10| Sancıyan Yaralar•

218 28 12
                                    

•Neşet Ertaş - Sen Benimsin Ben Senin•

"Her gelen sevmez ve hiçbir seven gitmez, unutma.
Bil ki giden dönüyorsa, sevdi..."

Nazım Hikmet Ran


"                         Nazım Hikmet Ran

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.




10 Ekim, 2022

Gölyazı, Bursa

03,45

Hava soğuk olduğu halde açtığı penceresinden, üzerine aldığı şal ile oturduğu ahşap sandalye de dışarıyı izliyordu. Boğulduğu düşünceler sanki batan bir gemiyi dolduran amansız sular gibi dolduruyordu zaman geçtikçe yüreğini.

Leman'ın kendisi ile konuşmasına fırsat vermeden, elinde ki telefonu yok etmek istercesine hissettiği acıyla kendiyle beraber odasına götürüp  odasına girmişti, ardından kapıyı kilitleyerek.

Leman birkaç kez kapıyı tıklatıp açması için uğraşıp başarısız olunca en sonunda terk edip, o da odasına çekilmişti.

Başta yatağına uzanıp sadece uzunca tavanı izlemişti boğuştuğu düşünceler arasından. Gözünü kapattığı her anda canlanıyordu resim karesi tane tane zikrinde.

Sicim sicim akan göz yaşları yanaklarından, yastığı usul usul ıslatmıştı.

Kenan'ın başka bir kadını sevebilme ihtimali hiç geçmemişti  yıllardır tarûmar olmuş zikrinde.

Dayanamayıp tekrar narin elleri yatağın üzerine bıraktığı telefonu kavrayarak, telefonu gözlerinin görebileceği bir hizaya getirdi.
Kenan'da dolandı hareleri uzunca bir süre.

Bir yanı öfke ile kıskançlıkla harmanlanmış bir şekilde dur durak bilmeden haykırsa da, diğer yanı kendinde bunu hak görmeyerek susmak istiyordu.

Kendisi terk etmemiş miydi adamı yıllar önce? Böyle birşey elbette olacaktı, elbette kendinden başka bir kadın bir gün yüreğine düşecekti ne beklemişti? onu yıllarca seveceğini mi?

Bencil davranmak istiyordu, sadece kendisinin olsun istiyordu, gönlü kendinden başkasına kapılarını sonsuza açmasın istiyordu.

Birkaç saattir ağrıyan kalbine dayanamayıp sinirle komidinin çekmesini açarak hapını asice dudakları arasına koydu. Ardından komidinin üstündeki dolu su bardağını alarak ağırca yudumladı.

Hala üç ayda bir kalbi için kontrole gidip duruyordu. Sanki kalbi kendine düşman gibiydi bu beden de, yaşayacağı ne hüzünü, ne de mutluluğu tadıyla yaşatmayıp kendini belli edercesine ağrıyıp duruyordu önemli anlarda.

•MÜBREM•Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin