Strawberry Boy ○Taekook○

-2- New Job

-3 gün sonra-

Babamla kavgamızın ardından benim evden çıkıp Yoongi 'nin ailesinin evine gelmemin üstünden üç gün geçmişti çoktan. Ve ne bir arama almıştım ne de bir mesaj. Ölsem dahi umurunda olmayacaktım artık. Geçtiğimiz günlerde o değişmemiş olabilirdi ama ben değişmiştim.

Artık eski Taehyung değildim. Kollarını açtığında ona doğru koşacak olan Taehyung değildim. Artık ondan nefret ediyordum. İçimde en ufak bir sevgi kırıntısı dahi kalmamıştı. Tam da onun istediği gibi.

Artık iki yabancıydık. O beni tanımıyor ben onu tanımıyordum. Ama yine de o evde kalmaya devam edecektim. Çünkü gidecek başka bir yerim yoktu.

"Off."

İç çekip ofladığımda koltukta oturan arkadaşım kafasını telefonundan kaldırıp bana baktı.

"Şşt noldu yine niye ofluyorsun?"

"Paraya ihtiyacım var."

"Hepimizin var kanka, başka soru?"

"Ciddiyim Yoongi, bir ev kiralamam lazım, paraya ihtiyacım var of ölüyorum galiba."

"Ölme paramız yok." Söylediği şeyle koluna vurdum.

"Sus pis kedi dalga geçiyorsun bir de." Güldüğünde bende gülmüştüm.

"Dışarı çıkacağım bugün sana da iş bakarım, olur mu?"

"Olur."

"Sende gelsene kaç gündür evdesin, azıcık temiz hava al çürüdün evde."

"Hayır, hiç gücüm yok henüz, belki sonra."

"Bu enerjiyle işe girersen milleti depresyona sokrasın haberin olsun."

"O kadar mı kötüyüm?" Başıyla onayladığında dudak büzmüştüm.

"Birkaç güne açılırım merak etme bütün bir yılı evde depresyonda geçiremem."

"Aferin sana toparlan çabuk kavga edelim azıcık." Söylediği şeye gülerek karşılık verdim.

"Ben çıkıyorum o zaman."

Onaylayan mırıltılar çıkardığımda yüzüme bakmaya devam ediyordu.

"Hadi sende gel."

"Yoongi ci-"

"Hadi hadi tükürürüm depresyonuna da sana da kalk çabuk götünü keserim çabuk." İki kolumdan da tutup çekiştirmeye başladığında göz devirdim. Kollarımdan çekiştire çekiştire üst kata çıkarmıştı beni.

"Hadi geç giyin çabuk ol saçını başını da düzelt on dakikan var acele etmezsen çıplak halde de olsan çıkarırım sokağa ona göre."

"Arkadaşım sen sapık mısın nesin ya?"

"Senin sapığınım bebeğim."

Gözünü kırpıp öpücük attığında yüzümü buruşturup geri çekildim bu hareketime yüksek sesle bir kahkaha patlattı.

"Hadi hadi acele et."

Odadan kıyafetlerini alıp başka bir odaya gittiğinde bende dolaptan kıyafetlerimi ve makyaj malzemelerimi çıkarmıştım. Mavi kısa kot şort ve mor sweatshirt alıp üstüme geçirdim. Aynanın karşısında oldukça hafif bir göz makyajı yapıp dudağıma çilekli nemlendiricimi sürdüm. Birbirine girmiş saçlarımı taradım.

İşim bittiğinde aynada kendime baktım. Güzel görünüyordum bu şekilde. Fazla açık giyinmemeye özen göstermiştim. Aksi takdirde dışarıda iğrenç sözlere ve iğneleyici bakışlara maruz kalıyordum. Zaten giyebileceğim çok şeyim yoktu.