4.Bölüm

157 123 159
                                    

"Hayatta kaldığım sürece, elimden gelen tek şey ölümü dilemekti."

Herkesin gözlerine teker teker bakıp kalemi dosyanın üzerine, masaya bıraktım

"Peki o zaman. İlk görevine yarın başlıyorsun. Senin için üst katta bir oda ayarlarız. Bir iki güne de kendine göre düzenlersin." Dedi ve elime bir kart tutuşturdu.

"İşi yapmadan bu kartı vermeniz ne kadar doğru?"

"O kartın bir sınırı yok Derin. İstediğin kadar harcayabilirsin. İşi yapmadan verdim çünkü o belgeleri imzaladın ve..." Diyip duraksadı. Yaktığı sigarasından bir duman aldı ve tekrar konuşmaya başladı.

"Bu cümleyi uzun süre sonra kurmak garip gelse bile sen artık bizden birisin." Dedi patron. Gerçekten de çok garip bir adamdı. Konuşma tarzı bile insanın içini ürpertiyordu. Yani en azından benim içim ürpermişti.

"Yarın için plan ne?" Diye sordu Yalçın.

Herkesin bakışları anlayamadığım bir şekilde Ateş'e kaydı. Bu kadar sessizlik bu çocuğa fazla. Hiç konuşmadan bile İnsanları bakışlarıyla korkutabiliyordu tıpkı patron gibi...

"Bu sefer sen ayarla Demir. Yeni kız var ve ne kadar cesur olduğunu bilemeden bir şey ayarlayamam. Zaten gücüne, bizim için katksının ne olacağna bile bakmadan ne diye alıyorsun ki aramıza."
Dedi gözlerini gözlerime dikerek.

Umarım şu an gözlerim dolmamıştır. daha fazla güçsüz durumuna düşmek istemiyordum. Ama elimden gelen tek şey sessiz kalıp hayatıma yön vermelerinin sağlamaktı.

"Emre seçti Ateş yapacak bir şeyimiz yok." Dedi Uzay.

Ben yanlarındayken bile bu kadar rahat konuşmaları çok zoruma gidiyordu. Ama yapacak birşeyim yoktu. Bu tarz olaylara alışıktım. Ölene kadar da böyle devam edeceğini biliyordum ve hayatta kaldığım sürece, elimden gelen tek şey ölümü dilemekti.

"Peki. O zaman plan bu günlük sende Demir abi" dedi uzun zamandır sessizliğini koruyan Sude.

Dikkatimi çeken şey ise, Ateş dışında herkesin patrona abi demesiydi. Ne alaka bende bilmiyorum.

"Kurbanımız, Eekrem Akpınar. Adam holdingle beraber kolej sahibi. Aynı zamanda kadın pazarlama ve uyuşturucu kaçakçılığı da yapıyor. Eski çalışanı zor da olsa bana patlattı olayı. Adam kolay lokma. sandığımız kadar tehlikeli değil. Zaten tehlikeli olsa işe girişmeyiz. Sadece üç günümüz var. Üç gün içinde tüm bilgilerine sızmalıyız. Ve illegal işlere bulaştığına dair deliller aramalıyız. Polise verip, piyasadaki ismiyle tehdit ettikten sonra da gerisi kolay zaten." Dedi ve paketinden tekrar bir sigara çıkarttı. Bu adam günde kaç tane sigara içiyordu?

"İyi de abi bunları bizde biliyorduk." Dedi Sude.

"Aramızda bilmeyen biri de var Sude. Alışsan iyi edersin." Dedi Mert.

"Yeter kesin." Dedi ve tekrar sigarasından bir duman aldı.

"Mert, sen ve Yalçın bizim şirkete gidiyorsunuz. Orda sizinle Selin ilgilenecek. söz konusu olan holdingin eski çalışanı. Bilgilere sızmanızda yardımcı olacaktır. Mümkünse bir saat içerisinde GK holdingin bilgilerine ulaşmaya çalışıcaksınız. Şirket hakkında ne öğrenirseniz kardır. Unutmayın sadece bir saatiniz var. Sude, sen ve Uzay birlikte kadın pazarladıkları yere gidiyorsunuz. Sadece müşteriymiş gibi davranıp, orda neler olup bittiğini anlamaya ve delil aramaya çalışıcaksınız." Diye devam etti.

Sude sadece kafasını sallamakla yetindi. Kimseden nasıl ses çıkmadı? Sude nasıl ben bu kadarını yapamam diye itiraz etmedi? Nasıl olurda bu kadar sessiz kalabildi? Bu tarz olaylara bu kadar mı alışıklardı? çok şaşırmıştım ama elimden geldiğince belli etmemeye çalışıyordum.

KARANLIĞIN 6. RENGİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin