17 Bölüm

14.6K 668 430
                                    

Gözlerim kısıldığında yavaşça mutfaktan çıkıp onlara doğru ilerledim.Ağzını açıp bir şeyler daha söylemek istediği zaman gözleri beni buldu.

"Merhaba canım!" İzin almadan içeri girip ayakabbılarını çıkardı ve bana doğru ilerleyip sıkıca sarıldı. "Nasılsın?Seni görmeye geldim."

Ona karşılık vermedim.

"İyiyim de zaten yarın okula gelecektim."

"Aşk olsun bebeğim," geri çekilip ellerimi kavradığında Miraç o sırada dış kapıyı kapatıp bize dönmüştü. "Yakın arkadaşımı okuldan okula mı göreceğim?"

Yakın arkadaş mı?

Söylediği şeye göz devirmemek için kendimi zor tuttum.Yapmacık bir şekilde gülümsedikten sonra ellerimi yavaşça ellerinden kurtarmıştım.

"Gel,geç salona." Onu salona yönlendirdiğimde hafifçe havayı kokladı.

"Ne güzel koku bu!Kek mi yapıyorsun?Evet,kesinlikle kek yapıyorsun!Bayılıyorum senin keklerine.Ne zamana hazır olur?"

"Yirmi dakikaya."

"Süper!"

Salona geçip kanepeye oturduğu zaman çay getireceğimi söyleyip odadan çıkarak mutfaka gittim.Miraç bir anda ellerini yukarı kaldırdı.

"Benim bir suçum yok.Yemin ederim!"

Moralim bozulduğu için ona cevap vermeyip ocakta kaynayan sosun altını kapattım ve Gülcana çay hazırlamaya başladım.

Miraçla evde yalnız kalamıyorduk bir türlü!

"Işılım," arkamda durup şakağıma küçük öpücük kondurdu. "Asma suratını.Birkaç saat oturup gider."

"Ne diye izinsiz geliyor ki?Seninle yalnız vakit geçirmek istiyordum Miraç.Sonuçta izin günlerin sınırlı."

"Yarın gitmem işe.İstediğimiz gibi takılırız."

Kaşlarımı çattım.

"Ya saçmalama!Öyle bir şey yapmayacaksın."

"O zaman yarın okulu asırız?"

Kafamı iki yana salladım.

"Hayır," dudaklarımın arasından yorgun bir nefes verdim. "Sorun değil.Dediğin gibi birkaç saate çıkıp gider."

Çayı tepsiye koyup muftaktan çıktım.Miraç arkamdan fısıltıyla,"Ben buradan hiç ayrılmayacağım!" Söyledi.

Ona gülümseyip salona gittim.Gülcanın meraklı bakışları evi inceliyordu.Tepsini önüne bıraktıktan sonra karşısındaki koltuğa oturdum.

"Çok güzel ve sıcacık ev.İnsanın içini ısıtıyor resmen!"

"Hım hım.." ağzımın içinde geveleyip onu geçiştirdim.

"Aranız düzeldi mi Miraçla?"

Aniden sorduğunda kaşlarımı hafifçe çattım.

"Zaten kavga bile etmedik ki.Eve geldiğimizde yatağımızda birlikte uyumuştuk."

Gözleri irileşti.

"Hadi canım!Birlikte mi uyuyorsunuz?"

Kafamı yavaşça evet anlamında salladım.

"Sevgili değil miyiz?Tabii ki birlikte uyuyacağız."

Yavaşça sehpanın üzerine uzanıp bana yaklaştı.

"Yakınlaştınız mı?" İmalı sesle.

Ona yakınlaştığımızı söylemek istemedim.

Kafamı hayır anlamında salladım.Bu söylediğime sevinmiş gibi oldu.

CafunéHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin