Kafa karışıklığıyla beni yalnız bırakıp, terk etmişti. Bomboş mekanda içimdeki düşünceler beni boğuyordu. Gittiğini anladığım an sinirden ayağımı yere vurdum.
" Ne sanıyorsun ya herşeye baştan başlamak ney "
Kendi kendime konuşurken ellerimi saçlarıma daldırdım. Çekiştirirken, ağzımdan kısa bir çığlık çıkmıştı. Dengemi bozamazdı. Buna hakkı yoktu, beni seviyor olsa bile bunca şeyden sonra birden sevgili mi olacaktık.
" ah kahretsin "
Dediğim şeyle hızla arabaya bindim. Ses provam vardı, tamamen unutmuştum. Son konser için Let me know şarkımız vardı. Onun coveri çok zordu, fazla yüksek nota istenen bir şarkıydı. Şirkete girer girmez, kahve alıp, bir yudumdan sonra stüdyo odasına geçtim.
Kulaklığımı takıp, onay işareti verdim odadakilere, yüksek nota için uzun uğraşlar vermeliydim.
🧩
Dudağıma biraz daha fırça atılırken, aynadan kendime gülümsedim. Son konser ve son şarkım,
Derin bir nefes alarak üstümü düzelttim.
Onunla ilgili düşündüğüm tek bir şey vardı. O da, ona aşıktım. Sadece üzüldüğüm için zarar vermesinden korkuyordum. Sanırım hazırdım.
Sahneye çıkabileceğime dair ses geldiğinde karşımdaki kapının açılmasıyla Yoongi çıkmıştı.
Diş etlerini belli edercesine sevimli gülümsemesini sunduğunda bende ona karşılık verdim. Sevimli gülümsemesinin tersine giydiği lacivert bol gömleğiyle göz kamaştırıyordu.
Elini bana uzatmasıyla tuttum. Üzerinde durduğumuz uzun demir şeyin bizi kaldırmasıyla dengemi kaybedecek gibi olmuştum çünkü arkamda bir şey yoktu. Altımdaki topuklular yüzünden tam arkaya düşecek gibi olmamla elini belime koymuş, beni ani bir biçimde kendine çekmişti.
O kadar hızlı atıyordu ki kalbim, kahverengi gözlerinde takılı kalmıştım. Biz daha birbirimizden ayrılamadan asansör çoktan sahneye çıkarmış, ve bütün hayran kitlesinin karşısında bu şekilde kalmıştık.
Çığlıklar resmen stadyumu hareket ettirir cinstendi.
" Düşündüğüm Tek şey Aşkının ateşinde yanmak istemem "
Söylediği şeyle ondan ayrılmış şarkıya başlamıştık. Sesimin titrememesi için elimden geleni yapıyordum. Ona baktığımda şarkının ritmine çoktan kapılmıştı. Aklıma ilk tanıştığımız anlar gelmişti. Bütün bu olanlar çok korkutucuydu. Yoona, kai biz ne hale gelmiştik.
Onu ilk tanıdığım zamanlar bu şarkının Yoona'a için olduğunu sanmamdı. Ve sonra benim için yazdığını söylemesi
Rap kısmı gelmişti.
Aniden gözlerim doldu
Pat pat pat diye yağmur damlalarıyla
Senle dolu!
Nefes alırken bile seni görüyorum
Aşkın;kiraz çiçekleri gibi kolay açıp söndüğü doğru sanırım
Rüya sanki bu
Havai fişekler gibi yandık fakat sadece küllerimiz kaldı
Hey sevgilim!
Biliyorum sonuçta sen kendi yolunu çizdin
Ellerin,vücudun,ekvatordan daha sıcak olan o sıcaklığın gitti
Sürekli bu melodinin aynı yerinde
Tekrar işaretindeyim
Dönemeç işaretinde
Bu yazılmış müzik cümlelerinde
Kendimi tekrarlıyorum
Biten bu melodinin üstünde
Yalnız başıma duruyorum
Şimdi söyle bana
Bittiğini bileyimŞarkının nakarat kısmına doğru yanaklarımdan yaşlar akmaya başlamıştı çoktan bu olanlar çok fazlaydı.
Söyle sevgilim bileyim
Söyle sevgilim bileyim
Her şeyin bittiğini bilmeme rağmen
Hiçbir duygunun kalmamasına rağmenYüksek notaya doğru o nakaratı söylemeye başlamış, ben de arkadan yüksek notayla eşlik etmiştim.
Şarkı bittiğinde gözlerimdeki yaşları durmuyordu. Beni gördüğü an çok şaşırmıştı.
" böyle şeyler bana göre değil, biliyorsunuz. Ben pek beceremem uzun konuşmaları veya utanırım sadece şunu biliyorum. Heiz "
Elini uzattığı an elini tuttum. Ne yapıyordu bu adam anlam veremeyerek baktığımda konuşmasına devam etti.
" Ben sadece kalbimde çalan sonsuz ritim olmanı istiyorum "
Gözlerim daha da dolarken elini daha da sıkı tuttum. Kurduğu konuşma karşısında sonsuz bir gülümseme sundum. Diğer elini yanağıma koyduğunda hayranlar biraz daha çığlık atmaya başladı. Yüzünü yaklaştırmasıyla dudaklarımızı birleştiren ben olmuştum.
Bu kurguyu yazarken kimse oy kullanmadı bolum başı olursa 2 veya 3 oyla yazmaya devam ettim. Elimden geldiğince uzatmak istedim ama bu kadar olabildi. Lütfen güzelce okuyup, yorum yapın tabi yapamazsaniz da bisey diyemem
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝐖𝐢𝐧𝐠𝐬 ❧ ʍʏɢ
FanfikceGözleri her zamanki gibi karanlık ormanları andırsada, dindiremediği rüzgarları vardı. Ve bu rüzgar ormandaki bütün herşeyi bir fırtınayla dağıtmıştı. Geriyeyse sadece toprağı kalmıştı