-GİRAY'DAN DEVAM-
Abimin bize karşı olan boş bakışlarına aynı şekilde karşılık veriyorken, gözlerinin kayması ve yere yığılması bir oldu. Açelya'nın elini kolumda hissetmemle boş bakışlarım onu buldu. Korku dolu gözlerle abime bakıyordu.
"Ö-öldü m-mü?"
"Bir tavayla ölecek değil merak etme." dedim ve ondan uzaklaşarak abimin yanına çömeldim. Bir kolunu kaldırarak onu omuzuma aldım. Amerika buna yaramış belli. Camış gibi kilo almış hayvan. Hızlanarak onu salondaki koltuğa fırlattım. Tabi bu kafasının arkasını koltuğun kenarına çarpmasına neden oldu... Umarım beyin kanaması geçirmezdi...
Uyandığında bayağı bir baş ağrısı çekeceği belliydi ve bunda hem benim hem de Açelya'nın payı yüksekti.
Abimin kafasının altındaki yastığı düzelterek daha rahat pozisyona geçmesini sağladım. Bu sırada Açelya yeniden mutfağa gitmişti. Koltuğun kenarındaki örtüyü abimin üzerine örterek, mutfağa Açelya'nın peşinden gittim. Mutfak kapısının önündeyken Açelya'yı benim yapmış olduğum menemeni yerken buldum ve bu keyfimin yerine gelmesine neden oldu.
Yüzümdeki minik tebessümle kapının pervazına dayandım ve kollarımı birbirine kenetleyerek Açelya'yı izlemeye devam ettim.
Hızlı hızlı ekmeği menemene banarken bir yandan da ağzına peynir atmaya çalışıyordu. Onun bu haline daha fazla dayanamayarak kahkaha atmaya başladım ve yaslandığım yerden doğrularak mutfağa girdim. Açelya beni görmesiyle beraber öksürmeye başladı. Lan kız boğuluyor!
Hızla masadaki suyu Açelya'nın ağzına doğru yaklaşırdım ve birkaç yudum almasını sağladım. Ağzındakini zar zor yutarken derin bir nefes alarak kendine gelmeye çalıştı.
"İyi misin?" diye sordum. Kendimi telaşla yüzüne bakmaktan alıkoyamıyordum.
Hafifçe başını aşağı yukarı sallayarak beni onayladı ve bakışlarını gözlerimden kaçırdı.
"Hızlı hızlı yersen öyle olur tabi! Niye yavaşça yemiyorsun ki? Arkandan atlı mı kovalıyor güzelim?" Açelya gözlerime kısa bir bakış atıp yeniden kaçırdı o güzel gözlerini gözlerimden.
Derin bir nefes alarak, "Güzel olmuş mu bari?" diye sordum. O kadar iştahlı bir şekilde yemişti ki güzel olmamasına imkan yoktu bence.
Yavaşça kafasını sallayarak beni onayladığında, kendime hakim olamayarak hafifçe gülümsedim.
Onun tarafındaki sandalyeyi çekerek oturmasını bekledim ama Açelya benden tarafa bakmadığı için ne yaptığımı anlamamıştı büyük ihtimalle.
"Otursana güzelim." dediğimde bakışları yeniden beni buldu ve kafasını 'hayır' dercesine sağa sola salladı. Bu hareketi karşısında kaşlarım istemsizce çatıldığında, nedenini anlamaya çalışıyordum. Daha az önce iştahlı iştahlı yemeğini yiyordu. Doydu desem bu kadar yemeyle kimse doymazdı.
"Neden?" diye sordum aklımdaki soruyu. Çünkü kendimce bir cevaba ulaşamamıştım.
Açelya bir müddet ne diyeceğini bilemez bir halde bana bakarken yavaşça yanakları kızardı ve alt dudağını dişleri arasına aldı. Gözlerimi hızla gözlerine çıkardığımda gözlerinin dolduğunu gördüm. Ne olmuştu ki şimdi durup dururken?
Bir şey demeden mutfaktan çıktığında öylece kalakalmıştım...
-AÇELYA'DAN DEVAM-
Kaçarcasına odaya girdiğimde kapıyı arkamdan kapatarak yeniden kilitledim ve yatağa girdim. Rezil olmuştum! Gizli gizli yemek yemekte ne demek!?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Zoraki Evlilik
ChickLit"Benim karım olmayı hak etmiyorsun! Her gün eve geldiğimde, senin o kekeleyerek konuşmandan bıktım usandım. Anlıyor musun beni?" Öylece ona bakıyordum. Bu zamana kadar benim kekelememe laf söyleyen birçok insan vardı ama beni en çok üzeni bu olmuştu...