Boynumu ovalayarak yattığım yerden kalktım. Oğluma döndüğümde üzerinin açık olduğunu gördüm. Yorganı beline kadar çekip şakağından öptüm. Banyoya girip elimi yüzümü soğuk suyla yıkadım. Yavaşça banyodan çıktığımda oğlumun uyanmamasına dikkat ederek odadan çıktım.
Merdivenleri inerken gelen sesler ile durdum. "Ya abi uyuzluk etme."
"Sus kız cimcime." Hızlıca mutfağa girdiğimde sofranın hazır olduğunu gördüm. Hatta baş köşede amcam, yanında yengem oturuyordu. Buse ve Eren ise yan yana oturmuş birbirleriyle uğraşıyorlar.
"Günaydın oğlum, bizde seni bekliyorduk." Buse ve Eren rahatlamış gibi nefes verip kahvaltıya başlayınca uzun süredir beklediklerini anladım.
"Hoşgeldiniz."
"Hoşbulduk oğlum." Amcama baktım. "Paşam uyanmadı mı?" Başımı iki yana sallarken yengemin yanına oturdum.
"Gece hiç uyumadı korkusundan." Buse'nin durduğunu fark edince tebessüm ettim. "Kendini suçlama. Ahlas daha çocuk, düşe kalka öğrenecek." Buse başını sallayarak yemeğine döndü ama çok iyi biliyorum ki kendisini suçlamaya devam edecekti.
Kahvaltımızı yaptıktan sonra oğlumu kontrol etmek için odaya çıktım. Yatakta oturmuş meraklı gözleriyle koluna bakıyordu. Yanına ilerleyip yatağa oturdum. "Babba?" Kolunu bana doğru gösterince tutup öptüm. Benim öptüğüm gibi o da öpüp gülümseyerek bana döndü.
"Çok acıyor mu?" Başını aşağı yukarı salladı. Kollarını bana uzatınca hemen kucağıma aldım. "Göbüş acıktı mı?" Dedim ayağa kalkarken. Banyoya girip musluğu açtım. Oğlum göbeğine bakıyordu.
"Babba."
"Efendim oğlum?" Başını kaldırıp göbeğini gösterdi. "Ne yemek istermiş benim oğlum." Dedim sol elini yıkarken. Azıcıkta yanaklarını ıslatıp musluğu kapattım. "Patates kızartsın mı babası?"
"Hıhı." Durgun duruyordu. Onun bu haline gördükçe üzülüyordum. Ama çocuktu işte. Düşebilir değil mi?
Birlikte aşağıya inip mutfağa girdik. Yengem bizi görünce gülümsedi. "Paşam günaydın." Yengem Ahlas'ı almak isteyince Ahlas başını iki yana sallayıp bana yapıştı.
"Korktu ya yenge benden gitmez şimdi."
"Tamam oğlum, siz kahvaltı yapın. Patates kızarttım, çorba yapmıştım paşama. Onları yesin iyice."
"Sağol yenge eline sağlık."
"Afiyet olsun kuzularım." Yengem ikimizin de saçlarımızı okşayıp içeriye gitti. Bizde oğlum ile kahvaltı yapmaya başladık.
∆∆∆
~Poyraz
"Arhan'ı bugün bir arayalım oğlum. Durumu nasıl öğrenelim." Babama başımı sallayıp telefonumu çıkardım. Aradım ama açmamıştı.
"Uyuyordur belki baba, rahatsız etmeyelim." Babam başını sallayıp televizyona döndü. Bugün pazardı, bu yüzden tüm aile evdeydik. Sude'm hariç.
"Gene kavga etmişler." Salona giren annem ile ayaklarımı toplayıp düzgün oturdum.
"Kim?"
"Kim olabilir?" Berkay'a döndüm. İkidir sinir ediyordu beni. Ne bakıyorsun der gibi bakıyordu.
"Sude ve Ceyhun." Sinirle ellerimi yumruk yaptım.
"Baba bak elimde kalacak o adam." 1 yıl önce Ceyhun denilen herif kardeşime aşık olmuştu. Mahallemize yeni taşınan zengin bir bebeydi. Niye buraya taşındılar bilmiyorum ama zengin oldukları çok belli.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BABA
FanfictionKarıştırılmış bebekler ama kız değil erkek. Diğer hikayeler gibi konusu aynı değil daha farklı. Arhan Koçyiğit, kendisini bildi bileli sokakta yaşan küçük yaşında zorluklara göğüs geren birisi. Ailesiz büyüyen, kendi ailesini kendisi kuran yaralı bi...