6.bölüm

176 14 0
                                    

(Düzenlendi)

Gözümü zorlukla açtığımda beyaz tavanla bakıştık. Doğrulduğumda kafamda bir sızı hissediyordum. Bol gözlerle etrafı incelediğimde etrafı bulanık görüyordum. Görüntü netleşirken karşımda Buğlem ve Talhayı gördüm. Buğlem beni gördüğünde endişeyle yanıma geldi. Talha ise bana bakıyordu. Çok kızgındı. Bir okadar yumuşak bakıyordu bana gözleri. Olanları hatırlıyordum. Talhanın kaşına ve dudağına baktım. Orda kan küçük yara bantları vardı. O baktığımı fark ettiğinde bana baktı ve gülümsedi. Gülümsemesi dudağındaki yara yüzünden uzun sürmemişti.

" İyimisin buz gözlü kız"

" İyiyim"

Buğleme baktım. Büyük ihtimalle ağladığı için makyajı akmıştı. Gözleri ve burnu kıpkırmızıydı. Konuştum.

" Hastanede daha ne kadar kalacağım?"

Buğlem bilmem dercesine omuz silkti. Bende cevap verir diye Talhaya döndüğümde konuştu.

" İstediğin an gidebiliriz, Sadece ayağının üzerine basma ve biraz dinlen"

Kafamı salladım.

" Ben gitmek istiyorum"

Ayağa kalktığımda Buğlemden destek aldım.

" Ben çıkış işlemlerini tamlayıp geliyorum"

Buğlem kafasını salladı. Ben tepki vermedim. Kapıyı açıp dışarı çıktığında ben yatağa tekrar oturdum çünkü üzerimde hastane kıyafeti vardı. Buğlemde herzaman yanında taşıdığı şortu ve tişörtü çıkardı. Herzaman çantasına sokmayı başarıyordu. Gülümsedi. Şuan giyinebilecek halde olmadığım için o beni giydirecekti. Hasta elbisesi arkasındaki düğmeleri açıp çıkarmamış sağladı. İçimde sadece iç çamaşırlarım vardı. Buğlem hızlıca şortu giydirdi ve beklemeden tişörtüde giydirdi. Tepkimi ölçmek ister gibi baktığında umursamazca ona baktım.

" Alya vücudunu görmemden rahatsız olmadın dimi?"

Sesi çok masum çıkmıştı. Kafamı olumsuz anlamda salladım. Bu rahatsız edici birşeydi. Ama annem yüzünden çok kez kuaförlerde çalışan kişiler vücudumu görmüştü. Tanımadığım insanlar görürken en yakın gördüğüm kişi gördü diye triplere giremezdim.

" Buğlem sen benim kardeşimsin ayrıca çok kez buna maruz kaldım. Sen en iyi ihtimalsin."

Gözlerini yumdu ve tutkundu. Gözlerini açıp bana dolu gözlerle bakıp sarıldı. Titreyen sesiyle konuştu.

" A-alya bu çok fa-fazla"

Saçına bir öpücük kondurup boş gözlerle duvarı izledim. Ben tüm hayata sinirli ve nefret doluydum. Talha odaya girdiğinde yavaş yavaş kapıya yöneldik. Talha düşerim diye her an tetikteydi. Canımın acısını umursamadan üzerine bastım ve hızlı hızlı yürümeye başladım.

" Dur ne yapıyorsun?"

Ona dönüp konuştum.

" Yürüyorum?"

Ayağımı gösterdi.

" Acımıyor mu?"

Omuz silktim.

" Acıyor?"

Kaşlarını çattı.

" Ozaman neden canını yakıyorsun?"

Elimi boşver dercesine salladım.

" Boşver ben alışığım"

Arkamı dönmüştüm. Tam yürüyecekken birden havalandım ve kulağıma eğilip fısıldadı.

İmkansızlığın İmkanı Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin