BÖLÜM 3 - Bilge

37 10 2
                                    

Yerimde kaskatı kesilirken istemsizce vücudumun titrediğini farkettim. Geriye doğru baktığımda gitmiş olduğunu gördüm, etrafımda dönerek nerede olduğunu bulmaya çalışıyordum. Kimdi o?...

Bugünü hayatımın en garip ve korkutucu günü ilan etmiştim. Zaten yeterince dumura uğramıştım bir de kireç gibi olan yüzümü görüp de ailemin soru yağmuruna tutulmak istemiyordum. Bu yüzden oturacak bir yer bulup olanları sindirmeye ve sakin kalmaya çalışıyordum.

Hava kararmaya başlamıştı bile ama ben hala olanları az önce yaşamış gibiydim. Yeni taşındığımız için ailemin kaybolduğumu düşünmesini istemediğim için annemi aradım.

(Annem) : " Alo, kızım nerdesin? Abini aradım evde olmadığını söyledi. Saat kaç oldu haberin var mı? "

"Annecim sakin ol, dalmışım biraz... merak etmeyin diye aradım ztn de abim derken siz evde değil misiniz?"

Kısa bir süre karşıdan cevap alamayınca bir şeylerin ters gittiğini anlamıştım.

" Annem bir şey mi oldu? Neredesiniz? "

(Annem) : " Kızım babanla bizim memlekette halletmemiz gereken bir işimiz çıktı. O yüzden Trabzon'a geri döndük. Ne kadar süreceğini bilmiyoruz. Bu yüzden aramalarımıza cevap verin de aklımız sizde kalmasın, hadi canım eve git hava kararmıştır. Geceleri orası pek tekin olmuyor. Abine söyleyeyim mi gelip alsın seni neredeysen "

" Tamamdır annem siz de bizi merakta bırakmayın" dedikten sonra " Yok annem abim meşguldur " gözlerimi devirip bir kardeşinin olduğunu bile unutacak kadar meşguldur diye geçirdim içimden.

Buraların tekin olmadığını bende duymuştum ve sabah ki olanları hatırlayıp da biraz korkmamı sağlamıştı, kendimi silkeleyip " sakin ol be kızım hava değişimi falandır, uzun bir yolculukta oldu sonuçta hala kendine gelememişsindir amma korktun sende unutma sen güçlü bir kızsın"

Yükselen kahkaha sesiyle adeta yerimden sıçramıştım. Arkama döndüğümde iki ayyaşı karşımda görmemle az daha küçük dilimi yutacaktım. "Aho sen hiç kendi kendine konuşan bir çıtır gördün mü la" Aho dediği kişiden iğrenç bir sırıtış oluşunca ne yapacağımı şaşırmıştım. "pek göremedim sanırım biraz daha yaklaşmam gerek" aramızdaki mesafe yarıya indiğinde " gördüm sanırım be memo napsak ki " elini çenesine götürüp alt dudağını ısırınca daha fazla bu iğrenç görüntüye dayanamadım ve " Bakın şuan aklınız başınızda değil ve buna pişman olacaksınız, bırakın gideyim" aslında kaçabilirdim ama kısa süre sonra beni yakalayacaklarını bildiğim için durumu riske atmak istemedim ve şuan ellerim arkamda telefonda birisini aramak için bir yerlere dokunuyordum ama önce kilidi açmalıydım telefonun titremesiyle şifreyi yanlış girdiğimi anlıyordum ve bu seferde 30 sn'nin açıldığını anladım çünkü titreme uzuyordu.

Tam o sırada birisinin elinin ellerimin üzerinde olduğunu gördüm, bu bir adamın elleri olamazdı. Ardından sesini işitince içime su serpildi adeta. "Beyyleeerr" adamların gözlerinin fal taşı gibi açıldığını görünce bu sefer sırıtan bendim. Bir yandan da neler olduğunu anlamaya çalışıyordum. Daha sonra başlarıyla selam verdikten sonra geldikleri yöne dönüp olabildiğince hızlı bir şekilde koşmaya başladılar, bir ara birbirlerine çarpıp düştüklerini görünce birden kahkaha attım. Yanımdaki kızda bana bakıp gülmeye başlayınca tüm odağım ondaydı. " Çok güzel gülüyorsun, taşlar yavaş yavaş yerine oturuyor." Dedikleri bir uğultu gibi gelmişti, kızdan gözlerimi alamıyordum. Belirgin vücut hatları, çekik gözleri, beyaz teni ve kıvırcık bakır renginde saçlarıyla adeta insanı büyüleyecek bir güzelliğe sahipti. " Siz de çok güzelsiniz... " dedim ve kahkaha attığını görünce kendime gelip "Teşekkür ederim yani beni kurtardın gerçekten anladın yani kötü şeyler olabilirdi" daha cümlemi bitirmeden "görevimiz Yağmur şimdi seni eve bırakalım."

Daha fazla aksiyon istemediğim için teklifini kabul etmek zorunda kalmıştım ve sormam gereken o kadar soru vardı ki önce hangisini sormalıydım diye düşünürken...

(Bilge) : " Adım Bilge ve polis değilim sadece seni korumakla görevlendirildim "

" Kim tarafından?..."

(Bilge) : " Öğreneceksin tatlım bak geldik, bugün çok yoruldun. Erkenden dinlen... Bu benim numaram ve en ufak bir şey olduğunda aramanı istiyorum, senin başına bir şey gelmemesi bizim için çok önemli "

Çantasından çıkarttığı kartı bana uzatırken "ayrıca sende çok güzelsin en azından seninki doğal güzellik bunu unutma" göz kırptıktan sonra yaklaşan arabaya binip beklemeye başladılar. Sanırım içeri girmemi bekliyorlardı. Tebessüm edip hemen eve girip kendimi yatağa attım.

...

AŞK ADAMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin