namjoonguruldayan midem yüzünden uykumdan uyanmıştım. gözlerimi yavaşça açtım ve çenemi gıdıklayan saçların üzerine kuş hafifliğinde bir öpücük bıraktım.
son iki gündür seokjin ile beraberdik, onun rutunu birlikte geçirmiştik.
hatırladığım anlarla yanaklarımın ısınmasını engelleyememiştim. çok fazla yorulmuş olsam da oldukça zevk aldığımı inkar edemezdim.
hem seokjin'i özlemiştim.
şimdi ise uzanırken seokjin'i izlemiştim bir süre. yüzünü göğsüme gömmüş ve kollarını belime sarmıştı.
çok sevimli görünüyordu. bi' süre onu izledikten sonra yapmak istediğim şey için hafifçe kollarını gevşetmiştim.
ve dizimle karnına bir tane geçirmiştim.
"ağğhhh siktir!"
ben burda kalçamdaki sızıyla ve hissettiğim açlıkla yatarken o öylece uzanıp da mışıl mışıl uyuyamazdı.
"o kadar sert bile vurmadım ne diye küfrediyorsun? kalk artık açlıktan ölmek üzereyim. en son ne zaman bi' şey yedik hatırlamıyorum bile."
eliyle gözünü ovuşturduktan sonra gülümsemişti. "ben o kadar da aç değilim aslında senden bol bol yediğim için."
çok terbiyesiz bir alfaydı ama ben onu adam etmesini bilirdim.
utansam da belli etmeye niyetim yoktu. "sapık olduğun için olabilir, şaşırmadım hiç."
belimi tekrar sarmış ve gövdeme birkaç öpücük bırakmıştı. "senin sapığın."
gülümsemiş ve ben de onu sarmıştım. "seokjinnie.. acıktım ben." hemen kafasını kaldırmış ve bana bakmıştı. böyle tatlı tatlı konuşmamı beklemiyordu galiba, oldukça şaşırmıştı.
boynumu yavaşça öpmeye başlamıştı. "tekrardan seni yiyesim geldi."
kollarının arasından çıktım ve ellerimle vücudumu kapatmaya çalıştım. "hayatta olmaz! nerenin azgını çıktın sen ya?"
karnını tutarak kahkaha atmaya başlamıştı. "namjoon çok tatlısın sen ama böyle yaparsan nasıl kendimi tutabilirim ki?"
omuz silktim ve ona bakmaya devam ettim. "tamam tamam büzme böyle dudaklarını." yüzüme yaklaşıp dudaklarıma bir öpücük bıraktı. "gidip bize yiyecek bir şeyler alırım ben, sen de duşa gir istersen."
başımı salladım ve giyinip çıkan alfanın arkasından baktım. dün gece ikimiz de duş alıp uyumuştuk ama yine de bir duş alsam iyi olurdu.
telefonumdan gelen bildirim sesiyle ekranda gördüğüm cevapsız aramalar beni şaşırtmamıştı. hobi ara sıra ona mesaj atmamı ve ölmediğini haber etmemi istemişti.
garip bir insandı ama neyse ki her halini seviyordum.
yavaşça ayaklandım ve duş almak için banyoya ilerledim. seokjin ben duştan çıkana kadar gelse iyi ederdi.
**
"hava çok mu soğuk?"
"evet, üşüyorum ben."
"ama kafe sıcak onu çıkarabilirsin."
"yedek kıyafet getirmedim yani hayır çıkaramam."
"şanslısın ki ben getirdim, hadi çıkart."
seokjin ile yemeğimizi yemiş ve kafeye gelmiştik. geldiğim andan itibaren ise hobi ısrarla üzerimi çıkarmam gerektiğini söylüyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
flowers | namjin
Fanfictionalfalardan hazzetmeyen kim namjoon ve peşinden ayrılmayan kim seokjin •omegaverse