46

105 17 0
                                    

Düğün yerine geldiğimizde babam ve annem önden gitmeye başladı. Berna ile ben de arkalarından gidiyorduk. Berna biriyle mesajlaşıyordu. Her zamanki gibi.

Kapının önünde Mercan ablanın annesi, babası ve Mustafa'm vardı. Tabi diğer akrabaları da...

Annemler onlarla selamlaşıp içeriye girdiğinde biz de arkalarından gittik. Biz kızlar olarak bir masaya geçtiğimizde babam da erkeklerin yanında yerini almıştı. Annem de ayağa kalkıp tanıdıkların yanına gitti. Berna ile tek kalmışken yanımıza Mustafa ve Batu geldi. Batu Mustafa'nın kuzeniydi. Yani benim de kuzenimin oğlu. Kuzenlerimin benden yaşça büyük olduğunu söylememe gerek yoktur bence.

"Hala." diyen elbette Mustafa'ydı. Bir ara 'Bana hala diyeceksin.' demiştim. Ondan sonra gıcıklığına hala diyordu. Aman desin, en azından millet yanlış anlamaz. Kimsenin lafını çekemem.

"Efendim?"

"Bana bir şeyler ısmarlarsın bence."

"Tabi tabi."

"Bence bize de ısmarlarsın." dedi Berna. En büyük olduğum için miydi bu?

"Hayır."

"Ismarlarsın ısmarlar." dedi Deniz. "Bak gözlerinde gördüm ben. Ismarlamak için can atıyor."

"Bakim," diyen Berna eğildi. "Aa evet evet."

Bunları çekmek mi para harcamak mı? Kesinlikle para harcamak!

Ayağa kalkıp "İyi iyi! Çok fazla bir şey almayın ama!" dedim. Beni geçiştirip önden gitmeye başladılar. Ne günahım vardı da şunları çekiyordum? Çantamı alıp arkalarından gittiğimde telefonumun bildirim sesi geldi. Elime aldığımda Berna "Hadi Beren!" dedi. Telefonu çantama koyup ilerledim. Kapının oradan geçerken sevgilim elindeki telefonu hafifçe salladı. Mesajları o mu atmıştı?

Dışarı çıkıp biraz ilerdeki markete gittik. Onlar bir şeyler alırken ben hemen telefonumu elime aldım.

***

Ne görüyorum biliyor musun?
Berna, Batu ve Mustafa üç velet
Sen de arkalarında ona göz kulak olan anne
Düşündüm de ne çok yakışır sana

Bunlar gibi evladım olmasın ama!

Büyük konuşma sevgilim.

Tamam tamam.

Markete mi gittiniz?

Evet!

Geleyim mi?

Hiçbir fırsatı da kaçırmaz.
Biz konuşmadan yapamıyoruz. Bunu farkettim.

Maalesef.

Neyse, kapattım ben.

Görüşürüz sevgilim.

***

Üç hayırsızın yanına gittiğimde cipslere baktıklarını gördüm. "Siz ciddi ciddi cips mi yiyeceksiniz?" diye sordum.

Üçü de aynı anda "Evet." dediğinde "Saçmalamayın. Koku yapmayacak şeyler alın!" dedim. Hepsi oflayarak içecek tarafına gittiler. Ben şeftali aromalı aldım her zamanki gibi. Diğerleri de kendi istediklerini aldıklarında "Selam gençlik!" diyen sesi duyduğumda arkamı döndüm. Hadi ama Mustafa! Gerçek misin sen?

"Selam Mustafa abi." dedi Berna. Bu kıza gerçeği söylediğimi söylemiş miydim size? Onun da sevgilisi vardı. O da Mustafa'nın yanındaki Özgür'dü. Tabi onlar birazcık lay lay lomdu. Bunu Berna'nın direkt olarak Özgür'e sarılmasından anlıyorduk.

"Nasılsın Özgür?"

"İyiyim miniğim. Sen?"

"Ben de iyi."

"Sizin konuşmalarınızı mı dinleyeceğiz burada?" diye araya girdi Batu. Adam haklı beyler, dağılın.

"Evet!"

"Evet."

Berna ve Özgür'ün cevabından sonra "Yeter. Hadi gidelim." dedim. Ağırlığımı ortaya koymazsam kavga çıkacak.

"Aman! Ağır ablamız da konuştu." dedi Batu.

"Senin derdin ne Batu?"

"Sana ne!"

"Batu!"

"Ben gidiyorum."

Batu bize arkasını dönüp ilerlemeye başladı. "Nesi var bunun?" dedi Berna. Kırk yılda bir doğruyu konuştu. "Bizim sülalede aklı başında olan biri neden yok?" dedi sonra.

"Ben varım ya." dedi Mustafa. Yeğenim olan Mustafa.

"Tabi tabi. Çekil velet."

"Bana diyene de bakın hele."

Mustafa eliyle Berna'nın boyunu gösterdi. Tabi bizden üç yaş küçük ama boyu maşallah! Arşa çıkmış. 1.80 çocuk mu olur?

"Sizin kavganızı da mı izleyelim? Mustafa git şunun arkasından. Ablama açıklama yapacak olan benim." dedim.

"Sen git o zaman."

İçeceğimi onun eline verip "Ödemede kolay gelsin." deyip ilerlemeye başladım. Batu'nun ardından ilerlerken arkamda da ayak sesi geliyordu. Sonra yanımda Mustafa belirdi.

"Ben de geleyim sevgilim."

"Sen düğün sahibi değil misin?" dedim marketten çıkarken. Etrafıma baktığımda Batu'nun sahil tarafına ilerlediğini gördüm. Uçmuş bu velet ya!

"Öyleyim. Ne var bunda?"

"Düğüne git Mustafa."

"Ablam daha gelmedi. Misafirleri de babamlar karşılıyor."

"Peki."

Batu plaja girmişti. Bu velet ne yapıyordu cidden!? Kendini yere atıp oturduğunda izlemeye başladım. Sanırım derdini anlamıştım.

"Neyi bekliyorsun?"

"Mustafa, burdan gitmen lazım."

***

Bu kurguyu ben birazcık kendime göre yazıyorum. Benim nasıl biri olduğumu bundan az çok anlarsınız. Ama bu aramızda sır.   :)

Bazı yerler benim yaşadıklarım falan filan... Ama hangisi bilemem.

Sevgilimyazarım *Yarı Texting* #F#Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin