1.5

1.2K 57 47
                                    

1.5

günün ikinci bölümü, bir önceki bölümü okumayı unutmayın^^

Oylamayı ve yorum yapmayı unutmayın<3

🖤1922🤍

instagram: orendasuu

***

Haktan'ın evine vardığımızda arabayı park etti Haktan. Yolda uyumamak için zor tutmuştum kendimi, başım düşer de Barlas'ın omzunda uyurum diye. Elimi ağzıma götürerek esnediğimde aynı zamanda kapıyı açmaya çalışıyordum. Elim bir türlü kapıyı açmaya gidemeyince üfleyip daha fazla tutamadığım başımı arkama yasladım. Sol tarafıma baktığımda Barlas'ın arabadan indiğini gördüm. Kaşlarım çatıldı. Ne ara inmişti? Hiç duymamıştım. Sağımdaki kapı açıldığında başımı bu sefer de sağ tarafa çevirdim. Başımı yukarı kaldırmak zor gelse de kaldırdım başımı. Gözlerim Barlas'ın gözleriyle kesiştiğinde tekrar önüme döndüm ve bir yerlerden destek alarak arabadan indim. Dönen başım ile sendelediğimde Barlas uzanıp tutmak istedi beni. Elimi kaldırıp onu uzak tuttum kendimden. Temasa gerek yoktu. Fazla şeylere de gerek yoktu.

Dengesizdi tavırlarım biliyordum. Ama kontrol edebildiğim kadarı bu kadardı. Barlas kusura bakmasındı.

"Gereği yok, kendim yürüyebiliyorum." diye mırıldandım ama Barlas'ın duyduğuna emindim. Yakınımdaydı çünkü. Birkaç adım attıktan sonra yürümek zorlaşmaya başladığında 'bu kadar yeter' düşüncesiyle durdum ve yere oturdum. Fazla gelmişti yol gözüme. Uykusuzdum ve uykusuzken her şey fazla işliyordu bende. Sarhoş gibi bir şey oluyordum sanırsam.

"Napıyorsun?" diye sordu Haktan. O da mı arabadan inmişti? Hiç fark etmemiştim.

Omuz silktim yavaşça. Ardından esnedim. "Oturuyorum." Dizlerini kırarak boyuyla boyumu eşitlediğinde Barlas da yanında ayakta duruyordu.

"Hadi ya?" dedi Haktan yalan olduğu belli olan hayretiyle. Başımı salladım bende ciddi bir şekilde cümlesine. İkisi de güldü bu halime. "Çok tatlısın."

Barlas'ın cümlesiyle başımı kaldırdığımda kaşlarım çatılmıştı yine. "Ya sen bir kere eğilerek konuşamaz mısın? 1.90 boyunda adamsın. Gökdelen gibi dikilmişsin tepemde. Boynum ağrıdı." diye tepki verdiğimde gülüşünü genişletmişti. Elim boynuma gitti ve başımı aşağı eğdim. Daha çok gülmüşlerdi bu hareketime. "Neden gülüyorsunuz ya!?"

Barlas da dizlerini kırarak boyuyla boyumu eşitlediğinde "Gülmüyoruz." demişti. Demişti ama dudaklarındaki gülümsemeden haberi yoktu herhalde. Elimi kaldırıp dudaklarına götürdüm. Bu hareketim gülüşünün donmasına sebep olmuştu. "Dudakların gayette gülüyor ama. Teknik olarak sen gülmüş oluyorsun." Derin bir nefes alıp verdiğinde "Sarhoştan farkın yok şu an." demişti. Kaşlarım çatıldı yine. "Ben alkol kullanmadım şu an." Başını salladı Barlas. "Evet, kullanmadın. Çok uykun var sadece, biliyorum."

"Nerden biliyorsun acaba? Sen benim uykum değilsin, vücudumda bir parça değilsin. Uykum olduğunu nerden bilebilirsin?" dediğimde dudaklarını birbirine bastırdı. Gözlerim dudaklarına kaydığında "Gül gül. Gizleme gülüşünü. Ben gizleyince kızıyorsun ama." diye somurttum. Sarhoş muydum acaba ben? Ama hiç alkol kullanmamıştım ki.

Gülümsedi Barlas bu sefer, gizlemedi gülümsemesini. "Araya giriyorum ama bence içeri girelim artık. Malum hani Ekim ayı bitti. Geceler soğuk. Burda durmuşuz ne konuştuğumuz belli değil. İçeri mi girsek?" Haktan'ın sesiyle bakışlarım ona çevrildi bu kez. Barlas hala bana bakıyordu. Elimi kaldırıp Haktan'ın evini gösterdiğimde dudaklarım aralandı. "Çok uzak orası Haktan. Yoruldum ben." dedim gözlerim dolarak. Neden dolmuşlardı şimdi? Ne gerek vardı?

KARMEN | Yarı TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin