Melis'in ölüm haberini almamın üstünden tam iki saat geçmişti.Otelin önünde hem ambulans hem de cenaze arabası vardı.Öğretmenler bazı öğrencilerin ailelerini arıyorlardı.Biz ise aramalarını istememiştik en çok ta ben istememiştim.Biz Meriç ile beraber kolumdaki serum bitince odama geçtik.Öğretmenler hâlâ Melis'i kimin öldürdüğünü araştırıyorlardı.Gerçi benim bir tahminim var ama emin değilim.Atakan biz yürüyüşe çıkmadan önce yanımıza gelmişti ve elleri kan içindeydi.Sorduğumuzda ise "elimi kestim.Çok kanadı."dedi.Tabi ben inanmamıştım ve hastanede de beni suçlamıştı.Atakan hep kendi yaptığı şeyleri başkalarına suç atarak işin içinden çıkmaya çalışıyor.Ama bu sefer eğer gerçekten de katil oysa işin içinden asla çıkamicak.Ben bunları düşünürken Meriç'in sesiyle irkildim."Bebeğim iyi misin?Ne düşünüyorsun?"
"Hiç.Öyle dalmışım"diye mırıldandım.Meriç benim yatağımda uzanmıştı.Ben ise koltukta dışarıya bakıyordum.Sonra kalkıp Meriç'in yanına uzandım,sıkıca sarıldım ona.Saat gece 03.30'du.Ve ikimizinde çok uykusu vardı.Ben Meriç'e sarılmış bir şekilde uyumaya çalışıyordum.Bir ara kabus gördüğüm için kalktığımda Meriç yanımda yoktu.Ayak sesleri duyduğumda korkmaya başlamıştım ki Meriç yanıma geldi.O an rahatlamıştım."Sevgilim korkma benim.Sadece lavobaya kalkmıştım" dedi.Saat sabah 07.00 di.Yataktan zorda olsa kalktım ve mutfağa yani Meriç'in yanına gittim.Arkasından ona sıkıca sarıldım.Bir süre öyle durduktan sonra kollarımın arasından ayrılıp bana dödü.Yüzümü ellerinin arasına aldı ve hiç beklemediğim şeyi yaptı.Dudaklarını dudaklarıma kapattı.Yüzünü geri çektiğinde ben arkamı dönüp giysi dolabının önüne geçtim."Bebeğim ne yapıyorsun?"diye sordu."ormanda yürüyüş yapıcam.Bir saate gelirim"dedim.Bu otelde çok daralmıştım.Meriç "benimde gelmemi ister misin?"diye sordu."Hayır yani yanlız kalsam daha iyi olur"dedim.dolaptan rahat birşeyler alıp Meriç'e döndüm.Ne diceğimi anlamış olucak ki"ben kendi odama gidiyim ve eşyalarımı topliyim.Seni artık bu oda da yanlız bırakamam."dedi.Tamam anlamında başımı aşağı yukarı salladım ve Meriç odadan çıktı.Bende hızlıca dolaptan aldığım kıyafetleri giyip odadan çıktım ve Meriç'in kapısının önünde durdum kapıyı çaldıktan tam 5 saniye sonra Meriç kapıyı açtı."Sana oda kartımı vermeye geldim.Toparlanınca odaya girersin."Kartı verdikten sonra hızlıca otelin dışına çıkıp ormana doğru yürüdüm.*
Ormanda bayağı bir ilerlemiştim.Havada aydınlanmıştı.Telefonumdan saate baktığımda saat 10.00 olmuştu.Tam arkamı dönüyordum ki biri beni tuttu ve kaldırdı.Yüzünü gördüğümde ise bu kişi Atakan'dı."Ne yapıyorsun" diye bağırdım."sevdiğimi kaçırıyorum"dedi.Bir süre sonra beni bir kulübeye getirdi.İçeri girdiğimizde beni bir sandalyeye oturttu.Tam kalkıcağım zaman geri oturtup ömnce ayaklarımı sonra da ellerimi bağladı.Ardından kulübeden çıktı.Ellerimi çözmeye çalıştım ama beceremedim."Yardım edin!İMDATT!"diye bağırdım ama kimse duymadı.Saatlerce o sandalyede bağlı bir şekilde oturmuştum.Hava kararmıştı.Artık gerçekten de korkuyordum ama bağıramıyordum sesim çıkmıyordu.
MERİÇ'İN ANLATIMIYLA
Alya bana kendi odasının kartını verdikten sonra eşyalarımı toplayıp resepsiyona indim.Görevlinin yanında birde Nalan hoca vardı.Nalan hocaya durumu anlatıp kartı resepsiyondaki görevliye verdim.Alya'nı odasına girdiğimde onun düzenini bozadan kendi eşyalarımı yerleştirdim.Saat 09.30'du.Alya hala gelmemişti.Biraz daha bekledim ve hala yoktu.En sonunda "boş işler müdürlüğü"grubuna yazdım.Evet ismi size biraz saçma veya komik gelebilir ama bu grubu onlar sanırım ortaokulda kurmuşlar.Lisede bizi de eklediler.
Meriç:Arkadaşlar ciddi ve kötü bir sorunumuz var.
Bartu:Yine kim öldü ya.Bu otele geldiğimizden beri zaten sorunlar peşimizi bırakmıyor OFFF.
Güneş:Siz iyi misiniz?Alya'ya birşey mi oldu?
Meriç:Alya sabah yürüyüşe çıkıcam bir saat sonra gelirim dedi ama hala yok.Telefonuda kapalı.Ona hiç bir şekilde ulaşamıyorum.
Bu mesajı gönderdikten 4-5 dakika odanın kapısı çaldı.Açtığımda ise bütün grup buradaydı.Onları içeri alıp durumu en baştan anlattım.Ve aramaya karar verdik.Ama bu sefer hiç kimseye haber vermicektik.10-15 dakika sonra hep beraber ormana doğru ilerledik.Alya'dan hiç iz yoktu.O sırada telefonum çalıyordu.Arayan numarayı tanımıyordum.Grubu durdurup telefonu açtım."Sevgilini mi arıyorsun Meriç?Biraz daha ara belki bulursun.Ama istersen şimdilik sesini duyabilirsin.Bekle veriyorum hemen."Daha sonra Alya'nın bağırmaları,acı çekişi...En son Alya'nın tehtidini duydum."Atakan buradan cıkınca seni öldürücem.Ve bunu gerçekten yapıcam.Sen beni sevmiyorsun.Beni sevsen böyle davranmazsın.Sen tam bi psikopatsın Atakan!"dedi ve telefon kapandı.Alya'yı Atakan mı kaçırmıştı.Güneş Alya'nın sesini duydultan sonra fenalaştığı içi otele geri dönmek zorunda kaldık.Yalnız aramama da izin vermediler.Akşam olduğunda ramaya tekrar çıktık ama bu sefer tamamen otel gözükmüyordu.Oradan çok uzaklaşmıştık.Bir süre sonra ilerde bir kulübe gördüm.Grubu durdurup onlara kulübeyi gösterdim.Kulübeden biri çktığındas bizde bi ağacın arkasına saklandık.Bir süre sonra sesler gelmeye başladı.Bu sesler Alya'ya aitti.Hemen kulübeye doğru koşum.Kapıyı açmaya çalıştık ama kapı kilitliydi.Alya içerden" yardım edin lütfen"diye bağırıyordu.Burak pencereden ona baktığında bize döüp "abi kızın elleri ve ayakları bağlı.Hareket edemiyor"dedi.Kapıyı zorlasamda açamadığım için kapıyı kırarak açmayı düşündüm ve başardım.Kapıyı açtığımda Alya'yı gördüm.Hemen ellerini ve ayaklarını çözdüm ve ona sıkıca sarıldım."beni buradan götür sevgilim"dedi.Alya'yı kucağıma alıp kulübeden çıktık.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SEN VE BEN +18
RomanceUludağ'da cinayet işlendiği sırada ilişkileri yeni başlayan Alya ve Meriç'i güzel bir macera bekler Alya Meriç'in evine yerleştiğinde ise kendi ailesinden görmediği sevgiyi Meriç'in ailesinde görür ve bu Alya'nın içinde bir hüzün oluştursa da Alya...