Gülü Terk Etme

UMURUMDA GİBİ Mİ GÖRÜNÜYOR?

Gönül, Akın ve Uğur'u evden kovduktan sonra öfkeyle en yakınındaki koltuğa oturup saçlarını karıştırmaya başladı. Selin de yavaşça yanına oturdu.

''Abla, iyi misin? Hiç iyi gözükmüyorsun.''

''Değilim Selin. Ne yapacağımı bilmiyorum artık.''

''Ben olayı çözdüm sanırım. O adam seni seviyordu ve sen yüz vermedin sonra ona bir kız buldular ve o açıklamaya sana geldi.''

''Bu zekayla hemşire değil uluslararası ajan olman gerekirdi!''

''Evet, yüz karası eğitimler.'' deyip güldü genç kadın. Gönül de peşine güldü.

''Kesin bir şey planlıyor bu.''

''Kapıda yatar mı dersin?''

''Hayır öyle bir ahmaklık yapmaz. Biraz eşek tepmiş gibi oldu ama yapacak bir şeyimiz yok. Zamanı geldiğinde de talibiyle evlenir.''

''Evlenir mi? Seni severken mi?''

''Biliyorum onun için unutması zor olur ama ailesini reddedemez.''

''Seni tanıyorlarsa bu işin adını koysaydınız siz de!''

''Benim kimseyle evlenmeye niyetim yok!''

''Hadi ama! Kalkıp kapına gelmiş adam gece yarısı, onu nasıl böyle hissizce reddedebilirsin?''

''Yapmak zorundaydım.''

''Of, ne klişe replikler! Sen şimdi iyi karakter gibi onların evliliğine mani olmayayım deyip az önce kovdun adamı?''

''Maalesef. Önlerinde durursam bütün gözler bana çevrilir.''

''Sen onu sevmekten korkuyorsun!''

''Evet Selin! Sevmek de evlenmek de istemiyorum!''

''Ona bir kez evet deseydin belki bütün imkanları koyardı önüne!''

''İstemez. Kapatalım mı konuyu Selin?''

''Abla ama!''

''Lütfen bebeğim. Bence dillendirmeye gerek yok. Onunla arkadaş kalacağız sadece ve başka bir şey olmayacak.''

''Yanındaki sarı kafaya da deli oldum zaten!''

''Uğur mu?'' deyip güldü.

''O çok fenadır ama eğlenceli çocuktur. Akın'dan daha çok severim onu. Zor anlarda güldürebilen nadir insanlardır. Bu arada sana göz koyduğuna yemin edebilirim.''

''O vakit o gözü çıkarırım ben de kaşıkla!''

''Aman ha! Asker o.'' deyince aniden ona döndü kardeşi.

''Askerler bu kadar zampara oluyor muydu?'' diyen kız kardeşine gülerek aklına mazi geldi.

''Ben de öyle düşünüyordum.''  

''Ne yapacağız şimdi?'' diyen kardeşine hevesle döndü kollarını açarak.

''Mısır sinema gecesi!''

''Ablaların best'i!'' deyip ablasına sarıldı koşarak ve televizyondan film seçmeye başladı. O sırada Gönül de mutfağa gidip mısır patlatmaya başladı. Geceyi kahkaha ve filmle geçirip uyumaya geçtiler. Biraz da yorgundu ikisi. Bu hafta hepsinden yorucuydu.

Akın, sabahın sekizinde kalkarak giyindi ve saçlarını düzeltip aşağı indi. İstemeye istemeye gidecekti şimdi havaalanına. Ne annesinden kaçış vardı ne de babasından. Artık teslim olmak zorundaydı. İnince annesi hemen koşup yanına geldi.