Bir türlü yaralarını saramayıp durmadan kanatan herkese gelsin 🥀
~
Boğazım düğüm düğüm, sözler lal etti sanki beni içime akıtıyorum gözyaşlarımın herbirini...
~
Bazılarının kabuk bile tutmayan, tutamayan durmadan kanayan yaraları vardır. Uğruna he...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
~Kana bulanmış kalbimde acı içinde çaresizce boğuluyorum kurtaranım yok🥀~
|Tan Taşçı - Yalan|
3. Bölüm
"DİLHUN"
Normalde hiç geçmeyen saatler bu aşka inat hızla geçti sevdiği kadında tekrar ve tekrar kaybolan adam artık ayrılık vaktinin geldiğini fark etti. Zorlandı ilk önce, zorlukla yutkunmaya çalıştı. Yutkunamadı. Çünkü boğazına kocaman bir yumru oturmuştu bile. Son kez derince içine çekti sevdiği kadınının o güzel kokusunu, son kez sevdi o çok sevdiği saçlarını, son kez doyamadan baktı o kusursuz, meftunu olduğu yüzüne, son kez baktı o güzel kirpiklerinin çevrelediği gözlerine ve son kez öptü o kiraz dudaklarından.
Güzel karısını uyandırmaktan korkarak kalktı yavaşça yataktan. Ama kader bu ya sevdiği kadın onun yanından ayrıldığını hissetti ve sanki gideceğini biliyormuş gibi fısıldadı kadın "gitme..." dedi çaresizce. O basit gitme sözü bile Cihangir için büyük bir sarsıntıya sebep oldu. Tekrar yıkıldı ama bu sefer sevdiği kadın ve ona duyduğu büyük aşk için yıkıldı. Ve o an kendiliğinden sol gözünden bir göz yaşı firar etti ve yatağa damladı. Bu çok seven bir adamın veda göz yaşlarıydı. Sevdiği kadına mecbur kalarak zorla veda ediyordu. Adımlarını kapıya doğru ilerletti ve çıkmadan son kez arkasına döndü ve son kez aşık olduğu kadına baktı.
Bu ona son bakışıydı.
🥀
28 Ekim 2020 |İtalya
Aden, sevdiği adamla geçirdiği büyüleyici saatlerin ardından onun o güzel misk kokusunun sinmiş olduğu yatakta sevdiği adamın yattığı yere doğru döndü ve ona sarılmak için kollarını uzattı. Sevdiği adama sarılmak için uzanan kolları boşluğa doğru düştü. Onun yokluğunu hisseden Aden huzursuzluk içinde yavaşça gözlerini aralayarak uyandı. Oysa ki gözleri kara bulutlarla çevrilmiş gökyüzüne bakmamak için hiç aralanmak istemiyordu. Ama sevdiği adamın da nerede olduğunu çok merak ettiği için daha fazla yatakta oyalanmadan kalktı. Kalkarken sıyrılan geceliğinin eteğini düzeltti ve hemen yanında ki komedine koyduğu sabahlığı üzerine giydi. Hala tam ayılamamıştı, bu yüzden de hafif uyku sersemi bir şekilde yavaş adımlarla koridorda ilerledi. Ev normal haline göre çok sessizdi. Bu durum Aden' e de fazla garip gelmişti ve dünden beri kalbinde ki o huzursuz his de hala varlığını sürdüyor hatta daha da çok kalbini sıkıştırmaya devam ediyordu. Adımları salona ulaştığında salon da sevdiği adam yoktu ve gözleri Amerikan tarzı dizayn edilmiş olan mutfağı aradığında orada da hiç kimse yoktu. Aden ilk defa bu koca evde tek başına, yapayalnız kaldığı için kendini daha da kötü hissetmekten alıkoyamadı. Bu sefer de gözleri hızla telefonunu aradı, en sonunda koltuğun üstünde gördüğünde de koşarak koltuğa doğru ilerledi ve hissettiği korkuyla elleri titreye titreye zorlukla sevdiği adamı aramaya başladı. Ama yine hiç beklemediği bir şeyle karşılaştı.
