8. Bölüm

6.3K 296 123
                                    

"Babba!" Koşarak yanıma gelen Ahlas'ı kucağıma aldım.

"Noldu babam?" Çığlık atarak uçan kuşu gösterdi. Kuşa doğru elimi uzatınca elimin üzerine kondu.

"Babba!" Ceyda ve Ceren Ahlas'ın bu haline gülerken Ahlas bir kere daha bağırıp bana yapıştı. Korkmuştu ama en çok hoşuma giden durum bu tatlı hali değildi.

Korktuğu zaman bana sığınması...

Kışın en soğuk zamanıydı. Kar öyle bir yağmıştı ki insanlarına dizine geliyordu neredeyse. Herkes evlerine gitmek için koştururken Arhan titreye titreye sıcak bir yer arıyordu.

"Arhan." Yanında titremekten zorlukla konuşan arkadaşına döndü. "Daha fazla dayanamayacağım." Arhan hemen arkadaşının kolunun altına girdi, tüm yükü üzerine alıp yürümeye devam etti.

Üzerlerinde sadece yırtık bir pantolon, ince bir kazak vardı. Ayakları çıplaktı, soğuktan hissetmemeye başlamışlardı.

"Şuraya girelim." Diye mırıldandı Arhan dediği yere giderken. Kapısı açık, harabe bir evdi. Yavaşça eve girdiklerinde açık kapı sertçe kapandı.

"Tuzağımıza düştünüz sonunda." Arhan zorlukla yutkundu. Bu sesi nerede duysa tanırdı. Mert'i yavaşça duvarın dibine oturttu ve önüne geçip ellerini iki yana açtı. Küçücük aklıyla, küçücük bedeniyle arkadaşını korumak için siper olmuştu.

"Ona dokunmayın." Karşısında ki iki adama baktı. Sağ tarafta ki elinde ki çakıyı çevirip havalı olduğunu düşündüğü hareketler yapıyordu. Sol tarafta ki ise duvara yaşlanmış sigara içiyor bir yandan da tepkisiz bir şekilde Arhan'ın yaptığı hareketi izliyordu.

"Küçücük beyninizle bize oyun oynamadan önce düşünecektiniz onu." Mert elini Arhan'a doğru uzattı ama güçsüzce eli kucağına düşmüştü.

"Ona dokunmayın." Arhan çaresizce Mert'e baktı.

"Arhan."

"Korkma." Dedi Arhan gülümseyerek. Önüne dönüp öfkeyle o adama baktı.

Adam hiç düşünmeden Arhan'ın kolunu tuttuğu gibi küçük bedenini duvara çarptı. Arhan inleyerek yere düştü. "Arhan." Mert çaresizce kardeşim dediği çocuğa bakıyordu. "Allah'ım yardım et."

"Siz hangi hakla bizi polisle tehdit edersiniz lan!" Arhan'ın yerde yatan bedenine tekme atınca Arhan kan tükürdü. Karnı çok acıyordu ve ölmek istiyordu.

Orospu çocuğu hâlâ Arhan'a tekme atarken Arhan hissizleşmeye başlamıştı. Artık kendisini karanlığa bırakmak istiyordu ama göz ucuyla gördüğü arkadaşı ile son anda gelen tekmeyi yakaladı. Bileğine sakladığı küçük bıçak ile adamın ayağına derin bir çizik attı. Adam afallayarak geriye çekilip yere çöktü. Ayağını tutarken Arhan fırsattan istifade arkadaşına yaklaşan diğer adamın üzerine atladı ve boynuna bıçağı geçirdi.

Adam inleyerek yere düşerken Arhan Mert'i sırtına alıp hızlıca evden ayrıldı. O kadar hızlı gelişmişti ki olay Arhan çoktan uzaklaşmış adamlar daha yeni farkına varmışlardı.

"O çocuğu öldüreceğim!"

Başımı iki yana sallarken oğlumun yanaklarından öptüm. Yüzünün yarısını göğsüme gömüp yanımda oturan Ceren'in elini tutmuş tırnaklarında ki gri ojelere bakıyordu.

"Hoşgeldin yenge." Bakışlarımı gelen ses ile kaldırıp yenge dedikleri kadına baktım. Gördüğüm yüz ile nefesim kesilmişti.

Zorlukla yutkunurken terlemeye başlamıştım. Sanki tüm dünya birlik olmuş benim mutlu olmamı engelliyordu.

BABAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin