Bölüm 4 "Merhem"

15 6 4
                                    

Çağrı'nın Anlatımıyla

   Dün, Eylem babasıyla konuştuktan sonra çok dalgındı. Ne konuştuklarını bilmiyorum ama Eylem'in hoşuna gitmeyen şeyler olduğu kesin. Ne olduğunu sormak istemiyorum, çünkü baba-kız arasında bir mesele olduğunu söyledi ve eğer aralarında bir sorun varsa buna karışmamam gerekir.

Mutfaktan Eylem için hazırladığım kahveyi alıp salona girdim. Koltukta dizlerini kendine doğru çekmiş, karşısındaki duvarda asılı olan düğün fotoğrafımızı izliyordu. Elimdeki kupayı ona uzattım.

"Seni bir tek bu kendine getirir diye düşündüm." Kupayı avuçlarının arasına alıp yorgun yorgun gülümsedi.

"Teşekkür ederim." Yanına oturup, omzundan kendime doğru çekerek sarıldım ona. "Eylem, anlatmak ister misin?"

"Neyi?" Her zamanki gibi bir şeyleri bilmezden gelerek sorunlardan kaçmaya çalışıyordu. "Neyden bahsettiğimi biliyorsun bence." Bunu da görmezden gelip bambaşka bir konu açtı.

"Çağrı, şu fotoğrafta duvağım yamuk mu çıkmış?" dedi başıyla karşımızdaki fotoğrafı göstererek.

"Eylem, bir şey var. Fark ediliyor, neden anlatmayıp dert etmekte ısrarcısın?" Hiçbir şey söylemedi tek yaptığı şey bana doğru dönüp sarılmak oldu. Yüzünü boynuma gömüp onu görmemi engellemişti. Elimi sırtına bastırıp burada, onun yanında olduğumu anlatmak istedim.

Burnunu çektiğinde ağladığını anlamıştım. İçimde kötü bir his vardı. Çok derinden birisi; bana Eylem'in canının çok yandığını, çok üzüldüğünü fısıldıyordu. Sessiz ağlamaları hıçkırığa dönüştüğünde sanki mümkünmüş gibi daha sıkı sarıldım. Bağıra bağıra 'Ben buradayım Eylem, yanındayım sevgilim. Daima burada olacağım!' demek istiyordum ama kendime hâkim olmalıydım. Sakin olmak zorundaydım, onun için.

Eylem'in Anlatımıyla

Çağrı bana sarılıp, tek kelime etmeden yanımda olduğunu hissettirmişti. Çağrı'nın beni bu kadar sevmesi, benim onu çok sevmem maalesef beni mutlu etmiyor. Daha çok vicdan azabı çekmeme neden oluyordu. Belli etmemeye çalışsam da babamın söyledikleri beni korkutuyor. Çünkü o kafasına koyduğunu yapar ve Çağrı ile ilgili ne düşündüğünü bilmiyorum. Bir gün Çağrı'yı bırakmak zorunda olmak beni ölesiye korkutuyor.

Onun bunlardan haberi olmadan beni mutlu etmeye çalışması canımı çok yakıyor. Ne yapacağımı bilmiyorum, olacakları beklemekten başka çarem yok.

Balkonda soğuğu iyice hissedene kadar durduktan sonra içeri girdim. Çağrı salonda yoktu, yanına gidip şiş ve kızarık gözlerimle onun canını daha da sıkmak istemiyorum. Bu yüzden yan yana duran tekli koltuklardan birine oturdum. Telefonuma gelen bildirimleri görmezden gelmiştim ama şimdi bakabilirdim bence. Sehpanın üzerindeki telefonumu alıp gelen dokuz bildirime baktım. Bilge, Pars ve babamdan gelmişti.

Bilge kişisinden 4 yeni mesaj

Eyleeeeeem!

Pars Instagram'da ne paylaşmış gördün mü?

Ay çok iyi yalnız.

Eylem?

Görmedim, bakarım birazdan.

Bilge'nin sohbet sayfasından çıkıp diğer bildirime tıkladım.

Pars kişisinden 1 yeni fotoğraf

Bir yatın fotoğrafını atmıştı.

Yenge, Çağrı'ya söyle de gelin.

Gerçi sen söyleyene kadar ben söylerim ona.

GÜZEŞTEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin