eve teşrif etmiş kendileri.Kahvaltı edilip masa toplandığında anneme;

-Ben Yasemin'lere gideceğim,dedim,

-Hep Yasemin hep Yasemin ders yok mu kızım?Niye hep sen gidiyorsun birazda o gelsin?

-Tamam annem ben şimdi ödevlerimi de alıp gideceğim ayrıca Yasemin bizim mahalledeki köpeklerden çok korkuyor o yüzden gelemiyor ama bu dediğini ileteceğim kendisine, dedim .

-İlet ilet annesini de bekliyorum bize, dedi Annem

-Tamam, ben gidiyorum o zaman, deyip masadan kalktım odama yönelip üzerime bir şeyler geçirip elime hırka aldım ekim ayının sonlarıydı daha, herkes ince giyiniyordu ama ben hep üşüyordum hiç ısınamıyordum yatağımdan bile yorgan sadece ağustos ayında kalkardı. Ellerim sanki buzluktan çıkmış gibidir hep, hiç sıcak olmadı.

Ayağıma bez ayakkabılarımı geçirip elimde kitaplarım ve defterim ile evden çıktım. Yasemin'lerin kapısına geldiğimde arkamdan birinin seslendiğini duydum. "kim bu?" diyerek arkama döndüm. Kim olacak "Kaya" bana doğru elleri ceplerinde ilerliyordu yüzünde yine o gülümsemesi.

-N'ber Serra? Dedi yanıma yaklaştığında,

-İyi sen?

-İyi bende, ders mi çalışacaksınız Yaseminle? Dedi elimdeki kitapları işaret ederek,

-Evet matematik çalışacağız benim matematik pek iyi değil,malum Yasemin'de muhasebe okuyor bana yardım edecek,dedim.

-Benimde matematiğim iyidir istersen sana yardım edebilirim?dedi.

Ağzım açık kalmıştı, hayır matematiğinin iyi olmasına değil hiçbir fırsatı kaçırmamasına şaşırmıştım. O şaşkınlıkla ağzımdan "tamam"kelimesi döküldü. Kaya'da karşılık olarak gülümsedi. Bahçe kapısını benim için açıp içeri önden girmem için eli ile işaret etti.Yasemin'lerin bahçesi çok büyüktü.İki tane çardakları vardı biri evlerinin hemen önünde diğeri ise bahçe kapısının ilerisindeydi.