BÖLÜM 5 - Halil

35 10 2
                                    

...

// Kapıyı tıklattım ve "geliniz" komutuyla beraber içeriye girdim. Masadaki koltuk geriye dönüktü ve birisi oturuyordu. Ardından masanın ucundaki koltukta oturan adam ayağa kalkıp söze girişti "hoş geldiniz Yağmur Hanım ben okul müdürü Sait öncelikle bir şey içer miydiniz?" dediğinde "teşekkür ederim ben nakil işlemleri için gelmiştim ve siz bunu ben demeden biliyormuşsunuz o yüzden çok uzatmaya gerek yok, işlemleri halledip hemen okula başlamak istiyorum." gözüm koltukta oturan adama kaysada kulağım müdürdeydi. "Dediğiniz gibi Yağmur Hanım biz önceden geleceğinizi biliyorduk ve nakil işlemlerinizi de hallettik, isterseniz bugün başlayabilirsiniz, sınıfınız 12/A" dediğine başımı olumlu anlamda sallayıp odadan çıktım.//

Kapıdan çıkar çıkmaz Bilge'yi karşımda görünce bir an irkildim.

" Konuştun mu, nasıl geçti? " sesinde telaşı barındıran kadına,

" Senin açından nasıl geçmesi gerekiyordu bilmiyorum ama normaldi, kaydım yapılmış."

Derin nefes alan kadın " her şey normaldi yani, peki o zaman hadi sınıfımıza gidelim " dedikten sonra koridor boyunca yürüyen kızı takip ettim.

Sınıftan içeriye girerken " ne yani aynı sınıfta mıyız?" diye sordum. " Evet küçük hanım, bir itirazın mı var?" başımı olumsuz anlamda sallayıp boş görünen bir sıraya geçip oturdum. Tabii ki de yoktu ama bir şeyler garipti ve açıklanması gerekiyordu. Mesela Bilge, tamam o gün beni korumasını anladım ama genel olarak beni kimden ve niçin koruyor? buna benzer bir sürü sorum vardı. Özellikle ilk gördüğüm adamla ilgili...

Bugün okuldaydı, müdürün odasındaki adam oydu. Buna eminim... Nasıl bu kadar eminsin diyeceksiniz, kokusundan... Onun kokusu şu ana kadar hayatıma giren hiç kimsenin kokusuna benzemiyordu. Beni kendisine çekiyordu, yakınımdayken düşünme yetimi kaybediyordum. Bana bir yerlerden çok tanıdık geliyordu. Asıl sorunda buydu. Nereden...?

Sınıfa giriş yapan dalgalı saçıyla göz kamaştıran adam, eğilip Bilge'nin kulağına bir şeyler fısıldıyordu. Gözleri parıldayan kız bir anda sandalyenin üzerine çıkınca "napıyorsun, düşeceksin!!" diyen adama "çocuk değilim Halil, hem öyle bir şey olursa tutarsın beni" deyip göz kırpınca ben dahil sınıftaki tüm kızlar olarak bir an Bilge'nin yerinde olmak istedik.

"Saygıdeğer sınıf arkadaşlarım elinizdeki kalemi, önünüzdeki kitabı bir kenara bırakıp bana dikkat kesilmenizi rica ediyorum." Konuşması ne kadar tebessüm etmemi sağlasa da diyeceği şeyi merakla bekliyordum.

"Okulumuzun sahibi Batuhan Bey bir eğlence düzenliyor. Tahmin ediyorum ki kimse bu fırsatı kaçırmak istemez." Bunu özellikle bana bakıp söylemişti. Tabii ki de gitmeyecektim, benim ne işim var eğlence yerlerinde hem sınav zamanı da yaklaşıyor ve ders çalışmam gerekli...

Halil denen yakışıklı dediğinde haklı çıkmış Bilge sandalyeden atlayıp inmeye çalışarak bi an dengesini kaybedip tüm sınıfı inletecek şekilde bağırmıştı. Neyse ki ucuz atlatmış bu sefer de Bilge'nin dediği gibi Halil onu kucaklayıp tutmuştu. Kim ne derse desin ben bunları shipledim....

Halinden gayet memnun olan Bilge "kahramanım benimm" deyip adamı yanağından öpünce, dumura uğrayan Halil kıpkırmızı kesilmişti. Bu durumda kendimi tutamayıp bir kahkaha patlatınca sessiz olan sınıf benim sesimle doldu. Tüm sınıfın odağı ben olmuştum. Hızlı ve nazikçe Bilge'yi sandalyeye oturtan Halil "kimdi lann o!!?" diye kükreyince gözleri beni bulmuştu. İçimden bildiğim bütün duaları okurken yaptığı hareketle benle beraber tüm sınıf şoka uğramıştık.

"Affet yenge sen olduğunu bilmiyordum" tamam bu sefer kesinlikle küçük dilimi yutmuştum. Halimden sıyrılıp tebessüm etmeye çalıştım. "Beni birisiyle karıştırdınız galiba" galiba değil kesinlikle birisiyle karıştırmıştı.

AŞK ADAMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin