Strawberry Boy ○Taekook○

-13- At The First Saw

Ve dudaklarımdan tek bir şey döküldü.

"Hassiktir be

Uzun boyuyla, platin rengi düz saçlarıyla, yüzünde mükemmel bir orantıyla duran burnuyla ve üzerine sanki onun için yapılmış gibi duran siyah gömlekle resmen bir yunan tanrısıydı bu herif.

Şu ana kadar yani onu görene kadar kesinlikle kendimi bir heteroseksüel sanıyordum. Ama gel gör ki sadece bu herif için eşcinsel olabilirmişim. Yanlış anlamayın ama bana 'Tanrı kimdir?' diye sorsalardı onu gösterirdim.

Bunca hayatım boyunca kadınların peşinde koşan ben şu birkaç dakika içinde bir adam için -ona adam demeye de şahit lazım- resmen yönelim değiştirmiştim.

Bu herif resmen bir harikaydı. Kahve gözleri benimkilerle buluştuğunda vücudumdaki bütün hücrelerimin titrediğini hissettim.

Birkaç adımda yanıma gelip elini uzattığında hala gözlerimi gözlerinden çekememiş durumdaydım. İlk aşk diye bir saçmalık vardır ya işte ben tam şu anda o saçmalığa inanmaya başladım.

Birkaç defa yutkunup kemikli, beyaz elini tuttum. Herifin elleri bile yakışıklı!

"Tanıştığımıza memnun oldu Yoongi."

Bir kere daha ismimi zikretmesi için şu anda ayaklarına bile kapanabilirim.

"Bende memnun oldum Hoseok.."

Sıcak bir tebessümle birkaç saniye elimi sıkıp bıraktı. Keşke biraz daha tutsaydı. Kısa süreli tanışma faslının ardından karşımdaki sandalyeyi çekip oturdu. Yanımdaki sandalyeye Taehyung, çakma yunan tanrısının yanına da uyuz köpek oturdu.

Ondan zaten hoşlanmıyordum şimdiyse iyice nefrete dönmüştü hislerim.Kahvaltı sefası ise sessiz ve benim tam karşımdaki çıtırı gözlerimle yememle geçmişti. Tabi onun bundan haberi yoktu.

(çok erken konuşma bence Yoon ;D)

                                 

                                ♡                                   

Kahvaltının üstüne biraz daha vakit geçirmiştim arkadaşımla. Uzun zamandır görememiştim onu ve çok fazla özlemiştim. Yanında durduğum zaman boyunca koala gibi yapışmıştım çileğime.

O tombik yanaklarını bol bol öpüp ısırdım. Her ne kadar bunu yaptığımda ondan sağlam bir tokat yesem de buna değmişti.

Eh tabi ki de Taehyung' u ısırırken yakışıklı çocuğu da kesmekten geri kalmamıştım. Bir insanın her yeri mi güzel olurdu? Yan profili, elleri, kaslı bacakları, keskin çene hattı, beyaz teni daha neler neler burada say say bitiremeyeceğim kadar şeyi mükemmeldi. Resmen aşktan kafayı sıyırmıştım şurada.

Yakışıklı herifimi kesmeye biraz ara verip telefonumdan saate baktım. Ve tahmin ettiğim gibi artık eve dönme vaktim gelmişti. Birkaç saat uyuyup gece yine bara gitmem lazımdı.

Aslında gitmek zorunda değildim keyif keder çalışıyordum nasıl olsa. Ama evde tek başıma sıkılıyordum yapabilecek bir şeyimde yoktu bu yüzden oraya gitmek istiyordum. Telefonumu cebime atıp oturduğum koltuktan kalktım.

"Gidiyor musun?"

"Evet, işe gitmem gerekiyor akşam ve biraz uyusam iyi olur."

Dudaklarını büzüp üzgün gözlerle bana bakan minik arkadaşıma bakıp güldüm. Yanaklarını ellerimle sıkıştırıp alnına küçük bir öpücük bıraktım.