•İntizar - Su gibi gözlerin bahar bana•
Şehrime gel sevgili.
Yarın çık gel.
Bırak her şeyi, bir bekleyenim var de gel.
Gel ki bu şehir adımlarınla anlamlansın.
Gel ki bu şehir nefretim olmaktan çıksın.
Gel ki nefes alayım.
Gel.Nazım Hikmet Ran
18 Ekim , 2019Tarabya, İstanbul
Fahren Nalçacı'dan
Çiseleyen yağmur damlalarının altında yürüyordu yorgun adımlar. Başı yere eğilmiş, omuzlarına yük binmiş hamallar gibi yürüyordu savruk adımlarla İstanbul'un kör ücra sokaklarında.
Yan tarafından gelen, kulağına ulaşan çocuk sesleriyle sağ tarafına döndü, başı ezilmiş yaban lalesi gibi savurgan gözleriyle.
Yan tarafındaki parkta oynayan küçük yaşlardaki saçları berrak sarı, ince ince örülmüş kız çocuğunu gördü ilk hareleri, ardından onun düşmesinden korkar gibi aceleci adımlarla yürüyen orta yaşlı bir kadını buldu gözleri.
Yavaş olmasını uyaran sesler çalındı kulaklarına. Yumdu gözlerini usulca, eğik başını gökyüzüne kaldırdı.
Yüzünün her bir zerresine düşen minik su damlalarıyla buluştu gittikçe zayıflayan yüzü.Yavaşça uzun kıvrımlı kirpikleri arasından açıldı yeşil hareleri.
Parkın karşısındaki bank'ı buldu târumar gözleri.Adım adım ilerledi oturdu. Çiseleyen yağmuru aldırmazcasına ıslanan mürdüm badisi yapıştı iyice bedenine.
Gözleri ardından parkın toprak zemininde dolandı.
Dilhûn olmuş kederli zikrine yayıldı geçmişin duyumsadığı sesler naciz kulaklarında.
Toprak görmeyi istemiyordu kanlanmış çatlakların büründüğü hareleri. Toprağın ona çağrıştırdıklarını istemiyordu umarsızca.
8 Nisan, 2019
Mutluluğunun katran karası acıya büründüğü günün tarihi.
Kızının ölerek geldiği bu Âmiyane dünyada.8 Nisan'da doğum yapmıştı bu yorgun düşmüş zayıf bedeni. Doğum yaptığı anlar düştü, hain bir düşman gibi sardı zihnini.
Geceyarısı Saat 02.29'u gösterdiği vakit doğumhane'nin kapısından içeride can'ı kemiklerinden ilmek ilmek sıyrılıyormuş gibi sarıyordu canhıraş çığlıkları kadının etrafı.
Uzun dakikalardır süren uğraşlar sonucu ayrıldı anne karnından bağı, aklı sersemlemiş etrafını zor gören gözleri döndü doktora.
Çığlıkları sarmamıştı etrafı bebeğinin, korku'nun amansızca ele geçirdiği yüreği hızlı hızlı çarpıyordu gögsüne.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
•MÜBREM•
Teen Fiction"Elinden şekeri alınmış bir çocuk gibi kaldım Yokluğunda... Yağmur yağar, kar yağar Günler kısalır, geceler uzar On parmağımın üstüne on mum yaktım. Gecesefalarının gündüz yalnızlığıydım Ateşböcekleri ışıtır gecemi. Hepsi bu Kanar bir yerlerim: Sev...