26. Bölüm

3.4K 278 66
                                    

Bir yerde Algan aşkıma Azeri demişim o Türk arkadaşlar. Düzeltmeyi unutmuşum, hangi bölümde olduğunu da bilmediğim için değiştiremedim.

Bu arada tablet yapılmamış bu yüzden sadece bu bölümü atacağım.

Diğer bölümü ise tablet yapıldıktan sonra tekrar yazıp atacağım. Yani pazartesi akşam atarım.

###

Dışarıdan gelen silah seslerini umursamadım. Normalde bu kadar rahat giremezdik ama Bager bizi içeriye aldığı için sorun etmemişlerdi. Ama ben inince sıkıntı çıktı, beni tanıyorlar çünkü.

"Geç kaldın." Cihangir'e baktım. "Geç kaldık." Tekli koltuğa oturmuş sigara içerken önünde ağzı burnu kan olmuş adama bakıyordu. "Kaçmışlar."

"Nasıl?"

"Ormanın her yerine kamera yerleştirmiş, haberleri olmuş. Arkadan kaçmışlar." Silah sesleri kesildi, bir kaç dakika sonra içeriye Boris girdi, elinde sigara vardı, her yeri kan içindeydi. O kanlar Boris'e ait değildi. Pisikopat, kahkaha atarak sigara içiyordu.

"İyi geldi lan bu." Şunun kadar rahat olmak istiyordum.

"Bu kim?" dedim Cihangir'e dönerken.

"Ayça'nın kişisel koruması." Başımı salladım. O kadına hiçbir duygu beslemiyordum. Cehenneme kadar yolu vardı.

Cehennemi ben olacaktım.

"Sıkıldım ben." Boris ikili koltuğa oturup yayıldı. Bir sigara daha yaktı.

"Üçlü nerede?"

"Bager'in işi var yolladım onu. Barva ve Algan ise birazdan burada olur." dediği an içeriye iki kişi girdi. "Aha geldiler, hemde sürpriz yumurtayla." Ruhsuz bakışlarımı Ayça'ya çevirdim.

Gerçekten ona karşı hiçbir şey hissetmiyordum.

Hiç değişmemişti.

Yanağında ki el izini görünce Barva ellerini kaldırdı. "Kadın diye niye kendimi tutayım ki?"

(Barva'dan nefret edebilirsiniz çünkü bir kadına el kaldırdı. Toplumda ki algı bu. Açıkçası bende böyle düşünüyorum ama Ayça hak etti. Kimse bana gelipte Ayça masum diyemez. Diyenler kendi kendine kudurabilirler. 😊😊 Ayça'ya olan tavrımı bir kaç saniye sonra anlayacaksınız.)

"Ayça sinirlendirdi, yoksa Barva bir kadına vurmaz." Omuz silktim. Benim el kaldırmadığım kadına vurmuştu.

Hiçbir şey hissetmiyordum.

Hak ediyor mu onu da bilmiyorum. Allah'ın bileceği iş.

Ama ben yine Ayça'ya dokunmayacağım. Onun cehennemi ben olacağım belki ama zebanisi Cihangir olacaktı.

"Siktir et umrumda değil." dedi Cihangir bir sigara daha yakarken. Ayça gözlerini doldurmuş bana döndü. Gözlerinden yaş akmaya başlayınca bir zamanlar sevmesem bile değer verdiğim gözlerine baktım.

Kıyamazdım ki ona dokunmaya. Bende kız abisiyim. Buse var, Efil var onlara birisi vursa sikerim. Bu yüzden Ayça'ya aşık olmasam bile çok değer verdim. El üstünde tuttum. Ama ağır geldi benim duygularım ona. Aşk olmadan bitti.

"Arhan." dedi sesi titreyerek. Korkuyordu, hem de çok. Neden korkuyor? Bizden mi başkasından mı?

"Arhan yok Cihangir var." dedi Cihangir duygusuzca Ayça'ya bakarken. Azra mı demeliyim Ayça mı bilemiyorum. Gerçek ismini bile benden saklanmıştı.

BABAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin