They Know Nothing About Us

109 16 7
                                    

Yıllar önce

"Aman Tanrım! William bu ev tam da hayallerimdeki gibi" dedi Edward sevinçle çırparak. Sevilisinin dudaklarına yapışmamak için kendini zor tutuyordu. Sokağın ortasında bunu yapamazdı.

"Hadi gel sevgilim." dedi William sevgilisinin elini tutup onu eve yönlendirirken.

Evin bahçesi de içi de tam da Edward'ın istediği gibiydi. William sevgilisi için özel olarak tasarlamıştı evin her bir köşesini.

Edward her odayı ışıltılı gözlerle inceliyor, sevgilisine daha da aşık olduğunu hissediyordu.

"Ve işte burası da yatak odamız" dedi Louis odanın kapısını açarak. Odanın manzarası büyüleyiciydi. Sanki tüm şehir ayaklarının altındaydı.

"Burası çok güzel sevgilim çok teşekkür ederim." dedi Harry sevgilisinin yüzünü kavrayıp dudağına minik teşekkür öpücükleri kondurmaya başlamadan hemen önce.

William sevgilisini belinden tutup kendine çekerek masum öpücüklerinin alevlenmesini sağlamıştı.

Edward sevgilisinin dilinin dudakları arasından kaydını hissettiğinde heyecanla inledi. Daha önce birlikte olmuşlardı ama her seferinde gizli saklı yerlerde, biri bizi yakalar ve öldürür korkusuyla aceleye getirdikleri şeylerdi bunlardı. Daha önce hiç bu kadar özgür olmamışlardı.

William, Edward'ı yatağa doğru itmiş sevgilisinin üzerine çıkmadan hemen önce gömleğini çıkartmıştı. William öpücüklerini Edward'ın çenesine ve oradan da boynuna indirirken Edward heyecandan öleceğini hissediyordu. William sevdiğinin boynunu emiyor bazen ısırıyordu ve bu Edward'ın çok hoşuna gidiyordu. Yarın uyandığında vücudunda sevgilisinden izler olacağını düşünmek bile midesinin heyecanla kasılmasına neden oluyordu.

"Gözlerini bağlayabilir miyim, sevgilim?" diye sordu William. Bu yeniliğin heyecanına heyecan katacağını bilmesine rağmen başını sallayarak onayladı Edward. Bunu ilk defa yapıyormuş gibi acemi hissediyordu.
Birkaç saniye sonra gözlerini bir çeşit örtü kapamıştı. William Tomlinson onu şehvetle öperken Edward örtüyü inceleyecek zaman bulamamıştı.

William sevgilsinin gömleğinin düğmelerini hiç acele etmeden açarken bir yandan da köprücük kemiklerine öpücükler bırakıyordu. Edward gömeleğinin çok geçemden de pantalonunun çıktığını hissetmişti. William'ın ne yaptığını görememek onu delirtiyordu.

William'ın parmaklarını dudağının üzerinde hissettiğinde dudaklarını araladı. Ağzındaki parmakları emerek -bunun William'ı ne kadar etkilediğini biliyordu- ıslatırken sevgilisinin istekle inlemesini sağlamıştı. İlk defa ne kadar gürültü yaptıkları umurlarında olmayacaktı.

Yeteri kadar ıslanan parmaklar Edward'ın dudaklarını terk etmiş göğüsünden kasıklarına ıslak bir yol çizmişti. William iki parmağını sevgilisinin içine kaydırırken sevgilisin göğüsünü ısırarak Edward'da derin bir inleme kazanmıştı. William dudaklarını bir an olsun Edward'ın vücudundan ayırmak parmaklarını hızlıca hareket ettirmeye başlamıştı.

"Üç" dedi Edward güçlükle nefes alarak.

"Üç? Ne kadar kabasın, bebeğim." diye cevapladı William parmaklarını kıvırarak.

"Lütfen ah- William!"

"Ne istiyorsun bebeğim?" diye sordu William. Yüzünde oyuncu bir gülümseme oluşmuştu. Edward'ın bunu göremiyor
olması büyük kayıptı.

"Üçüncü... Parmağını içimde istiyorum, lütfen." dedi Edward. Tam konuşacağı sırada Willim parmaklarını içinde sertçe hareket ettiriyor kelimlerini toparlamasını güçleştiriyordu.

"Sevgilimin isteği benim için bir emirdir." dedi Willam üçüncü parmağını da sevgilinin deliğinden kaydırırken. "İnlemelerini bastırma aşkım bu çatının altında özgürüz ve ben seni duymak istiyorum."

William'ın isteği de Edward için bir emirdi. Her ne kadar şu an bunu söyleyebilecek durumda olmasa da...

William dördüncü paramağını da içine kaydırdığında Harry şaşkınlık ve hissettiği yoğun duygular yüzünden hafifçe doğrulmuştu.

"Ah- William aklında n-ne var?"

"Söylersem gözlerini bağlamamızın ne anlamı kalır sevgilim?"

Edward onun haklı olduğunu mırıldanıp kendini sevgilisinin ellerine bıraktı. Bugün onların günleriydi ve Edward çok iyi hissediyordu. Heyecanlıydı ama içinde ufacık bile olsa korku yoktu. William'a güveniyordu.

Dört parmak içinde kıvrılırken William'ın baş parmağınında içine kaydığını hissetti Edward. Hissettiği dolulukla çığlık atarak William'ın omzuna ellerini doladı.

"Sakin ol, bebeğim" dedi William sevgilisinin dudağına yumuşak öpücükler kondururken. "İyi misin?"

Edward bir süre konuşmak yerine sadece William"ın adını inleyebilmişti.

"İyi misin sevgilim?" William elini hareket ettirmek ve tamamen çıkarmak arasında kalmış sevgilisinin tepkisini bekliyordu.

"Çok i-iyim." diye inledi Edward. Derin nefesler almaya çalışıyordu.

William beklediği cevabı aldığında elini biraz daha derine ilerletmiş sevgilisinin ağlarcasına çığlık atmasına sebep olmuştu. Edward'ın biraz olsun alıştığını anladığında elini hafifçe dışarı çekmiş ve aniden bileğine kadar tekrar sokmuştu. Bu Edward'ın bacakları titremeye, karnı kasılmaya başlamıştı ve William bunun ne anlama geldiğini çok iyi biliyordu. Sevgilisini zirveye çıkartmak için elini daha hızlı kullanmaya, Edward'ın her şeyi tamamen hissetmesini sağlamaya başladı. Çok geçmeden sevgilisi William'ın adının odada yankılanmasını sağlayatak boşalmıştı.

Edward nefeslerini toparlamaya çalışırken William gözlerindeki örtüyü çözmüştü. William şehvetle koyulaşmış mavi gözleri Edward'ın yaşlı yeşilleriyle karşılaştı.

"Çok iyiydi" dedi Edward yoğun bir öpüşme başlatmadan hemen önce. William dilini Edward'ın dilinin altına kaydırırken sevgilisi de onun kemerini çözmüştü.

"Bebeğim bugün oldukça doyumsuz galiba." dedi William pantolununun çıkarılmasına yardım ederken.

"Tüm gece seninim sevgilim." diye fısıldadı Edward.

"Henüz gece bile olmaması kalbimin hızlanmasına yetiyor bitanem." dedi William, Edwar'ın kulak memesini ısırıp boynuna öpücükler kondurmaya başlamadan hemen önce.

William'ın dudakları yavaşça aşağılara kayarken Edward'ın inlemeleri artmıştı.

"Sürmek ister misin sevgilim?" diye sordu William. Aslında bu bir soru değildi. Sadece kibarca dile getirilen bir emirdi.
Edward karnında kelebeklerin uçuştuğunu ellerinin tiremeye başladığını hissetti. Bunu daha önce yapmamıştı.

"Evet olur." diye mırıldandı sevgilisinin kucağında dizlerinin üzerine doğrularak.
Gözlerini sıkıca kapatıp sevgilisinin omuzlarına tutundu. William ellerini beline yerleştirerek onu destekliyordu. Bir an önce acemeliğini üzerinden atmak için hızlıca sevgilisinin kucağına oturdu. Bu ikisinin de inlemesine sebep olmuştu.

Yavaş olmak ikisinin de umrunda değildi. William bunu az önce kanıtlamıştı. Şimdi de Edward sevgilisin omuzlarına tırnaklarını geçirerek sevgilisini tamamen içine alıyordu. William'ın sadece birkaç dakika önceki performansı onu oldukça hassaslaştırmıştı ama ikisi de bundan zevk alıyordu.

"Ah- William gelmek üzereyim." dediğinde bacaklarında güç kalmamıştı. William onu tekrar altına aldığında ise dayanamayarak boşalmıştı. William'ın sevgilisinin bu nefes kesen manzarasına kayıtsız kalması mümkün değildi. Birkaç saniye sonra o da zirveye ulaşmaştı.

İkisi de nefeslerini düzene sokmaya çalışırken bunun hayatlarındaki en güzel gün olduğunu düşünüyorlardı. William sevgilisin dudaklarına hafifçe öpüp ona sarıldı. Sonunda ikisi de özgürdü. Bu çatının altında, perdeler kapalıyken kimseden korkmalarına gerek yoktu.

Yıllar sonra kavuştukları özgürlüğün verdiği huzurla uykuya daldılar.

Ben bunu da güzel yazamadım ama neyse...

Murder HouseHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin