2. Bölüm

8.8K 387 41
                                    

Zorlukla nefes alırken Caner oğlumu kucağımdan almak için uzandı ama izin vermedim. Oğlumu kendime çevirip sıkıca sarıldım, yüzümü boynuna gömüp derin derin nefesler almaya çalıştım. "Abi, hastaneye gidelim mi?" Geriye çekilip oğlumla birlikte ayağa kalktım.

"Hesabı öde, eve gidiyoruz." Başını sallayarak onayladı beni. Bende hızlıca oradan ayrıldım.

"Babba." Olduğum yerde durup başımı eğerek oğluma baktım. Ellerini yanaklarıma koyup severken masum masum bana bakıyordu. Anlamış mıydı kötü olduğumu?

"Oğlum." Elinin birini tutup avucunu derince öptüm. "Kurban olduğum." Bir an oğlumun benden alındığını düşündüm. Nefesim gittikçe beni zorlayınca bu düşünceden vazgeçtim. Kalbim sızlamıştı bir an. "Seni koruyacağım, kimsenin seni benden almasına izin vermeyeceğim." Arabaya ilerleyip kapıyı açtım. O sırada Caner de gelmişti.

Oğlumu koltuğa oturtup kemerini taktım. Kapıyı kapatıp derin bir nefes aldım. "Gidecek misin ailenin yanına?"

"Bilmiyorum Caner. Bende bir babayım, Ahlas'ı benden alsalar yıkılırım. O adamı anlamaya çalışıyorum ama ya herşey benim sandığım kadar masum değilse?" Caner omzuma dokunup beni kendisine çevirdi.

"Abi yıllarca ailenin seni kendi istekleri ile terk etmesi ihtimalini sildin. Bir anne ya da bir baba kendi evladını terk etmez dedin. Seni birisinin onlardan kopardığına inandın."

"Ya öyle değilse? Ya inandığım şey gerçek değilse?" Caner sıkıntılı bir nefes aldı.

"Korkunu anlaıyorum ama sende babasın. O adamı düşün. 26 yıl boyunca senden ayrı kalmış, 26 yıl boyunca başkasına oğlum demiş. Bir yabancıya oğlum demiş." Kaşlarımı çattım.

"Ne demek o?" Caner tedirgince bana baktı.

"Ben ailenin seni bulduğunu söylediğimde aslında onlar değil polisler buldu. Hastanede karışmışsın. Sen o çocuğun ailesine giderken o da senin ailene gitmiş. O çocuk senin ailende büyümüş. Sonrasında o çocuk bir kazada yara alınca baban kan vermek istemiş ama kanı uymamış. Bu yüzden araştırmaya koyulmuşlar ve en sonunda polisler işin içine girince hasta kayıtlarından senin doğduğun gün doğan bebekleri bulmuşlar. 6 aydır bunun için uğraşıyorlar. Hepsi bir anda bulunmadığı içinde 6 ay geciktiler. Diğer çocuklar ile kan bağları yoktu ve sonunda seni bulmak için 1 buçuk ay uğraşmışlar." Arabaya tutundum.

Duyduklarım belki basitti belki ağırdı bilmiyorum. Ne hissettiğimi ne düşüneceğimi bilmiyorum. "Abi o aile DNA testi isytiyor."

"Ne zaman?" Yüzümü buruşturdum. Ne zaman bu kadar güçsüz olmuştum. Ne zaman bu kadar çaresiz hissetmiştim.

"Yarın." Başımı salladım, ön kapıyı açtım.

"Arabayı sen sür." Anahtarı alıp diğer tarafa geçti. Bindikten sonra gaza bastı. Kemerimi takıl başımı geriye yasladım.

Uzun bir sürenin ardından eve gelince yavaşça arabadan indim. Arka kapıyı açıp uyuyan oğlumu kucağıma aldım. Evin önünde ki su yeşili renginde ki arabayı görünce istemsiz gülümsedim.

Kuzenim Eren gelmiş. Kapıyı ben çalmadan açınca yüzünde ki gülümseme ile bende gülümsedim. Ailemdi o benim.

"Hoşgeldin kuzen." Başını salladı. İçeriye girip üst kata çıktım, oğlumu beşiğine yatırıp bebek telsizini ayarladım. Diğerini de ayarlayıp yanıma aldım. Oğlumun huzurlu yüzüne baktım. Hafifçe yanağını öpüp saçlarını okşadım.

Uyanmasın diye daha fazla durmadım yanında, odadan çıkıp kapıyı kıynaşık bıraktım. Merdivenleri inip giriş katta ki lavaboya girdim. Ellerimi yüzümü yıkayıp aynadan kendime baktım. Yüzümün rengi gitmişti resmen.

BABAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin