"Taehyung."
"Efendim?"
"Benimle yaşamak ister misin?" Beklemediğim bir soru.
"O adamla aynı yerde kalmana göz yumamam."
"Ama burada da öylesine kalamam."
"Neden peki?"
"Eğer başka birisinin evinde öylesine kalabilecek olsaydım arkadaşımın evinde kalırdım." Bir süre düşünür gibi yaptı. Sonra aklına bir fikir gelmiş olacak ki bir anda ellerini birbirine vurup bana baktı.
"Yanımda çalışırsan benimle kalır mısın peki?"
"Yanında çalışmak mı?"
"Evet, benimle birlikte çalışmak."
"Mafyanın yanında ne yapacağım ki. Kaç tane adam öldürdüğünüzü mü sayacağım?" Ciddi bir şekilde sorduğum soruya kahkaha attığında şaşkınlık içinde ona baktım.
"Evet, ben bir mafyayım ama sadece yeraltında." Anlamadığımı belli eden yüz ifademle gözlerine bakmayı sürdürdüm.
"Yani yeryüzünde bir şirketimiz var." Bunu da beklemiyordum işte. Koskoca yeraltı mafyasının bir de şirketi mi vardı?
"Tasarım şirketimiz var, modellerimiz, tasarımcılarımız, makyaj sanatçılarımız."
"Vay canına.."
"Evet, öyle ve şu anda asistanım yeni işten ayrıldığı için onun koltuğu boş bunu da senin kapatmanı istiyorum."
"Peki, neden ayrıldı?" Düz bir ifadeyle yüzüme baktı.
"Bazı sebeplerden dolayı ayrılmak zorunda kaldı." Söylemek istemediğini anladığımda daha fazla üstüne gitmedim.
"Şey o zaman yapabilirim sanırım." Verdiğim onayla hafifçe gülümsedi. Gözlerini üzerimden çekip kolundaki her şekilde 'ben pahalıyım' diye bağıran saatine çevirdi.
"Çoktan öğlen olmuş acıktın mı, bir şeyler yiyelim istersen?"
"Aslında çok değil, sabah sayende fazlasıyla yediğim için artık yemek lafı bile duymak istemiyorum." Büyük bir kahkaha patlattığında bende güldüm. Elleriyle belimi sarıp beni kucağından kaldırdığında bu ufak temasla cayır cayır yandığımı hissettim.
"O zaman sana şirketimizi gezdireyim, hm ne dersin?"
Olumlu anlamda başımı salladığımda aklıma aniden dünden beri habersiz bıraktığım arkadaşım geldi.
"AH!"
"Noldu, bir şey mi oldu Taehyung neyin var?"
"Ah hayır hayır sadece şey, telefonum nerede biliyor musun?"
"Dün seni getirdiğimde üstünde telefon yoktu güzelim." Pekala sondaki kelimeye takılma Tae derin nefes al ve evet aferin aslanım..
"Şey telefonunu kullanabilir miyim?" Elini kotunun arka cebine atıp telefonunu çıkarıp elime verdi.
"Şifre ne?.."
"Çilek çocuk."
"Efendim?" Hafifçe gülümseyip telefonu işaret etti.
"Şifre, çilek çocuk."
"A-ah tamam evet şifre." Utançtan kafamı deve kuşu gibi kuma gömsem iyiydi şu anda.. Of geldiğimden beri rezil oluyordum. Titreyen ellerimle şifreyi yazarken gülmeye devam ediyordu.
Arama yerine girip ezberimde olan numarayı yazıp beklemeye başladım. Yoongi umarım açarsın telefonu. Genellikle kayıtlı olmayan numaraları spam olarak düşündüğü için açmıyordu. Birkaç defa çaldıktan sonra açtığında rahat bir nefes verdim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Strawberry Boy ○Taekook○
Fanfiction-Tamamlandı- Arkadaşının önerisiyle girdiği lüks gazinoda çalışmaya başlamakla birlikte yeraltının en güçlü mafyasına aşık olmak mı? Bu tam benlik bir iş. ☆ "Sen gidip de elalemin mafyasına aşık mı oldun?!" "B...
