Akşam yemeğini yedikten sonra tekrar yatak odasına çıkmış Giray'ın dönmesini bekliyordum. Sabah evden hışımla çıkmış, henüz de dönmemişti. Kimsenin aramalarına, mesajlarına da cevap vermiyordu. Ne olmuştu? Ne yapmıştı? Herkes merak ve endişe içerisinde onun dönmesini bekliyordu.
Umarım başına kötü bir şey gelmezdi...
Saatler geçmesine rağmen Giray hala gelmemişti. Oturduğum yataktan kalkıp odada bir sağa bir sola yürümeye başladım. Saat çok geç olmuştu ve o hala gelmemişti. Aklıma kötü kötü şeyler gelse de onların olmamasını umarak hızla başka şeyler düşünmeye çalışıyordum. Öyle bir şey yapmazdı...
Yapmazdı değil mi?
Geceyi orada geçirmeyi düşünmezdi...
Bu düşünce bile içimde bir yerde bir şeylerin kırılmasını sağladı.
Oysa ki son zamanlarda her şey çok iyiydi...
Odanın içerisinde dolaşmayı bırakarak yatağa oturdum ve sırtımı yaslayarak, örtüyü üzerime çektim. Gelecekti biliyorum.
<><><><><><><><>
Kapının kapanma sesiyle olduğum yerde sıçrayarak uyandım ve korkuyla odaya baktığımda onu gördüm. Bir şeye sinirlenmiş gibi sağ elini yüzüne vurarak sıvazladı ve anlayamadığım bir şeyler mırıldandı.
"G-giray?"
Cevap vermedi.
"İ-iyi m-misin?"
Yine ses yok...
"B-bir şey mi o-oldu?"
"Uyumaya devam et." dedi ve kıyafetlerini alarak banyoya girdi. Ardından gelen su sesleriyle duşa girdiğini anladım. O çıkana kadar uyumayıp onu bekleyecektim. Pek iyi görünmüyordu. Neler olmuştu da bu hale gelmişti bilmiyordum ama umarım iyi olurdu...
Aradan geçen yarım saatin sonunda banyodan çıkmış ve beni uyanık görünce bir an kapıda duraksamıştı.
"Neden uyumadın?" diye sordu boğuk bir sesle.
"S-seni b-bekledim." dedim usulca.
Cevabı duyunca bakışları beni buldu ve öylece baktı. Ardından derin bir nefes alarak yataktaki yastığı alıp yere koydu. Pike almak için de dolaba gidecekti ki onu durdurdum.
"İ-isters-sen b-burada yatab-bilirs-sin." dedim kısık çıkan sesimle.
Yanımda yatabilirdi. Sonuçta dün de yatmıştık beraber ve bir sorun olmamıştı. Gerçi sabah ki durum biraz tuhaftı ama neyse.
Giray söylediklerimden sonra dolaba giden eli bir an duraksadı ve bir müddet öyle kaldı.
Ne oluyordu bu adama?
Ardından elini dolaba koydu ve alnını da yaslayarak bir anda ağlamaya başladı.
Giray ağlamaya başladı...
Şaşkınlıkla ona bakıyor, ne yapacağımı bilemiyordum. Ne olmuştu da bu hale gelmişti? Hem de bu şekilde omuzları sarsıla sarsıla ağlayacak kadar...
Hızla oturduğum yataktan çıkarak yanına gittim ve elimi korkutmak istemezcesine yavaşça omzuna koydum. Başımı eğerek bu karanlıkta yüzünü göremeyeceğimin bilinciyle yüzüne bakmaya çalıştım. Gerçekten ağlıyordu. Elimin altında sarsılan omzunu sıvazlayarak diğer elimi de koluna koydum.
"N-ne oldu?" diye sordum endişeyle.
Bir cevap vermedi.
Başını yasladığı dolaptan çekti ve başını eğerek bana baktı. Gözleri yüzümün her yerinde dolaştıktan sonra, "Sana sarılabilir miyim?" diye sordu kısık bir sesle. Bir şey söylemeden kollarımı beline doladım ve bana sarılmasına izin verdim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Zoraki Evlilik
Literatura Kobieca"Benim karım olmayı hak etmiyorsun! Her gün eve geldiğimde, senin o kekeleyerek konuşmandan bıktım usandım. Anlıyor musun beni?" Öylece ona bakıyordum. Bu zamana kadar benim kekelememe laf söyleyen birçok insan vardı ama beni en çok üzeni bu olmuştu...