25 dakika.
Tamı tamına 25 dakikadır ağızlarından tek bir kelime bile çıkmadı. Gözleriyle savaşıyorlar resmen. Yaklaşık yarım saat önce şirketten çıkıp Yoongi' yi görmeye gelmiştik. Ve bu beklediğim bir şey değildi. Kapıda beni görüp öldürürcesine sarıldıktan sonra arkamdaki bedeni görüp kaşlarını çatmıştı. Ve geldiğimizden beri de öyle duruyordu.
Jungkook selam vermişti ama sonrasında o da aynı şekilde gözleriyle savaş açmayı tercih etti. Ben ise ikilinin arasındaki görünmez savaşı izliyordum. Bıkkınlıkla. Ellerimi dizlerime vurup kalktığımda ikisinin de bakışları bana döndü.
"Ben çay yapmaya gidiyorum, ben gelene kadar şu savaşınızı bitirmiş olun yoksa ikinizle de konuşmam."
"Ama Taehyung onu sevmedim."
"Ne yazık ki onunla aynı fikirdeyim çileğim." Yoongi duyduğu kelimeyle mükemmel bir hızla Jungkook' a döndü.
"Ne dedin sen?" Jungkook ise hiç oralı değildi hala yüzündeki alaylı gülümsemeyle Yoongi' ye bakıyordu.
"Noldu kedicik, kuyruğuna mı bastım?"
"Sana şimdi kediyi gösteririm!"
"Off cidden, çocuk gibisiniz." Homurdanıp mutfağa doğru adımladım. Çocuk gibi kavga ediyorlardı resmen. Üstelik neyi paylaşamadıklarını da anlamıyorum. Isıtıcıya biraz su koyup dolaba yöneldim. Üç papatya çayı çıkarıp bardaklara koydum. Su ısınınca bardaklara koyup tepsiyle birlikte oturma odasına yöneldim. Ve bıraktığım gibi duran ikiliye bakıp iç çektim.
"Siz hala aranızı düzeltmediniz mi?"
"Ben onunla barışmam Tae."
"Ben sanki seninle barışmaya çok istekliydim de." Tepsiyi masanın üstüne koyup bardağımı alıp koltuğa oturdum.
"Peki, sizin tanışacağınız yok zaten ben olaya el koyuyorum." Jungkook' a dönüp elimle Yoongi' yi gösterdim.
"Jungkook bu Yoongi, ilkokuldan beri arkadaşız." Aynı şekilde Yoongi' ye dönüp Jungkook' u göstererek.
"Yoongi bu Jungkook, yeni patronum." Söylediğim şeyle kaşları havalandı.
"Yeni patronun? Gazinodan ayrıldın mı?"
"Evet, bir gün bile olmamıştır ayrılalı gerçi."
"Şimdi nerede çalışıyorsun?"
"Henüz çalışmaya başlamadım ama bir tür tasarım şirketinde çalışmaya başlayacağım sanırım." Eliyle sanki insanüstü garip bir varlığı gösterirmiş gibi Jungkook' u işaret etti.
"Bunun yanında mı çalışacaksın bir de?"
"Adım 'Bu' değil kedicik adım Jeon Jungkook."
"Ee bana ne benim için 'Bu' sun sen." Yoongi' ye fazla takılmadan gözlerini devirerek önündeki çaya uzandı.
"Ve artık onunda yanında kalacağım yani end-"
"Ne!"
"Yoongi sakin ol biraz."
"Sakin mi olayım lan sen elin mafyasının evinde kalacaksın ve benden sakin olmamı mı istiyorsun?"
"Elin mafyası derken yalnız ayıp oluyor."
"Ne ayıbı olacakmış lan sanki amcamın oğlusun."
"Off beni çok yoruyorsunuz cidden."
"Neden yoruyoruz?"
"Neden yoruyoruz?" Bir kere daha oflayarak iç çektim.
"Evet, Yoongi işte sana dediğim gibi. Beni merak etme güvendeyim."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Strawberry Boy ○Taekook○
Fanfiction-Tamamlandı- Arkadaşının önerisiyle girdiği lüks gazinoda çalışmaya başlamakla birlikte yeraltının en güçlü mafyasına aşık olmak mı? Bu tam benlik bir iş. ☆ "Sen gidip de elalemin mafyasına aşık mı oldun?!" "B...
