35.BÖLÜM

17.4K 589 205
                                    

Çalan telefonla yastığa daha sıkı sarılarak sesin gelmesini ne kadar engellemeye çalışsam da ses bir türlü kesilmiyordu. Giray'ın da uykusu ağır basmış olacak ki o da herhangi bir harekette bulunmuyordu. Gözlerimi hafifçe araladığımda beni ilk karşılayan şey Giray olmuştu. O an fark ettim ne yaptığımı... O an anladım ona sarıldığımı... 

"H-höst ulan." diyerek bedenini tekmelemeye çalışıp ondan uzaklaşırken bedenimin yerle buluşması bir oldu. 

"Ne oluyor ya?" diyen uyku mahmuru Giray gözüme bir an çok tatlı görünse de az önceki anlar geldi aklıma.

Ben ona nasıl sarılabilirdim ya?

Tam Giray'a cevap verecekken telefon sesi yeniden doldurdu odayı. Giray telefona cevap vermek yerine yatakta doğrulmuş bana bakıyordu. Kısık gözleri anlamsızca bir bana bir de düştüğüm yere bakıyordu.

"Ne yapıyorsun yerde?" 

"D-düştüm." dedim mırıldanarak.

Harika! Güne rezil olmadan başlasak olmaz...

Giray yüzünde oluşan sırıtmayla yatakta iyice bana yaklaştı ve eğilerek kollarımı tuttu.

"Gel buraya. Oturma yerde üşüteceksin." dedi ve kollarıma baskı uygulayarak beni yerden kaldırıp yatağa oturmamı sağladı. Ben ise şaşkınca ona bakıyordum. 

"Bakma şöyle şaşkın ördekler gibi..." dedi fısıltıyla.

Ben donup kalmış bir şekilde hala ona bakıyorken Giray sağ eliyle önüme gelen saçlarımı kulaklarımın ardına attı. Bu sırada yanağımı okşamayı da unutmamıştı.

"Sabah sabah bir insan nasıl bu kadar güzel olabilir."

Israrla çalan telefon bir kez daha çaldığında sinirle gözlerini kapatarak hızla telefona uzandı.

"Sabah sabah kim ya bu?" deyip eline aldığında gördüğü isimle yüzündeki sinirli ifade yerini mahcubiyete bırakmıştı. Elini ensesine atarak, "Ulan ben annemlere haber vermeyi nasıl unuttum ya. Hay kafama tüküreyim." diyerek telefonu açtı.

"Efendim anneciğim?"

"Neredesiniz siz Giray?" Nermin teyzenin sesini ben bile duyuyordum. O kadar endişeli ve sinirli geliyordu ki sesi...

"Bizim dağ evine geldik Açelya ile. Akşam yağmur bastırınca burada kaldık. Haber vermeyi unuttum özür dilerim." dedi mahcubiyet dolu sesiyle.

"Hemen eve gelin yoksa ben katil olacağım." dediğinde anlamsızca kaşlarımı çattım. Giray'ın da benden bir farkı yoktu.

"Ne oldu anne?"

"O kadın geldi buraya. Tehditler savurup bir şeyler anlattı. Hangi yüzle geliyor o kadın bu eve?" 

"Anne kimden bahsediyorsun, neler oluyor?" dedi Giray olayı anlamaya çalışır gibi.

"Damla geldi!" 

Duyduğum isimle başımdan aşağı adeta kaynar sular dökülmüş gibi hissettim. Biz hiç mutlu olamayacaktık değil mi? Hep bir şeyler olacak, bir sorun çıkacaktı? Ben olanları hiç unutamayacaktım değil mi? Unutmama izin verilmiyordu ki...

"Hemen eve gelin!" deyip kapattı telefonu Nermin teyze. Sesi çok sinirli gelmişti.

Giray telefon kapanır kapanmaz bana baktı ve hayal kırıklığıyla ona bakan beni gördü. Tam ağzını açıp bir şey diyecekti ki hızla oturduğum yerden kalktım.

"G-gidelim." diyerek odadan çıktım. Yan odaya girdiğimde üzerime dünkü kıyafetlerimi geçirerek hızla odadan çıkıp aşağıya indim. Giray çoktan hazırlanmış beni bekliyordu. 

Zoraki EvlilikHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin