Strawberry Boy ○Taekook○

-3- Jeon Jungkook

Bugün işe başlayacağım gündü. Her zamanki saatimizde uyanmış kahvaltımızı yapmıştık, biraz dışarıda gezdikten sonra eve geri dönmüştük. Neredeyse akşam olmaya başladığında kısa bir duş alıp hazırlanmaya başladım. İşteki ilk günüm olacağı için biraz gergin ve heyecanlıydım.

Bir şeyler yemiş ve çantama eşyalarımı koyup makyajımı yapmıştım. Fazla dar giyinmemeye elimden geldiğince özen göstermiştim. Saat akşam sekizi vurduğunda Yoongiyle beraber evden çıkıp lüks gazinoya gitmiştik.

"Bak saat kaç olursa olsun eğer bir şey olursa ya da çıkmak istersen beni ara hemen tamam mı?"

"Tamam Yoongi defalarca kez söyledin zaten."

"Seni o adamla aynı yerde bırakmak beni rahatsız ediyor."

"Biliyorum, tamam bir şey olursa direkt seni arayacağım söz."

Sıcak bir tebessümle karşılık verip son defa veda ettikten sonra gitmişti. Bende görkemli gazinoya adımımı atmıştım. İçerisi hazırlık aşamasındaydı. Birkaç saat içinde aktif olacağı için herkes bir yere koşuşturuyordu. Personel giyinme odasına gidip dolabımın kilidini açtım.

İçindeki formamı görüp aldım. Üstümdeki kıyafetlerimi tek tek çıkartarak iş kıyafetimi giydim. Kadınlar siyah kalem etek ve beyaz gömlek giyiyorlardı. Aynı şekilde erkeklerde siyah kumaş pantolon ve beyaz gömlek yiyordu.

O zaman.. Neden benim elimde siyah bir şort ve oldukça transparan beyaz bir gömlek vardı?.. Bu konuya daha sonra açıklık getirmeyi not ederek hızlıca giyinip personel odasından çıktım. Barın yanında ellerim birbirine kenetli şekilde duruyordum. Barmen henüz gelmemişti.

Tam onun hakkında düşünürken içeriden oldukça uzun boylu sarı saçlı bir erkek çıktı. Barın arkasına geçtiğinde ise beni fark etti. Kaşları havalanıp işaret parmağıyla beni gösterdi.

"Ah sen şu yeni garsonsun değil mi?"

"Evet, henüz yeniyim."

Samimi bir gülümsemeyle elini uzattı.

"Ben Jackson."

Bende aynı şekilde bir gülümsemeyle uzattığı elini tutup hafifçe sıktım.

"Memnun oldum Jackson, Taehyung bende."

"Bende memnun oldum Taehyung."

"Yaklaşık bir saat içinde aksiyon başlar hazır mısın?"

"Aah birazcık."

Kahkaha attığında bende güldüm.

"Bu arada muhtemelen söylemediler sana burada çalışırken ekstra dikkatli olman lazım yani eğer canını seviyorsan."

"Neden ki?"

Hafifçe bana doğru eğilip fısıltıya yakın bir sesle konuştu.

"Buraya gelenlerin çoğu ya mafya, ya silah tüccarı ya da uyuşturucu satıcısı."

Söylediği şeyle yerimde mıhlanmıştım.

"Hadi ama bu kadar korkmana gerek yok. Mafyanın biri sana gelip aşık olup seni kaçıracak değil ya."

Gülerek söylediği şeye hayalet görmüş gibi baktığımda daha da gülmüştü.

"Dostum dalga geçiyorum rahatla."

Sağ elimi göğsümün üstüne koyup derin nefes almaya başladım. Birçok mafyayla aynı yerdeyken rahatlamamı mı söylüyordu? Benim kadınlardan hoşlanmam kadar zor bir şeydi bu.

 ♡

Tam da söylenildiği gibi yaklaşık bir saat içinde koskoca mekân dolmuştu. Birçok pahalı taşla süslenmiş elbiseler, şık takım elbiseler, ağır makyajlar ve her şekilde kendini belli eden vücut hatları. Pekâlâ, burası hiç de düşündüğüm gibi bir yer değildi.