Karıştırılmış bebekler ama kız değil erkek. Diğer hikayeler gibi konusu aynı değil daha farklı.
Arhan Koçyiğit, kendisini bildi bileli sokakta yaşan küçük yaşında zorluklara göğüs geren birisi. Ailesiz büyüyen, kendi ailesini kendisi kuran yaralı bi...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Oğlumun ağzına emziğini verip kucağıma aldım. Son kez odayı kontrol ettikten sonra sonunda evden çıkabilmiştik. "Günaydınlar!" Bağırarak yanımıza gelen Caner ile göz devirdim. Oğlumu kucağına alıp havaya attı ve tutup öptü.
"Pis sakallarını oğlumdan uzak tut canavar." Oğlumu belinden yakalayıp kendi kucağıma aldım. Oğlum bir Caner'e bir de bana bakıp masum masum emziğini emiyordu.
"Ay aman yedik oğlunu." Oğlumun saçlarını okşayıp arabaya ilerledim.
"Sen yersin." Arabanın kapısını açarken homurdanıyordu. Gülümseyerek oğlumu bebek koltuğuna oturtup kemerini bağladım. Eline oyuncaklarını verdikten sonra geriye çekilip kapıyı kapattım. Caner'e göz ucuyla baktığımda ciddi bir ifadeye büründüğünü gördüm.
"Şarman'lar sıkıntı çıkarıyor." Kaşlarım çatıldı. "Sinirlenme." Kolumu tuttuğunda bir sorun olduğunu anlamıştım.
"Caner ne oluyor?"
"Fevzi olay çıkarmış. Mekanı basmış silahlı bir kaç adamla. İkizler yaralanmış. Bize de haber verememişler, Fevzi hepsinin iletişimini engelleyecek birisini bulmuş. Kim olduğunu araştırıyoruz ama abi senin el atman gerekiyor gibi." Başımı salladım.
"İkizlerin hesabına 50 biner lira yatır. Ailesine de 100 bin yolla. Hastane işini de biz alalım yine. Bizim hastaneye götürsünler." Caner yutkunarak baktı bana. Bir şeylerin daha olduğunu anlayınca derin bir nefes aldım. "Daha ne var Caner?"
"İkizlerden Okan kayıp." Kaşlarımı çattım, öfkeyle sıktım dişlerimi. "Fevzi almış, Okan onların elinde. Oktay da uyutuluyor. Okan'ın kayıp olduğunu duyunca hastaneyi birbirine katmış."
"Durumu nasıl?"
"İyi, yaralanan Oktay değil zaten. Yani yara almış ama kötü değil kurşun sıyırmış. Fakat Okan çok ağır yara almış. Hastaneye gitmezse ölme ihtimali çok yüksek."
"Kaan'a haber ver işi ele alsın."
"Emrin olur abi." Ben arabaya binerken Caner de kendi arabasına binip gitti.
"Babacım." Dönüp oğluma baktım. "Nereye gidelim istersin?" Ağzında ki emziği atıp dudaklarını yaladı. "Hmm, park?" Ellerini çırpıp bacaklarını sallayınca kıkırdayarak önüme döndüm. Arabayı çalıştırıp gaza basarken içimde ki huzursuzluğu yok saydım. Telefonumu çıkarıp arabaya bağladıktan sonra bir numarayı aradım.
Ana yola çıktığımda bir kaç arabayı geçip hafif gaza yüklendim. Yine de oğlum araba da diye çok hızlı sürmüyordum.
