3.8

43K 2.7K 118
                                    

LÜTFEN REKLAM YAPMAYALIM.
(Ben bile yorumlardaki reklam sayısı kadar kitaplarımı reklam yapmadım...)
/aşağıda yapıyorum bu kez vajzbjagsjsgsksjs

Pars'tan

26.01.23

Komutanım: İyiyim Badem. (02.11)

Komutanım: Görevden geldik biraz önce.

Komutanım: Birkaç saat sonra tekrar çıkacağız.

Komutanım: Telefonu kapatmam gerekecek.

Komutanım: Seni seviyorum.

Komutanım: Ve annem seni çok sever, merak etme.

Bade'ye mesaj attıktan sonra sırtımı koltuğa yasladım. Biraz dinlendikten sonra yola çıkacaktık. Önceki gibiydi aslında ama daha zordu. Bu kez arkada bıraktığım kişilere sevdiğim kadın da eklenmişti.

Evet, sevdiğim kadın.

Nasıl oldu anlamamıştım açıkçası. Daha önce kimseye karşı böyle hissetmemiştim. Annem hep evlenmemi istemiş sürekli birilerini göstermişti. Onu hep geri çevirmiştim. Kızlar sürekli karakola gelirdi, ellerinde kaplarla. Mektup bile yazardı bazen bazıları. Yalan yok, yapmacık gelirdi.

Hepsine birileri söylerdi 'bak şöyle bir çocuk var asker' falan filan. Onlar da tanışmak isterlerdi büyük ihtimalle.

Annem kız fotografları atardı. Sürekli 'Torun sevelim oğlum.'derdi.

Neredeydi sevmek? Aşık olmak? Mutlu olmak?

Bade bana yazdığı gece çok sinirliydim. Gün berbat geçmiş üstüne bir de annemin bir araba dolusu lafını dinlemiştim. Yetmezmiş gibi beni kandırıyor diye kızı karakola getirdikten sonra acil işim çıkmıştı. Döndüğümde her şey anlaşılmıştı. Lale teyze oyun oynamıştı bize.

Konuşurken ki mesafesi ve üslubu. Özelikle sakin ve kibar oluşu sonradan baktığımda beni çok şaşırtmıştı. Buralarda onun kadar disiplinli ve mesafeli kız görmemiştim açıkçası.

Yaptığım eşekliği fark ettim sonra. Özür dilemem gerekiyordu. Ama çok inat etmişti, kaçmıştı. O inatsa, bende inattım.

Kendimi affettirmeye çalışırken onunla ilgili çok şeye şahit olmuştum. Mesela bir gün hasteneye gittiğimde bir teyzeyle olan konuşmasını duymuştum acilde. Telefon gelince konuşamadan dönmüştüm o gün ama o konuşmayı duyunca sebepsiz hoşuma gitmişti.

Hasteneye gittiği o gün:

Yazardan,

"Teyze ilaçları niye almadın?"

"Unuttum kızım hep. Bir gün içtiysem ertesi gün çıkıverdi aklımdan."

"Kimse bakmıyor mu sana teyze?"

"Yiğenim var bir tane, asker. Çok sık gidiyor görevlere. Başka da yok kimse. O gidince ev o kadar boş ki anlatamam evlâdım." Kadının üzgün yüzünü gören Bade elini omzuna koydu,

"Allah'a emanetler teyze. Hepimizi koruyorlar. Onlar ve sevenleri için zor ama sayelerinde rahat uyuyoruz."

"Haklısın kızım. Çok şükür geliyor sonunda. Allah'ım korusun inşallah hepsini. Yine gelmeyi nasip etsin."

"Amin. Sende ilaçlarını aksatma bak. Dikkat etmen gerek kendine. Bu yazdıklarımı al, bir hafta sonra yine gel. Bir daha bayılmanı istemeyiz. Evde de tekim diyorsun..." Biraz durdu Bade.

"Nerede oturuyorsun sen teyze?" Kadın tarif etti.

"Ben oraya fazla uzak değilim. Yeğenin yokken kontrol ederim seni arada olur mu? Oraya yakın hemşire veya başkası  varsa eğer söylerim hem, onlar da bakar. Ama sende dikkat et anlaştık mı? İyi olmazsan haftaya biraz misafir edeceğiz seni." Yaşlı kadın gülümsedi.

"Sağol evlâdım. Allah razı olsun sizden."

Pars'tan devam:

O günden sonra daha da dikkatimi çekti Badem. Kalbi çok güzeldi. Sert görünüyordu ama belliydi. Ama aynı zamanda bir durgunluk vardı gözlerinde.

Çok uğraşmıştım özür dilemek için. Neredeyse her gün (Göreve gitmediğim.) görür olmuştum üstelik. Kendimi ona bakarken buluyordum. Ama sonra gitti. Berna ve dedikoduları yüzünden...

O gitti ve bir eksiklik oldu sanki. Başta dedim ki saçmalama Pars. Kendi kendime kızdım. Bu kadar çabuk sevmiş olamazsın? Bir ay boyunca çıkmadı aklımdan. İçimde büyük bir pişmanlık vardı. Gitme sebebi bendim çünkü.

Ama sadece pişmanlık yoktu. Fark etmeden bir duygu büyümüştü.

Bade benim için büyük bir değer kazanmıştı.

Herkesten farklıydı. Kalbi güzeldi. Gözleri güzeldi. Önce kalbine sonra gözlerine vurulmuşum sanırım.

En sonunda dayanamadım. Kendime özrü bahane ettim önce. Sonra da neden uzatıyorum ki diye düşündüm. Sevdin işte kızı. Koca adam olmuşsun. Neredeyse otuz yaşına gelmişsin. Neden uzatacaksın ki? Söyleyip çaba göster diye düşündüm. Kaybedecek zamanım mı vardı? Belki bu görevden bile sağ çıkamayacaktım?

Ama iyiki vakit kaybetmemişim...

Tek sorun beni geride merakla bekliyor olmasıydı.

Keşke böyle olmasaydı. Onu endişeli bırakmasaydım ama bu da görevdi. Vatandı. Vatan için can verilirdi.

Ölüm hep ensemizdeydi.

Sevdiklerimiz ise evde.

Allah nasip ederse, dönecektik işte eve...

***

Evettttt!

Çoğunluğun ortak düşüncesi Pars'ın çok çabuk aşık olduğu.

Evet baya hızlı oldu.

Ama yarını garanti olmayan bir insanın, sevdiği zaman beklemesi...

Şey kamu spotu,

Seviyorsanız beklemeyin.

Tamam bugün de kamu olduğuma göre sızabilirim sksjkshskshskshs

Yorumlarınızı bekliyorum sonraki bölüm görüşürüz❤

(Arkadaşlar lütfen Pars aşkımın ismine köpek ismi demeyin ikimizin de kalbi kırılıyor.)

(Ve herkes Savaş'ı istemiş. Aklıma güzel bir şey geldi bunu görünce. Ehehehe)

(Çok konuştum ama bu son. DEĞİŞİK isimli kurgum okunmayı bekliyor. Bence baya eğlenceli bir aile-arkadaş-aşk hepsi bir arada kurgu. Şans verirseniz sevinirim.)

Badem ||Texting||Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin