" Şunu yapmayı kes "
Aldırış etmeyip daha da yaklaştı, küllü gri saçlarımı, damarlı ellerinin arasından geçirdi. Biraz daha yaklaştı, kulaklarıma uzandı dudakları,
" şuan senin haberin olmadan klip çekiyoruz ayak uydur bana "
Kulağıma fısıldadığında, ellerimi göğsüne koydum. Kalbinin atışını dinlemek için koyduğum elimin üstüne elini koydu.
Beklemediği bir şey yapmıştım, onu ittirmiştim, bunu beklemediği için ' napıyosun 'der gibi bakmıştı. Onu orda bırakıp çıktım.
çekime devam ediyorlardı, aslında bunu çekim için yapmamıştım, daha dün akşam da yakın davranmıştı. Bi an beni kullandığını düşündüğüm için ittirdim.
O anki tepkime karşılık, birden bileğimi tutup ani bi şekilde kendine çekmesiyle, göğsüm göğsüne çarpmıştı. Ona şaşkınlıkla bakarken birden sarılmıştı.
Bunu çekim için yapıyordu ama neden sormuyordu, kalbim ne halde diye canımı yakıyordu, neden benimle klip istedi,
Hiçbir idol ile yapmadı, hiç biriyle aşka dair bir şarkı yapmadı ama bana herşeyi yapmak istedi. Hoşuna mı gidiyordu böyle olmam.
" Heizzz "
Belimdeki ellerini gevşetip, benim gibi seslenen tarafa baktı. Eunwoo gelmişti, neden gelmişti hiçbir fikrim yoktu, çekimler durduğunda hemen ona doğru adımladım. Yoongi'nin bakışları hala üzerimdeydi.
" Hyung merhaba "
Yoongiye bakıp, selam şeklinde eğildi. Bana baktığında ordan uzaklaştık, eli cebine gittiğinde elindeki kolyemi gördüm.
" dans ettiğimiz zaman düşürmüşsün biraz zinciri gevşemiş bende yapıp getirmek istedim "
Ona gülümseyip, elindeki kolyemi aldım. Alıştığım şeyler arasında olan her zaman şans kolyesi ve kırmızı ip kullanırdım.
" teşekkür ederim o kadar uzun yoldan kolye için mi geldin vaovv çok havalı "
Ona güldüğümde omzuna vurdum, bana mahcup bi şekilde bakmıştı, biz bu haldeyken yoongi hala aynı yerde durmuş, bizi izliyordu. Onun eski yoongi olduğunu sansam, kıskanıyor derdim ama eskisi gibi değildi.
Eunwoo ile kahve yapılan yere gittik. Ona kahve ısmarlamıştım, o kadar yoldan gelmişti, biz böyle sohbet ederken çalışanlardan biri geldi.
" sunbaenim rahatsız ediyorum ama 10 dk sonra çekimlere devam etmemiz gerekiyormuş yoongi sunbaenim dedi "
İçten kıkırdasamda, çok üstüne düşmeden, Eunwoo ile kahvelerimizi bitirip, ayrıldık.
" tekrar teşekkür ederim nedense sana hep teşekkür borçlu hissediyorum "
Gülmüş, elimdeki kolyemi almıştı, bana yaklaşıp, arkama geçti, kolyeyi boynumdan geçirip, taktı.
Yaptığı şey mutlu etmişti, gülümseden edememiştim, önüme geçmiş,
" zarif bir kolye tıpkı senin gibi noona "
Ona daha çok gülmüştüm, kızlarla nasıl konuşulması gerektiğini biliyordu, onu arabayla yolcu edip arkasından el salladım.
Çekim yerine geçtim, ona makyaj yapılıyordu, bende ayna önüne geçip makyözlere izin verdim.
Yarım Saatin sonunda beni giydirmiş, hazırlamışlardı. Aynı zamanda da geldiğimiz ormana piyano getirilmişti,
çok güzel süslenmiş bir piyanoydu. Yoongi piyanonun önüne oturdu, çekimler başladı.
Hafif topuğu olan spor ayakkabımla ona doğru yürüdüm. Üzerimde sade bebek mavisi elbise vardı, saçlarım ise kenarlarından tutturulmuş, perçemlerim kalmıştı kenarlarında, damarlı ellerinin tuşlara basmasını izlerken yanına oturdum.
Yavaşça bastığı tuşlardaki melodiler, benim tuşlara kuvvetle basmamla güçlenmişti. Bana dönüp baktığında her tuşta sanki kendimizi buluyor gibi devam ettik çalmaya.
Biz bunu yaparken çekimlerde değişiklik yapıldı, benim onun yanına gittiğim anı geri çekim olarak aldılar. Şunu yapacaklardı aslında, sanki ben yoktum, onun hayal ürünüydüm.
Buna benzer bir şey yapıldığında, kostüm değişikliği yapıldı, ben göle yaklaştım. Kısa mavi şortum altımda, ayaklarımı suya soktum.
Tek başıma iskelede kendimi dinlendiriyor gibi durduğum da bu sefer ayağa kalktım. Sanki umudum yokmuş gibi kendimi suya teslim etmiştim.
Yüzmeyi biliyordum ama çekim gereği sanki umutsuz biri gibi kendimi suya atıp dibe batmayı tercih edecektim, benimle birlikte bir kaç kameraman da suya atıldı.
Çekim sırasında cidden nefessiz kalsamda astımıma rağmen durabilmiştim. Elimi sanki birinin tutmasını bekler gibi uzattığımda yukarıdan kendini suya atan onunla karşılaştım, elimi tuttu ve beni çekti.
Bu yaptığımız çekimler bir 5, 6 saat sürmüştü, çünkü çok kez çekim hatası yapıldı, ya yoongi su yuttu ya da ben nefessiz kaldım, ya da piyano çalarken yanlış tuşa bastım.
Bir çok kez yapılan çekim hataları sonucu klibin bir kısmı bitmişti şimdi ise sahilde yapabileceğimiz çekim kalmıştı.
Ellerimi çırpıp iskeleden kalktım, yanıma gelmiş, elindeki kahvenin birini uzatmıştı, buna şaşırmıştım, kafa sallayarak teşekkür ettiğimde yanımda çok durmadan ayrıldı.
Elimdeki kahveyle karavana girdim, kendimi yatağa atıp, bacaklarımı kendime çektim. Karavan kapısı açıldığında Lay gelmişti.
" biraz geç kaldım kusura bakma senin şu konser turu için konuştum bay lee ile "
" ne dedi tabiki bişey dememiştir onlar için Yoongi gibi bir idol ile şarkı yapmam daha önemli "
" aslında tam tersi turlar olacak ama şarkı bittikten sonra tur sırasında yoongi kabul edip senin bir konserinde düet yapmayı kabul etti bang PD sana haber vermiştir cover şarkınız fln da orda söyleyebilirmişsiniz "
Büyük ihtimal Amerika konserimde yapacaktık düet, kabul etmesi gerektiğini düşünmüyordum.
Yükselişimin onun sayesinde olmasını istemiyorum, konserimdeki hayranlar benim değil, onun için gelecekti ve bu beni daha çok strese sokacaktı, daha da önemlisi sayesinde çok antiye sahip olacaktım.
Lay bişeyler anlatırken bunları düşünmeden edemiyorum. Peki ölüm tehditleri aklımda herşey vardı, elimdeki kahveye baktım. Onunla konuşmalıydım bir an önce buna son vermeliydi oyun mu oynuyordu neydi bu,
Buraya kadar ne tür uğraşlarla geldiğimi biliyor muydu hayır çünkü gitmişti, bırakmıştı herşeyi, o şirkete girip herşeyi bitirmişti.
Peki ben dans pratikleri, sürekli ses dersleri yaptığım onca şeyde bile şirketine girdim ama çalışanlar kimse izin vermedi.
Elimdeki sözleşmeye bakmaya başladım, imzayı atıp yatağa fırlattım. Nefes almalıydım, bu kadar şey, stres beni öldürüyordu.
Ekipler arabalara binip, gidiyordu. Bende karavandan aldığım çantamla arabama binmeye kalktığımda, kapım biri tarafından kapatılmıştı.
" canımı acıtmaya çalışmaktan vazgeç bu yaptığın çok saçma "
" Yoona geldi "
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝐖𝐢𝐧𝐠𝐬 ❧ ʍʏɢ
FanfictionGözleri her zamanki gibi karanlık ormanları andırsada, dindiremediği rüzgarları vardı. Ve bu rüzgar ormandaki bütün herşeyi bir fırtınayla dağıtmıştı. Geriyeyse sadece toprağı kalmıştı