|20|

4.7K 170 96
                                    

Selamınhelloooo!!

Bir textinge göre aşırı uzun bir bölümle karşınızdayımm. ( 2461 kelime)

Oy ve yorumlarızı eksik etmeyin lütfen.

Düzenlemeden atıyorum o yüzden yanlışlarım varsa özür dilerimm.

Keyifli okumalarrr

NOT: Sonraki bölümü de atacağım bunun peşinden. Kaçırmayınn!

💜

Raftaki fotoğraf makinesine bakarken bir iç çektim. Lila rengine sahip küçük ve sevimli bir makineydi. Onu görünce aklım maziye gitti. Küçükken heves eder, çok isterdim ama kimse almazdı bana. Zaten bu hayatta ne istediysem olmamıştı.

Lise üçe kadar başarısız, vasıfsız, beceriksiz bir kızdım. En azından ailemin gözünde öyleydim. Tamam kabul tembeldim, derslerimde kötüydü. Ders çalışmayı, sınavları kısacası okula, okumaya dair hiçbir şeyi sevmezdim.

Ama fotoğrafa hep bir merakım vardı.

Bir şeyler çekmeyi severdim. Ta ortaokuldan geliyordu bu hevesim. Aileme fotoğrafçı olmak istediğimi söylediğimde verdikleri ilk tepki gülmek olmuştu. Daha sonra direttiğimde dayak yemiş, üstüne türlü türlü hakaretlere maruz kalmıştım.

Sırf o meslekte ekmek olmadığı için.

En azından ailem öyle düşünüyordu. Okuyup adam olmam gerekiyordu tabi benim. Doktor, mimar, avukat olmadığım sürece gözlerinde hiçbir değeri olmayacaktı yapmak istediğim mesleğin.

Ne acı ama.

Hayat benimdi fakat ben dışında herkes yön veriyor, müdahale ediyordu.

Şayet ailemin bana destek olmasını, sahip çıkmasını, arkamda dağ gibi durmasını ne çok isterdim.

Eğer bu saydıklarımı yapsalardı, belki şu an güzel fotoğraflarıyla ünlü biri fotoğrafçıydım, kim bilir?

Tamam şu an yaptığım mesleği de seviyordum. Ama fotoğrafçılık içimde hep bir ukte olarak kalacaktı ne yazık ki.

"Ne o aşık mı oldun?"

Arkamdan gelen sesle olduğum yerde sıçradım. Elimi atan kalbimin üzerine koyarken Giray'a baktım. Bana gülerek bakıyordu. Dedikleri aklıma gelince yutkundum. İçimi bir korku sararken dudaklarımı araladım.

"Kime aşık mı oldum?"

Küçük bir kahkaha attığında başı geriye düştü. Ortaya çıkan adem elmasına içim eriyerek baktım.

Tamam sakinim.

Biraz olsun sakinleştiğinde "Fotoğraf makinesine öyle güzel bakıyorsun ki, bir an aşık oldun sandım," dedi alayla.

Gülümsedim, ancak bu buruk bir gülümsemeydi.

"Yok be hiç benlik değil öyle şeyler."

Dejavu yaşıyordum şu an.

Kaşlarını çatıp "Öyle şeyler," dedi sorarcasına.

Dudaklarımı ısırıp bakışlarımı kaçırdım. Arkamı dönüp minyatür eşyalara bakarken bir nevi ondan kaçıyordum. Gözlerime öyle bir bakıyordu ki sanki gerçek beni görecek, neler sakladığımı anlayacaktı.

Sahi neden bu kadar dikkatli bakıyordu?

Korkuyordum, kimsenin gerçek beni bilmesini istemiyordum. Gerçek bende yaralar vardı. Acılar, kederler vardı. Eğer gerçek beni görürlerse beni oradan vurmaktan asla çekinmezlerdi, biliyordum.

Avukat Bey | texting (+18)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin