Melek'ten
Hâlâ arabada Baran Bey'in kucağındaydım. Cenk'in yaptıkları aklıma geldikçe korkum artıyordu ve yerima daha fazla siniyordum.
Cenk'in attığı yumruktan sebep karnında hafif bir sancı vardı.
Biraz daha bu olanları düşünürsem ağlıycağımı anladığımda başka bir şeye odaklanmam gerektiğini düşündüm.
Az önce beni öpmüştü. Hemde dudağımdan.
Bu benim ilk öpücüğümdü. Heyecandan Tepki verememiştim. Geri çekilincede utançtan kafamı boynuna gömmüştüm.
O da itraz etmeden ellerini belime sarıp kafasını saçlarım arasına dayamıştı.
Araba durduğunda geldiğimizi anladım. Baran Bey beni kucağından indirmeden arabadan indi.
Kafamı kaldırınca kocaman bir villa görüm. Burası benim evim değildi.
Kafamı Baran Bey'e çevirip kısık ve ağlamaktan pürüzlenmiş sesimle konuşmaya başladım.
"Baran Bey beni evime bıraksaydınız?"
Baran Bey birden yürümeyi kesti ve bana döndü.
"Eğer güzelim,bana bir daha BEY dersen senin o güzel dudaklarını soluğun kesilinceye kadar öperim ve emin ol hiç gocunmam."
Cümlesi devam ettikçe ben yanaklarının kızardığını hissediyordum.
Başımı utançla ellerime çevirince o da yeniden yürümeye başladı.
"Diğer soruna gelince o herifleri halletmeden ve sen bukadar korkarken tek kalamazssın veee bence seninle konuşmamız gereken bir konu var. Nedersin?"
Kafamı sallayarak onayladım. Kapının önüne gelince Baran Bey duraksadı ve cebinden anahtarı çıkardı. Kapıyı açınca yukarı kata çıkmaya başldık ve bir odaya girdik.
(Odayı Daha büyük düşünün.)
O beni yatağa bırakırken ben odsyı inceliyordum. Çok koyu renkler seçilmişti dekor için.
Ben saf saf odaya bakarken Baran dolabından siyah bir gömlek getirdi ve karşımda durup bana uzattı.
"Üzerindekini indir bunu giy rahat edersin. Kapının önündeyim."
"Tamam"
Baran Bey çıkınca yatağın üzerindeki siyah gömleği aldım. Kıyafetlerimi indirip büktüm ve kenara koydum.
İç çamaşırlarımı indirmeden gömleği üzerime giydim. Daha sonra gömleğin düğmelerini vurdum.
(Gömlek siyah ve daha uzun.)
Dizimin biraz üzerinde geliyordu. Bana göre çok kısyadı ama yapacak birşey yoktu. Çünkü elbiselerim toz toprak içindeydi.
Aynadan kendime bakarken odanın kapısı çalındı.
"Giydin mi Melek?"
Utandığım için iyice kısılmış sesimle cevap verdim.
"Eveet."
Kapı açılınca Baran içeri girdi. Beni görünce yutkundu.
Daha sonra yanıma gelip elimi tuttu ve yatağa ilerledik. Örüyü açtı ve beni yatağa yatırdı. Örtüyle üzerimi örtüp aykata beni izlemeye başladı.
Eğilip anlımı öptü. Ben istemsizce gözlerimi kapatırken o konuşmaya başladı.
"Uyu küçüğüm. Sen uyanınca konuşuruz. Ben aşağıdayım uyanırsan gel yanıma. Tamam mı?"
"Tamam."
Tekrar anlıma uzun bir öpücük kondurdu ve odadan çıktı.
Ben ise uykunun huzurlu kollarına kendimi bıraktım.
Baran'dan
Aşağı inip Onur'u aradım.
"Ne yaptınız?"
"Diğer adamların yerini tespit ettik abi. Şimdi onları da alıp mardine geçecez."
"Tamam. En izbe depoya götür o itleri. En fazla Beş ay sonra gelicem."
"Tamam abi."
Telefonu kapatıp anamı aradım. Bir yandanda mutfağa geçiyordum. Küçüğüme yemek yapacaktım.
Telefon açılınca anamın aksanlı sesini duydum.
"Buyurasın oğul"
"Ne yaparsın ana?"
"Büyük ananla sedirde ortururuz. Sen niye aramışsan?"
"Sana gelin bulmuşam ana. Mardin'e duyurasan. İstanbuldan gelirken yanımda getirecem."
Bir kaç saniye sonra anamın kulaklarımı sağır edecek zılgıt sesi duyuldu.Sonra da söyledikleri.
"Büyük ana Baran'ım kız buluş. Sevdalanmış benim ilk gözağrım."
Devamını dinlemeden kapattım. Telefonla konuşurken sebzeleri doğramıştım. Salata yapıcaktım yanınada pilavla çorba. İlk kez kendimden başka birine yemek yapıyordum.
Yarım saate yemekleri hazırladım. Daha sonra küçüğümün uyanmasını beklemeye başladım....
BİR DAHA Kİ NÖLÜM MELEK'İN AĞZINDAN OLACAK.
BU BÖLÜMDE BİTTİ.
BELKİ AKŞAM BİR BÖLÜM DAHA GELEBİLİR
🤗🤗🤗❤❤❤
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ağanın İstanbullu Sevdiği (Ağa Gelini 1.KITAP)
Literatura FemininaBir adam var Mardin'in en büyük aşiretini sahibi ve Mardin'in her yerine sozü geçen bir ağa. Babası öldürüldüğü için bir o kadar da dugusuz. İşleri gerği 6 aylığına İstanbul'a gider. Ve orada ilk görüşte aşık olur. Aşık olduğu kız ise çok masum an...