KARMEN | Yarı Texting

2.4

2.4

Oylamayı ve yorum yapmayı unutmayın<3

Uzun zamandır yoktum farkındayım bunun için üzgünüm. Vakit şu sıralar şimdi bulabildim. Ama bir sonraki bölüm de hemen (bir iki saat içinde) gelecek. Çünkü bölüm hazır ve "FİNAL" bölümü olacak.

2.5 bölümünü bugün yazdım, bitirdim ve bugün 25 Ocak 2023. 25'e 25.

Bu kitap ileride belki "Civciv | Texting" kitabımla beraber kalkacak. Yine de her bir cümle benim için bir adım, bir şeyler için.

Bu arada instagram hesabımda kitabım hakkında konuşmasam da ulaşmak isterseniz: orendasuu

Sizi tutmayayım. Keyifli okumalar dilerim!^^

🤍25123🖤

***

"Karmen zıpla!" Heyecan içinde zıplarken karşı tarafa geçtim.

"Haktan bana diyeceğine kendin vurulmamaya bak." deyip bana atılan toptan kenara çekilerek kaçtım ve tekrar karşı tarafa geçtim. Bizimkilerle yakan top oynuyorduk ve bizim takımdan sadece Haktan ve ben kalmıştık. Atıcılar bir tarafta Barlas, Enes; diğer tarafta ise Kerem ve Şafak'tı.

Gruplar ise şu şekildeydi: Buğra, Efe, ben Haktan; Barlas, Enes, Kerem ve Şafak bir gruptu.

Barlas her ne kadar bana sert top atmasa da Haktan'a karşı öyle değildi. Fakat bama karşı sert top atmamayı ise Barlas yapıyordu. Diğerleri düşmanlarıymışım gibi atıyorlardı topu.

"Füze olmayı hiç düşündün mü Kerem?" diye sordum attığı toptan son anda kurtulurken. Sırıttı Kerem. "Bomba gibi çocuğum değil mi Karmen?" Barlas'ın attığı toptan gülümseyerek kaçtım.

"Hayır canım. Cephede bulunmak ister miydin, diye sormak için sordum."

"Çok güzel atıyorum ama değil mi?" dedi şirince gülümseyerek. Topu bana atar gibi yapıp Haktan'a attığında top Haktan'a çarptı. Haktan "Şerefsizin tekisin." diye homurdanırken kenara geçti.

"Hadi bakalım. Başlayalım." dediğimde parmaklarımı çıtlattım. Bu sefer topu atan Enes'ti. Ufak bir hareketle attığı toptan kurtulurken Şafak'ın attığı toptan zıplayarak kurtulmuştum. Enes tekrar topu attığında havadan attığı için topu kucaklamış ve can kazanmıştım. "Hay ama!" diye sızlanan Kerem'e gülerek göz kırpmış topu Şafak'a fırlatmıştım. Şafak topu attığında ise bilerek kendimi vurdurtmuştum. Aynı takımda olduklarım "Aaa" derken karşı takım sevinmişti.

Enes topu attığında yine bilerek vurulduğumda sıra kamalara gelmişti. Bilerek daha fazla yormamıştım kendimi. "Kamalar kaç?" diye sorduğumda "7 olsun." demişti Şafak. Başımı salladığımda da sırayla atmaya başladılar.

"1." dedi benim takımım.

"2."

"3."

"4."

"5."

"6."

"Saçına değdi! Saçına değdi!"

"Saç cansız!" dedim Kerem'e bakarak. "Saç sayılmıyor."

"Nasıl sayılmıyor ya?! Değdi işte. Saçın bedeninin bir parçası değil mi?"