"Neyi bilmiyor Jeon"
Önümdeki adama dönüp yüzümü yaklaştırıp fısıldadım.
"Biz merhamet etmeyiz"
Ayağa kalkıp adamlarıma başımla işaret verdim. Hemen önüme gelip dizlerinin üstünde yardım dilenen herifin kollarından tutup sürüklemeye başladılar.
Tam geri dönüp Hoseok' un yanına ilerleyecekken depodan yükselen sesle oraya doğru döndüm. Tam döndüğüm anda ansızın patlayan silah sesi boş depoda yankılandı.
Birkaç adım geriye sendeledim. Ayakta durmaya devam ederken karnımda hissettiğim sızıyla elimi kaldırıp acının yayıldığı yere dokundum. Kırmızı. Dalgayla karışık güldüm. Silah sesinin ardından hemen Hoseok yanıma gelmişti.
"Jungkook iyi misin?!" Elimdeki kanı gösterip omzumu işaret ettim.
"Beni boş ver önce şu köpekçiği yakala Hoseok." Hızla birkaç kişi gelip kaçmaya çalışan sürüngeni yakaladılar. Önümde diz çöktürdüklerinde gözlerinin içine bakıp gülümsedim.
Her saniye bedeninin daha da titremesine şahit oldum. Belimdeki silaha uzandığım sırada o da önceki herif gibi af dilenmeye başlamıştı çoktan.
"Hayır hayır ben acı lütfen ac-" Sesine daha fazla katlanamadığım sırada tetiği çektim.
"Boş teneke gibiler" Hoseok başıyla onayladı.
"Çok ses çıkarıyorlar." Depodan çıktığımızda kolumdaki saate baktım. Evden çıktığımdan beri dört saatten fazla olmuştu. Gereksiz oyalanmıştık. Arabama ilerlediğim sırada arkamda kalan arkadaşıma baktım.
"Hoseok, arabayı sen kullan bu sefer."
"Tamam." Arabaya geçip yolcu koltuğuna oturdum. Elimle karnıma baskı yapmaya devam ettim. Hoseok yolcu koltuğuna geçip bana baktı.
"Çok acıyor mu?" Alayla güldüm.
"Hadi ama Hoseok bundan daha kötülerini yaşadık seninle, bu sinek ısırığı bile kalmıyor diğerlerinin yanında." Aynı şekilde o da gülerek başıyla onayladı. Daha fazla vakit kaybetmemek adına hızla eve doğru sürmeye başladı. Gözlerimi kapatıp koltuğa yaslandım. Yaram acımıyordu ama sanırım birazcık fazla kan kaybetmiştim. Kısık sesle ofladım.
"İyi misin?"
"Acımıyor ama galiba biraz paslanmışım. Şu kadarcık şeyle başım dönmeye başladı."
"Bana bak sakın öleyim falan deme." Kısık sesle güldüm.
"Yaşamak için bir nedenim var artık henüz gidemem." Yan bir bakış atıp sırıtarak yola baktı.
"Benden bilgilerini istediğin çocuk için sanırım?" Küçük bir kahkaha atarak onu onayladım. Gözlerimi kapattım. Taehyung' un yüzü gözümde belirdiğinde gülümsedim. Bir an önce eve gitmek ve ona sarılmak istiyordum. Baş dönmem biraz daha çoğaldığında dişlerimi sıktım.
"Hoseok." Kısık çıkan sesimi arkadaşımın duyması için dua ettim.
"Noldu?"
"Sanırım biraz daha hızlı sürmelisin yoksa beni şurada kay-" Ani gelen öksürükle elimle ağzımı kapatıp ciğerlerim çıkarcasına öksürmeye başladım. Avuç içimde yayılan kanı gördüğümde yüzümü buruşturdum. Camı açıp ağzımdaki kanı yere tükürdüm.
"Hassiktir Jungkook iyi olduğuna emin misin?!"
"Bağırma da hızlı sür." Söylenmemin ardından zaten hızlı olan arabaya biraz daha köklendi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Strawberry Boy ○Taekook○
Fanfic-Tamamlandı- Arkadaşının önerisiyle girdiği lüks gazinoda çalışmaya başlamakla birlikte yeraltının en güçlü mafyasına aşık olmak mı? Bu tam benlik bir iş. ☆ "Sen gidip de elalemin mafyasına aşık mı oldun?!" "B...