Melek'ten
Valizi hazırladıktan sonra yatağa oturdum ve Baran'ın gelmesini beklemeye başladım.
Yarım saat sonra camdan dışarıyı izlerken kapının açılma seskulağıma geldi.
Kafamı hemen kapıya çevirdim. Ben gelenin Baran olduğunu görünce hemen ayağa fırlarken o kapıyı kapatıyordu.
"Baran nerdeydin. Çok merak ettim."
Baran donuk bakışlarını üzerimde tutarken bana soğuk sesiyle cevap verdi.
"İşim vardı Melek."
Bana uzun zaman sonra Melek diyordu. Kesin bir şey olmuştu ve bana kızmıştı.
Sessizce yutkundum ve ona yaklaştım. İyice dibine girdim ve sağlam elimle elini tuttum. Kafamı kaldırıp dolmuş gözlerimle gözlerinin içine baktım ve konuştum.
"Baran, bir şey mi oldu?"
Yazar'dan
Baran elini tutan ve dolmuş gözleri ile kendisine bakan kadından gözlerini kaçırdı. Elini onun elinden çekti ve ona cevap verdi.
"Yarın Melek. Yarın herşeyi konuşucağız."
Meleğin, Baran'ın kendisinin yüzüne bile bakmadan banyoya girmesiyle d
olu gözünden bir damla yaş aktı.
Camın kenarındaki tekli koltuğa oturdu ve 'farkında olmadan bir şey mi yaptım acaba' diye düşündü.
Meleği derin düşüncelerinden ayıran şey Baran'ın banyodan çıkmasıydı.
Melek yüzüne bakmadan yatağa girip kapıdan tarafa dönerek yatan adama baktı. Daha sonra kalkıp dolaptan pijamalarını aldı ve banyoya geçti. Banyoda uzun bir süre ağladıktan sonra hızlıca üzerini giyinip banyodan çıktı.
Yatağa girdi ve Barandan tarafa dönük olacak şekilde yatağa yattı.
Birkaç dakika sonra dayanamayıp sırtı kendisine dönük olan adama arkadan sarıldı ve ağlamktan boğuklaşan sesiyle konuşmaya başladı.
"Baran. Ne oldu? Lütfen söyle. Fakında olmadan bir şey mi yaptım?"
Baran kendisine arkadan sarılan kadının boğuk sesini duyunca içi cız etti ama ona çok kırgındı. Kendisine korlularını anlatmazssa onu nasıl koruyabilirdi. Bu kadar şeyi o it heriften mi öğrenmeliydi.
Melek ufak bir tepki bile vermeyen Baran ile daha çok ağlamak istedi ve ve Baran'ın beline sarılı olan kollarını çekti. Yatakta doğrulup banyoya ağlamaya gidecekken birden kolundan tutulup yatağa çekilmesi ile şaşırdı.
Baran yataktan kalkan kadının ağlamak için gittiğini biliyordu bu yüzden arkasını dönüp onu kolundan tuttu ve hızla yatağa çekti. Daha sonra üzerine çıktı ve hırsla dudaklarına kapandı. Ona hiçbirşeyi anlatmamasının verdiği sinirle dudaklarına daha önce hiç öpmediği hırsa öptü ve dudaklarını ısırdı. Meleğin acı dolu inlemesi kulağına gelince geri çekildi. Meleğin dudaklarına bakınca kanadığını gördü.
Güzlerini katıp hızlı hızlı nefes almaya başladı ve bu kadar sert öptüğü için kendisine içinden küfür etti.
Gözlerini açınca sessizce ağlayarak kendisine bakan kadını gördü.
Melek dudağını canını yakmak istercesine öpen adamla büyük bir sorun olduğunu anladı ve sessizce ağlamaya başladı.
Gözlerini açarak kendisine bakan adamla derin bir nefes alıp yanklarını avuçladı ve kanayan dudaklarıyla adamın dudaklarına masum bir öpücük kondurarak yanaklarını okşadı. Daha sonra ağlayarak ve kısık sesle konuşmaya başladı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ağanın İstanbullu Sevdiği (Ağa Gelini 1.KITAP)
ChickLitBir adam var Mardin'in en büyük aşiretini sahibi ve Mardin'in her yerine sozü geçen bir ağa. Babası öldürüldüğü için bir o kadar da dugusuz. İşleri gerği 6 aylığına İstanbul'a gider. Ve orada ilk görüşte aşık olur. Aşık olduğu kız ise çok masum an...