seokjinbir işe ihtiyacım vardı. hem de en acilinden. aileme evden ayrılmak istediğimi söyledikten sonra kabul etmişlerdi ama bir şartla; artık kendim para kazanmaya başlayacaktım ve onlardan para almayacaktım. zaten bana bir daire satın almışlardı.
hemen kabul etmiştim ama ne iş yapacağım hakkında hiçbi' fikrim yoktu. aslında bir alfa olarak-belki de kim seokjin olarak- çok kolay iş bulabilirdim. omegalardan daha fazla kolaylık gösterileceğini biliyordum ama yine de böyle yapmayacaktım.
daima omegaları aşağılayan, sadece çocuk doğurmak için var olduklarını savunan, hiçbir işi beceremediklerini savunan aşağılık alfalar ne yazık ki etrafta fazlaydı.
asla öyle biri olmamıştım.
omegaların haklarını savunmuştum. gördüğüm haksızlıklara göz yummamıştım. ailemin gücünü kullanmış ve tepki göstermiştim çoğu şeye. her zaman omegaların yanında olmuştum.
en azından öyle olduğunu düşünüyordu yakışıklı adam.
bunun için yapılması gerekeni yapacak ve hakkım olmayan bir işi almayacaktım.
hazırlandım ve evimden çıktım. asansöre bindikten sonra zemin katı tuşladım. birkaç saniye sonra asansör durunca ekrana baktım ve göz devirdim. birinci katta durduğunu gördüm. kim birinci kata asansör çağırırdı ki?
kapı açıldıktan sonra içeriye benden kısa, beyaz tenli ve hafifçe yaydığı feromonundan alfa olduğunu anladığım biri girdi. kahverengi takımı ile oldukça şık duruyordu.
bileğinde "ben buradayım" diye bağıran renkli boncuklardan oluşan bilekliği saymazsak tabii ki.
henüz kimseyi tanımıyordum. dört gün olmuştu ben taşınalı. insanlarla tanışırsam iyi olacaktı. yüzüme koca bir gülümseme yerleştirdim. "merhaba."
hafifçe bana doğru döndürdü başını ve beni süzdükten sonra tekrar önüne döndü. "merhaba."
o kadar kısık sesle söylemişti ki zar zor duymuştum. belki de sesi bana ulaşamıyordur. malum.
"ben yedi numaraya taşınan yeni komşunuzum. kim seokjin."
asansör durmuş ve kapı açılmıştı ama yine de ona elimi uzatmıştım. elime baktı ve sonra gözlerini yüzüme çıkardı. "min yoongi."
daha sonra hızla asansörden uzaklaştı ve binadan çıktı. elimi indirdim ve çıkışa doğru yürüdüm. en azında ismini öğrenmiştim. bu da bir şeydir.
dışarı çıktıktan sonra olduğum yerde gözlerimi yumdum ve başımı gökyüzüne kaldırarak derin bir nefes aldım. bir iş bulacaktım. kesinlikle. gözlerimi açtım ve gördüğüm kuşla gülümsedim. bu, iş bulabileceğime dair bir işaret miydi?
tam adım atıyordum ki omzuma pisleyen kuş ile olduğum yerde dondum.
evet, bu muazzam bi' işaretti.
**
namjoon
"ne yani? bu ilanı görünce hemen burada çalışmaya başlayacağını mı düşündün?"
sabah kafeye girerken cama astığı ilanı görmüştüm ve oldukça şaşırmıştım. garson ihtiyacımız olduğunu biliyordum ama çalışacak kişinin özellikle "alfa" olması gerektiğinden bihaberdim. alfalardan hazzetmezdim. hem bunun için büyük bi' nedenim vardı. her neyse.
"evet. olamaz mı yani? onu buraya kahve içmeye çağıracağım ve o da geldiği zaman ilanı görmüş olacak. içeri girdiği gibi de işi ona verip veremeyeceğimizi soracak ve biz de henüz kimseyi bulamadığımızı ve acilen bir garsona ihtiyacımız olduğunu bu yüzden de çalışmaya başlayabileceğini söyleyeceğiz."
bazen o kadar hızlı konuşuyordu ki gerçekten ne söylediğini anlayamıyordum. önümdeki kahveden bir yudum aldım. "seninle kahve içmeye geleceğinden eminsin yani?" gülerek söylediklerim onu sinirlendirmiş olmalıydı.
kaşları çatıldı ve alt dudağını büzdü. seslice ofladı. "beni sinir etmek için mi söylüyorsun bunları?! ne yapabilirim ki? ne yaparsam yapayım onunla flört ettiğimi anlamıyor. biraz salak galiba. ama ne yapabilirim ki? bu haliyle sevdim bi' kere."
gülerek ayaklandım ve önümüzdeki boş bardakları aldım. öğle molasındaydık ve müşteri de yoktu. biz de oturmuş kahve içmiştik. neredeyse her zaman yaptığımız gibi. arka tarafa geçmek üzere arkamı dönmüştüm. yürürken konuşarak hoseok'u daha da sinirlendirmeyi ihmal etmedim.
"istersen alfanı kahve içmeye değil de mandalina yemeye falan çağır. o zaman kesinlikle gelir."
arkamdan bağırdığını duyduğum zaman kahkaha atmadan duramadım.
"yah! kim namjoon! sen aç da götüne gül!"
bi' kere benim götüm kesinlikle görülmeye değerdi.
bardakları bıraktıktan sonra sandalyenin üstünde ilanları görmüştüm. gülmeden edemedim. belli ki yedeklemişti. kimsenin başvuracağını düşünmüyordum. yazıyı gördükçe gülesim geliyordu.
kim böyle bir ilana başvururdu ki?
erkek alfa garson aranmaktadır.
alfa garson aranmaktadır.
deneyimsiz olan
ERKEK ALFA
aranmaktadır.alfa olması önemlidir*
blueside kafe***
yeterince omegaverse namjin var mı
hayır
omegaverse hakkında bilgim var mı
hayır
bu yazmama engel mi
hayır😽
ŞİMDİ OKUDUĞUN
flowers | namjin
Fiksi Penggemaralfalardan hazzetmeyen kim namjoon ve peşinden ayrılmayan kim seokjin •omegaverse